İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Adnan Menderes Demokrasi Müzesi’nde düzenlenen Demokrasiye Geçişin 72. Yılında Adnan Menderes ve Türkiye Demokrasi Tarihi Forumu için Aydın’a geldi. Aydın Valisi Hüseyin Aksoy tarafından karşılanan Bakan Soylu, beraberindeki heyet ile birlikte Adnan Menderes Demokrasi Müzesi’ni ziyaret etti. Müze içerisinde incelemelerde bulunan Bakan Soylu daha sonra müzede düzenlenen Adnan Menderes ve Türkiye Demokrasi Tarihi Forumu’na katıldı. Forumda konuşan Bakan Soylu, 1960 döneminde Adnan Menderes ve arkadaşları için alınan idam kararının soğuk bir dille yazıldığına dikkat çekerek “Sanki alelade yazılmış bir mahkeme kararı idi. Resmi gazetenin karar notu ise sıradanlaştırılmış bir kötülüktü” dedi. "Türkiye’nin varlığını bir buzdolabına koymak isteyenler, hep tezgah oyunu içerisinde oldu" Forumda gençler ile bir araya gelen Bakan Soylu, demokrasi üzerine konuşarak gençlere tavsiyelerde bulundu. Hiçbir zaman gerçeğin önünün kesilemeyeceğini vurgulayan Bakan Soylu; “Türkiye’nin kendine ait bir çizgisi var ve ben bunu millet çizgisi olarak tanımlıyorum. Milletin bir muhakemesi var. Türkiye’nin varlığını bir buzdolabına koymak isteyenler, hep tezgah oyunu içerisinde oldu. Bugünlerde sıkça konuşulan algı diye bir kavram var. Ben şahsen buna inanmıyorum. Çünkü gerçek, hiçbir zaman örtülemez. Siz doğruyu yapın. Siz doğru yaparsanız hiçbir algı bunun önüne geçemez. Gerçeğin önü kesilemez. CHP için Atatürk’ün CHP’si derler ama bu İsmet İnönü’nün CHP’sidir. O gün darbeyi yapan da onlardır. CHP’ye kanını, suyunu veren de İsmet İnönü’dür. CHP’nin kurulduğu tarih ile bugün arasında hiçbir benzerlik yoktur” dedi. “ARALARINDA HİÇBİR FARK YOK” Gençlere İsmet İnönü CHP’sini iyi anlamaları gerektiğini tavsiye eden Bakan Soylu; “Türk siyasi tarihinde İsmet İnönü’yü iyi anlamadan, onun yaptıklarına ve onun Türkiye’ye bıraktıklarına bakmadan Türkiye demokrasi ile buluşamaz. Kimse bu sözümü hafife almasın. İnönü, batıcılık dahil olmak üzere örtülü olarak bütün savunanların arkasında vardır. Bugünün muhalefet tarzının, ortaya koyduğu bütün süreçlerin, ruhunu, cümlelerini, psikolojik harekat tarzını ve tablosunu resmetmiştir ve hala da o çizgiden devam edilmektedir. Türkiye demokrasi tarihi iki ayrı nehirdir. Biri millet diğeri ise millet karşıtlığıdır. Vesayet dediğimiz. Bugün elçilerle işbirliği yapanlar o gün de ABD talimatıyla darbe gerçekleştirdi. Aralarında hiç bir fark yok. Gençlerimizin özellikle o tarihlerde yaşamış, 1950’lerde 60’larda milletvekilliği de yapmış Yakup Kadri’nin anıların yer aldığı kitapları okumasını isterim. İçerden bir tarifinin nasıl yapıldığını. Bir ülkenin nasıl kaosa sürüklenmek istendiğini, yalanların nasıl inşa edildiğini okumalarını isterim” dedi. 15 TEMMUZ’DA BU MİLLET 1960’IN RÖVANŞINI ÇIPLAK ELLERİYLE TANKLARA, TÜFEKLERE KARŞI GELEREK ALMIŞTIR Cezalandırılanın halk ve Türkiye coğrafyası olduğunu sözlerine ekleyen Bakan Soylu; “O gün Adnan Menderes, uluslararası düzeyde bir sürü paktlar oluşturmaya çalıştı. Bugün de Türkiye, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde aynısını yapmaya çalışıyor. Türkiye’yi yöneten insanların bilgi ve deneyimlerine inancımız tam ama bunu da yönlendiren mekanizma millettir. Bu milletin değerlerini alt üst etmeye kimliğini değiştirmeye çalıştılar. Bin yıldır bunu değiştirmek istiyorlar. Kavga bu kavgadır. O yüzden bugünlerde elçilerin hareketli olması çok normal. CHP içerisinde de Allah’tan, ihanetçileri görüp içi cızlayan insanlar var. Bu ülke öyle kolay bir ülke değil. Tayyip Erdoğan Allah’a onlar ise batıya teslim. Burada millet kazanıyor. Bu mücadele ne Adnan Menderes ile başladı ne onla bitecektir. Ancak 15 Temmuz’da bu millet 1960’ın rövanşını çıplak elleriyle tanklara, tüfeklere karşı gelerek almıştır ve çok önemli bir demokrasi mirası bırakmıştır” dedi.