HABER: ROJDA DOLGUN
Aydın Barosu Kadın Hakları Komisyonu, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla Aydın Adliyesi önünde basın bir açıklaması gerçekleştirdi.
Aydın Barosu adına açıklama yapan Kadın Hakları Komisyonu Koordinatörü Ayşe Öğünçlü, “8 Mart bundan 168 yıl önce toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması amacıyla yüzlerce emekçi kadının haklarını korumak için başlattığı bir başkaldırıyla temelleri atılarak, kimi zaman zafer kutlamasıyla kimi zaman haksızlıklara karşı protestolarla anılan bir gündür. Hepimizin temennisi; bu günü kadınların toplumda eşit rolde olduğu, şiddete maruz bırakılmadığı ve katledilmediği gün olarak sevinçle kutlamak. Ancak geçtiğimiz yıl ülkemiz tarihinde en fazla kadın cinayeti ve şüpheli kadın ölümü gerçekleşmiş ve bu durum hepimizi derinden etkilemiştir. Kadın haklarının korunması ve geliştirilmesi, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, kadınların sosyal, ekonomik, kültürel ve siyasal hayata eşit katılımının teminat altına alınması, çağdaş bir hukuk devletinin en temel unsurlarından biridir. Cumhuriyet tarihi boyunca yasal düzenlemeler ile sağlanan kazanımlar günümüzde tek tek elimizden alınmakta geriye götürülmek istenmektedir” dedi.
"İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'NDEN ÇIKILMASINI KABUL ETMİYORUZ"
Kadına yönelik şiddetin ve cinayetlerin 2021 yılında İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasının ardından arttığını vurgulayan Öğünçlü, “1985 yılında Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW) imzalanmıştır. Ayrıca, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun ile kadınların fiziksel, psikolojik, ekonomik ve cinsel şiddetten korunması amacıyla kapsamlı yasal önlemler getirilmiştir. 2012 yılında Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi yani İstanbul Sözleşmesi imzalansa da 2021 yılında Türkiye, imzalayıp onayladığı bir uluslararası insan hakları sözleşmesinden çekilen dünyada ilk ve tek ülke olmuştur. Nitekim bu hukuksuz çekilmeden itibaren kadın hakları ihlalleri ve kadın cinayetleri doruk noktasına ulaşmıştır. Bu vesileyle kadın haklarını koruyan evrensel bir sözleşmeden hukuka aykırı bir şekilde çıkılmasını kabul etmediğimizi yineliyoruz” ifadelerini kullandı.
