Tülay Hatimoğulları ve Tuncer BakırhanCHP Genel Merkezi'ne gelişlerinde CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer karşıladı. Görüşmede, DEM Parti’den Özlem Gündüz, CHP'den ise Selin Sayek Böke ve Gamze Taşçıer de bulundu. 

Yaklaşık 2 saat süren görüşmeden sonrası Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları ile  CHP Lideri Özel ortak açıklama yaptı.

İlerleyen süreçte bütün muhalefet partileri ile daha sık bir araya geleceklerini söyleyen Bakırhan, açıklamasında şu noktalara değindi:

Aşk nedir? Sevdiğinin bıyığını taramak da aşka dahil midir? Aşk nedir? Sevdiğinin bıyığını taramak da aşka dahil midir?

" Hem seçim sonuçlarını hem Türkiye ve bölgedeki gelişmeler üzerine konuştuk. Verimli bir görüşme oldu, görüş alışveişinde bulunduk. Aynı zamanda kendilerini yerel seçimlerde aldıkları sonuçlardan dolayı tebrik ettik, başarılarını diliyoruz. Siyaset kurumu arasında duvarlar örülmüştü bir kutuplaşma vardı. Bu kutuplaşmalar neticesinde aslında siyaset kurumu özgürce rahat bir ortamda hem Türkiye hem bölge meselelerini tartışamıyordu ya da yeterince tartışamıyordu. Ama 31 Mart’ta halk aslında siyaset kurumuna çok önemli bir mesaj vermiştir. Türkiye’de artık mevcut krizler mevcut iktidar yaklaşımıyla çözülmüyor daha da derinleştiriliyor. Demokrasi özgürlükler konusunda ciddi sorunlar var. Düşünceyi ifade konusunda her gün çeşitli örneklerle karşılaşıyoruz. Henüz seçim sonuçlarında ortaya çıkan siyasi iradeyi kabüllenmeme durumu söz konusudur. Tam da siyasetin bir araya gelmesinin sebepleri bunlardır. Ülkemizde ciddi sorunlar var bunları çözülmesi gerekiyor bu da aynı zamanda ana muhalefetin temel görevidir. Önümüzdeki günlerde biz muhalefet olarak daha çok bir araya geleceğiz. Meselelerin diyalogla müzakere ile çözülmesi için çaba içinde olacağız. Türkiye halkları seçimde bu mesajı bizlere vermiştir. Siyaset kurumu rol sorumluluk alsın diye. Bu konuda CHP’ye de büyük görevler düşüyor. Önümüzdeki günlerde halkın dili sesi olma halkın emekçilerin yaşamış oldukları sorunların çözümü için muhalefetin bir arada aynı zeminde  buluşması ortak görüş alışverişinde bulunarak hareket etmesinin değerli olduğunu biliyoruz. Bu konuda Sayın başkan da yapıcı bir rol oynacağını içerde belirtti. Bugüne kadar uygulanan politikalar ülkeyi bir kriz içerisine götürmüştür.Gezi davası, Kobane davası yargı ve ekonomik anlamda yaşanılan meselelerin tamamı iyi bir durumda olmadığımızı gösteriyor. Başta CHP olmak üzere diğer siyasi partilerle bir araya gelerek bu sorunların çözümü konusunda görüş alışverişinde de bulunacağız.

Görüşmede Anayasa tartışmaları değerlendirdirildi. Bir samimiyete ihtiyaç var mevcut iklime bakıldığında bir samimiyet sorunu var. Bir normalleşmeye, yol temizliğine ihtiyaç var. Böylesi bir durumda biz DEM Parti olarak üzerine düşen bütün görev ve sorumlulukları yerine getireceğiz."

''KAYYIM ATAMAK İÇİN ZEMİN...''

 DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ise hem görüşmeyi değerlendirdi hem de gazetecilerden gelen soruları cevapladı. DEM Parti belediyelerinde bayrak ve sembollerin hedef alındığı iddialarına cevap veren Hatimoğulları “DEM Parti olarak bayrakla, sembolle hiçbir sorunumuz yoktur” ifadelerini kullandı. Hatimoğulları, şöyle konuştu:

 ''Biz bugün hem CHP’nin 31 Mart seçimlerindeki başarısını kutlamak üzere hem de Türkiye ve bölgedeki gelişmeleri konuşmak için görüşmek istedik. Türkiye’nin içinden geçtiği ekonomik krizi, açlığı krizi başta kadınlar olmak üzere tüm kesimlerin yaşamlarına müdahale eden rejimleri muhalefete düşen görevleri değerlendirdik. Bizlerin bayrakla sembollerle hiçbir şekilde hiçbir sorunu yok ve yansıtılan haberler asla doğru değildir. Bunu kayyım atamak için zemin olarak okuyoruz, bir yönlendirme dezenformasyon olarak okuyoruz. Asla DEM Parti olarak bayrakla sembolle hiçbir sorunumuz yoktur.  Bayrak başta olmak üzere bu ve benzeri dezenformasyonla DEM Parti’nin belediyelerine kayyım atamalarının zeminini hazırlama, Türkiye kamuoyunu bunn için hazırlama konusunda bayrağı dahi söz konusu eden anlayışın yanlışlığının altını bir kez daha çiziyoruz. 31 Mart’ta halk tercihini yapmıştır, DEM Parti’yi seçmiştir kayyım atanan yerlerde ve bu halkın iradesinin sonuna kadar tanınması gerekiyor.”