Demokratik Sağlık-Sen Genel Başkanı Togan Demircan, geçtiğimiz Pazartesi günü sonuçlanan 6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde masada bulunan yetkili sendikalara tepki göstererek, “Sendikalarının kırmızı çizgilerinden bahseden genel başkanlar, maalesef ki umut ekip hüsran biçtirdiler” dedi. Demokratik Sağlık-Sen Genel Başkanı Togan Demircan, 4 milyona yakın kamu görevlisi ve 2 milyona yakın memur emeklisini doğrudan ilgilendiren ve geçtiğimiz Pazartesi günü sonuçlanan 6. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri hakkında bir açıklama yaptı. “Keşke toplu sözleşme masasına güç birliği yaparak katılmasalardı” Başkan Togan Demircan, 6. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmelerinin ‘fiyasko’ ile sonuçlandığını belirterek, “Toplu sözleşme görüşmelerinin başlangıç günlerinde iri cümleler ile sendikalarının kırmızı çizgilerinden bahseden genel başkanlar, maalesef ki umut ekip hüsran biçtirdiler. Masayı dilek, temenni masasına çevirdiler. Keşke toplu sözleşme masasına güç birliği yaparak katılmasalardı. Başta seyyanen zam olmak üzere, vergi dilimi indirimi, 3600 ek gösterge, enflasyondaki reel oranın üzerinde zam oranı, farklı statülerde istihdam edilen arkadaşlarımızın kadro beklentileri, ek ödemenin maaşlarla birleştirilmesi gibi onlarca beklenti karşılık bulmadı. Fakat milli parklara ücretsiz giriş hakkı verildi. Yıllardır aynı maddeler revize edilerek kamu çalışanlarının önüne kazanım olarak sunuldu. Görevi başında vefat eden sağlık çalışanları ve onların bizlere bıraktıkları emanetlerine dair tek bir kazanım elde edilemedi. Sosyal tesis sayısının artırımı, çocuk, aile, giyecek yardımları günümüz koşullarına uyarlanmadı. Bugün 4/d statüsündeki arkadaşlarımıza tayin hakkı verilmişken süresiz sözleşmeli, 3+1 vb. istihdam modellerindeki arkadaşlarımızın toplu sözleşme masasında büyük umutla bekledikleri haklar bir başka bahara kaldı” dedi. Demircan’dan sendikalara tepki Metropol kentlerde devlet memurlarının hayatlarını idame ettirmelerinin her geçen gün daha da zorlaştığını ifade eden Togan Demircan, “Bunu duymayan, görmeyen, anlamayan ama ismi sendika olan siyasallaşmış yapılarla ancak bu kadar diyoruz. Kamu çalışanlarını toplu sözleşme masasında temsil eden sendika başkanlarının hemşire bir arkadaşımızın aldığı maaştan haberdar olmamalarını ise kamu emekçilerinin takdirine sunuyorum. Yukarıda altıncı dönem toplu sözleşme beklentilerinin ana maddelerinin tamamı görüşülmeden, karara bağlanmadan her toplu sözleşme döneminde bir sonraki döneme bırakılan kamu emekçilerinin gerçek sorunları çözülmüş, tek eksik toplu sözleşme primi adı altında sendika olarak başından beri karşı çıktığımız primin 135 liradan 400 liraya olması kalmış gibi ve bu da yetmezmiş gibi baraj uygulamasıyla antidemokratik bir şekilde sanki bu düzenlemeden sadece kendi üyeleri istifade edecekmiş gibi bir algı oluşturmalarını kabul etmiyoruz. Hükümetin seyyanen zam talebine karşılık toplu sözleşme primi artırımına gitmesi ve bu talebin kabul görmesi masanın samimiyetsizliğini gözler önüne sermektedir” diye konuştu. “İptali için gerekli girişimde bulunacağız” Demircan son olarak, toplu sözleşme masasının adaletin tesis edildiği, kamu çalışanlarının ve diğer muhataplarının haklı beklentilerinin görüşülüp karara bağlandığı bir masa olmaktan çıktığını kaydederek, sözlerini şöyle tamamladı: “Yetkili sendika ile ortak hareket eden diğer sendikanın ilk ve son talebi olan 400 liranın imza edilmesi ile son bulmuştur. Bu maddenin iptali için gerekli girişimde bulunacağız. Ayrıca buradan baraj uygulamasını desteklediğini ifade eden sendika başkanlarına da teessüflerimizi sunuyoruz.”