DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Cumhur İttifakı, anayasa değişikliği ile alakalı, ‘Gelin beraber çalışalım’ derse, çalışmaya hazırız. Biz onlara da ‘Gelin beraber çalışalım’ deriz. ‘Gelin, bakın burada bir referans metin var, 84 madde, altı parti uzlaşmışız. Bu maddelerin içinde örnek veriyorum 50 tanesinde uzlaşır mıyız, gelin haydi değiştirelim, yapalım bunları’ diyebiliriz, bu mümkün. Çünkü demokrasi, aynı zamanda bir uzlaşı arayışıdır” dedi.  

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, dün akşam TV 5 canlı yayınında gazeteci Mustafa Yılmaz’ın sorularını yanıtladı. Babacan, yayında şu mesajları verdi:

“28 ŞUBATÇILARIN, FETÖ’CÜLERİN UYGULADIĞI TEKNİKLERİ, SAYIN ERDOĞAN VE İLETİŞİM EKİBİ UYGULUYOR”

“Bizim; FETÖ olsun, PKK olsun, terör örgütlerine karşı net bir tutumumuz var. Altı partinin, Sayın Kılıçdaroğlu’nun net bir tutumu var. Geçit vermeyiz. Benim söylediklerimin bütünlüğü var. İçerisinden tek bir cümleyi, tek bir kelimeyi seçiyorlar; söylemediğim şeyleri sanki söylemişim gibi algı oluşturmaya çalışıyorlar. Ellerindeki propaganda makinesini acımasızca itibar suikastında kullanıyorlar. Yalan söylüyorlar, çamur ve iftira atıyorlar. Bu teknikler eskiden FETÖ’nün, 28 Şubatçıların teknikleriydi. 28 Şubatçıların, FETÖ’cülerin uyguladığı teknikleri şu anda Sayın Erdoğan ve iletişim ekibi uyguluyor.

“YALANLARINI YÜZLERİNE ÇARPMAK ZORUNDAYIZ”

Bu seçimde yalan siyaseti yaptılar. Yalanlarını yüzlerine çarpmak zorundayız. Böyle bir şey olmaz. Yıllarca vatandaşın güvenini kazan, sonra o güveni kullanarak koskoca LED ekranda montaj bir videoyu göster. Bizim inancımızda böyle bir şey var mı? Yalan siyasetlerini ortaya koyacağız. Sayın Erdoğan, vatandaş karşısında biriktirdiği güveni şimdi hoyratça harcıyor. Güvenden, itibardan yiyor. Bunun sonu kötü olacak, belli.

“2 BUÇUK MİLYON FARK DA KAPANIR 12 BUÇUK MİLYON DA”

Fatih Terim’in bir sözü vardı, Galatasaray 8 puan gerideyken ‘8 de kapanır 18 de’ demişti. Galatasaray o dönemi şampiyonlukla bitirdi. 2,5 milyon fark da kapanır 12,5 da. Buna inanmak lazım.

“OY KULLANMAYAN ARKADAŞLARINIZA OY KULLANDIRIN”

Cuma namazından çıkınca ODTÜ’de bilgisayar mühendisliği öğrencisi iki arkadaş ‘Oyumuzu İstanbul’da kullanmıştık, tekrar gitmeye değer mi?’ dediler. ‘Gidin, mutlaka oy kullanın’ dedim. Yüksel Caddesi’nde denk geldiğim gençlerin hepsine, ‘Bu iş sizin elinizde. Oy kullanmadığını bildiğiniz arkadaşlarınız varsa gidin evinden alın, kolundan tutun götürün ve oy kullandırın’ dedim.”

“15 ARKADAŞIMIZIN 15’İ DE HAKKIYLA, HELALİNDEN SEÇİLMİŞTİR”

CHP’nin oyu yüzde 2,5 artmış. Adaylar açıklanınca bir hafta Sadullah Ergin’i tartıştılar. Ankara 1. Bölge’deki oy artışı yüzde 5,5. Kahramanmaraş’ta il başkanımız 2. sıradan aday oldu. CHP’nin 1 milletvekili vardı. CHP’nin önceki seçimlerde aldığı oy yüzde 9,5; bu seçimde yüzde 16,3. Mersin’de Mehmet Emin Ekmen 3. sıradan adaydı, arttık yüzde 3,8. CHP 5 milletvekili çıkardı. 15 arkadaşımızın 15’i de hakkıyla, helalinden seçilmiştir. Bu konuda en ufak bir kaygımız yok.

