Geçtiğimiz yıl Mart ayında Türkiye’yi de etkisi altına alan küresel koronavirüs salgını ile mücadele kapsamında geliştirilen ‘Coronavac’ isimli inaktif virüs aşısı, Dokuz Eylül Üniversitesi(DEÜ)’nin İzmir Balçova’daki sağlık yerleşkesinde görevli sağlık çalışanlarının tamamına uygulandı. Sağlık Bakanlığı’na bağlı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından ‘Acil Kullanım Onayı’ verilen aşının geçen hafta ülke genelindeki sağlık personeline yapılmasıyla başlayan süreçte; DEÜ Rektörlüğü de 15 Ocak 2021 Cuma günü başlattığı aşılama işlemini rekor bir hızla tamamladı. Sağlık yerleşkesindeki hizmet binalarından birisini sadece bu işlem için tahsis eden DEÜ Rektörlüğü, kurdurduğu 25 istasyonda 4200’den fazla sağlık çalışanını 3 gün içinde aşılanmasını sağladı.

Kurum içinde aşılamaya ilişkin hazırlıkların günler öncesinden tamamlandığı bilgisini veren DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, “Geçen hafta Sağlık Bakanımız Dr. Fahrettin Koca’nın ilk aşıyı kendisine yaptırması ile birlikte ülke genelinde de süreç başlamış oldu. Üniversite Rektörlüğü olarak, Coronavac aşının kullanım onayını almasının ardından zaten planlamalarımızı yapmıştık. Aşının elimize ulaşması ile birlikte, oluşturduğumuz takvim ve aşılama programı çerçevesinde hareket ettik. Bu doğrultuda, Cuma günü sabah 25 istasyonda başlattığımız çalışmaları dün gece tamamladık. Böylece üç gün içinde 4200’den fazla sağlık çalışanı arkadaşımız, aşılanmış oldu” dedi.

Aşının yan etkileriyle ilgili herhangi olumsuz bir durumla karşılaşılmadığını da ifade eden Rektör Hotar, “Rektörlüğümüze, Başhekimliğimize ve birimlerimize, aşının olumsuz etkileriyle ilgili bilgi ulaşmadı. Kontrollü şekilde süreci yürüttük. Salgınla mücadelenin ön cephesinde yer alan sağlık çalışanı arkadaşlarımız, en riskli meslek grubunda olmalarına rağmen bir yıldır büyük bir özveri ile çalışıyorlar. Onlara anlayış ve sabırlarından dolayı da teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

Aşılamaya ilişkin sürecin devletin belirlediği sıralamaya uygun şekilde sürdürüleceğini aktaran Rektör Hotar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gerek aşı olan sağlık çalışanlarımız gerekse aşı olacak vatandaşlarımız, hiçbir şekilde tedbiri elden bırakmamalıdır. Böyle bir durum, mücadeledeki en büyük hata olur. Salgın tam anlamıyla kontrol altına alınıncaya kadar, maske, mesafe ve hijyen konusuna özen göstermemiz; kısıtlama ve uygulamalara mutlak suretle uymamız gerekir. Önümüzdeki günlerde daha güzel gelişmelerin olacağına inanıyoruz. Üniversite olarak, birey ve toplum sağlığı için çalışmaya devam edeceğiz. Aşıyı temin eden devletimize ve bize her imkanı sunan aziz milletimize bir kez daha şükranlarımızı sunuyoruz.”