Pandemi sürecinden sonra estetiğe olan talebin bir hayli arttığını belirten Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Salih Onur Basat, süreç içerisinde insanların estetik konusunda daha çok konuşmaya başladığını ifade etti.

Korana virüs sürecinde hareketsizliğin de eklenmesiyle uzun süre evde kalmanın ve düzensiz yaşam tarzının kilo alınmasına sebep olduğunu kaydeden Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Salih Onur Basat, ayna karşısında zaman geçiren ve kendisiyle daha çok ilgilenen kişilerin vücutlarındaki deformasyonları fark ettiğini söyledi. Bunun yanında dengesiz veya yanlış beslenmeye bağlı olarak alınan kiloların, özellikle basen, kalça, karın ve bel çevresinde olumsuz etkiler meydana getirdiğini belirten, Basat, “Bölgesel yağlara karşı vücut şekillendirme operasyonları bu dönemde önem kazandı. Bu nedenle normalleşme sürecinde estetik cerrahiye olan talep arttı” dedi.

“Kişiye ve bölgeye göre işlemler değişiyor”

Vücut konturlarının yeniden yapılandırılmasının, konturların düzeltilmesinin, orantı sağlanmasının ve beden şekillendirmesinin liposuction işlemi ile sağlandığını kaydeden Basat, “Liposuction, zayıflama değil, bölgesel yağların vücuttan uzaklaştırılması yani vücut şekillendirme işlemidir. Gelişen donanım ve ultrasaund teknolojisi sayesinde Vaser Liposuction işlemi ile hastalar daha hızlı iyileşme dönemi geçirebiliyor, hayatlarına daha orantılı bir vücut hattıyla devam edebiliyor” diye konuştu.

“Lipofilling ile cilt daha sıkı ve kaliteli yapıya kavuşuyor”

Lipofilling işleminin ise vücuttan alınan yağların, dolgu olarak kişinin kendi vücudunda yeniden kullanılabilmesi olduğunu söyleyen Basat, “Vaser liposuction ile birlikte kombine edildiğinde, bel bölgesi inceltilebiliyor, alınan fazla yağ hücreleri kalça bölgesi ve göğüslere dolgunluk vermek, bacaklardaki eğriliği gidermek, yüzdeki çizgileri doldurmak ya da dudakları dolgunlaştırmak için kullanılabiliyor. Estetik olarak güzel bir görünüm kazanmanın yanı sıra, azalan retraksiyona karşı verimli sonuçlar elde edilerek cildin daha sıkı ve kaliteli yapıya kavuşması sağlanabiliyor” şeklinde konuştu.

Ani kilo kayıpları gibi faktörlerin vücut şeklinde orantısızlıklara, girintili, çıkıntılı ve bağ dokusunun gevşek görünmesine sebep olduğunu ifade eden Basat, “Böyle durumlarda üç boyutlu liposuction işlemi devreye giriyor. Bir yandan yağ dokusunun her iki tabakasına tünelizasyon tekniğiyle düzeltme işlemi, diğer yandan da bağ dokusunun sıkılaştırılması işlemi yapılabiliyor. Bu nedenle sadece derin yağ dokusunda değil, yüzeysel yağ dokusunda ve cilt altı bağ dokusuna yakın bölgelerde de ince uçlu kanüllerle sıkılaştırma amacıyla üç boyutlu liposuction işlemi yapılabiliyor. Yapılan bu uygulama ile daha gergin bir cilt yapısı elde edilebiliyor. Ameliyat sonrası hastalara korse giydirilir. Bu korse 3-4 hafta sonra çıkarılır. Kompresör yapılması korseler ile baskılanması önemlidir. Bu şekilde sıkılaşma için katmanlar arasında ödem toplanmasının önüne geçilmiş olur. Katmanlar arasındaki sıvı absorbe olduktan sonra retraksiyon oluşur, çatlaklar azalır, daha düzgün ve sıkı bir cilt yapısı elde edilmiş olur” ifadelerinde bulundu.

İşlem sonrasında 2 ila 3 hafta içerisinde spora başlanabildiğini belirten Basat, “Yürüyüş ve hafif fiziksel aktiviteler ise 2-3 gün içinde serbestçe yapılabilmektedir. Özellikle yaz aylarında merak edilen bir diğer konu ise bu işlemlerin tatile olan etkisi. Kişiden kişiye değişmekle beraber 3 ila 6 hafta sonra rahatlıkla güneşlenmek mümkünken, 10-15 gün sonrasında ise denize girilebilmektedir” diyerek sözlerini sonlandırdı.