“VATANSEVERLİĞİMİZİ, ÜLKEMİZİN GÜVENLİĞİNİ ÇOK DAHA FAZLA DÜŞÜNDÜĞÜMÜZÜ SÖYLEMEMİZ GEREK”

Bizler vatansever insanlarız. Ülkemizin birliğini, bütünlüğünü, toprak bütünlüğünü, ülkemizin bölünmez birliğini son derece önemseyen insanlarız. Bir taraf günlük siyasette başarı üretemeyip ekonomide, hukuk ve adalette ülkeyi kötü bir noktaya getirip, eğitimde maalesef ülkeyi çuvallatıp tamamen milletimizin milli ve dini duygularını istismar ederek bir siyaset izliyorsa bizim de vatanseverliğimizi, ülkemizin güvenliğini onlardan çok daha fazla düşündüğümüzü, bu ülkenin savunmasını, teknolojisini onlardan daha iyi güçlendirebileceğimizi söylememiz gerekiyor.

“BAŞÖRTÜLÜ VATANDAŞLARIMIZIN HAKKINI KORUYACAK OLAN SADECE SEN DEĞİLSİN”

Milli hassasiyetler ve dini hassasiyetler konusunda iktidara istismar alanı bırakmamak gerekiyor. Bir dakika kardeşim, Türkiye’de başörtülü vatandaşlarımızın temel hakkını koruyacak olan sadece sen değilsin. Biz de koruyacağız, biz buradayız. Mesele imam hatip okullarıysa, o konuda da bizim hassasiyetlerimiz var. Eğitim özgürlüğü var. Vatandaşlarımız evlatlarını istedikleri okula gönderirler. Diyanet kapatılacakmış, yalan. Böyle bir şey yok.

“ERDOĞAN KAZANIRSA BİZİ BİR DEHŞET BEKLİYOR”

Erdoğan kazanırsa bizi bir dehşet bekliyor. Ülkelere gidip 3 milyar, 5 milyar para yalvarmakla bu ekonomi düzelmez. Daha kötüsü olur, Allah korusun. Bunu söylerken çok da içim yanıyor. Aynı zamanda çok da kızıyorum.

"KILIÇDAROĞLU’NUN SEÇİLECEĞİNE İNANIYORUZ”

“28 Mayıs seçimlerinde Sayın Kılıçdaroğlu’nun seçileceğine inanıyoruz. Bütün gayretimizi bu yönde ortaya koyacağız. Tek hedefimiz başarılı olmak. DEVA Partisi olarak ideallerimiz ve hedeflerimiz var. Asla vazgeçmeyiz.

"84 MADDEDE UZLAŞMIŞIZ, CUMHUR İTTİFAKI’NA ‘YAPALIM BUNLARI’ DİYEBİLİRİZ”

Anayasa değişikliği ile ilgili yapılan her türlü araştırmada, vatandaşlarımızın en az yüzde 55’inin Türkiye’de sistem değişikliği istediğini de görüyoruz. Mevcut sistem mi, parlamenter sistem mi diye sorduğumuzda; her türlü araştırmada parlamenter sisteme destek veren vatandaşlarımızın sayısı daha fazla. Ama Meclis aritmetiği; anayasanın ancak Millet İttifakı ve Cumhur İttifakı beraber çalışırsa değişeceğini bize söylüyor. Yani Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı’nın uzlaşmadığı bir konuda anayasa değişikliği mümkün görünmüyor.

Anayasada herhangi bir değişiklik yapmak istiyorsak, tam mutabakat aramamız lazım. Bizim bu anayasa değişikliği önerimiz önemli ve referans bir metin. Önerdiklerimizle ilgili dikkat ederseniz, iktidar tarafından da çok ciddi bir eleştiri gelmedi…

Dolayısıyla biz şu noktadayız. Eğer Cumhur İttifakı, herhangi bir noktada; anayasa değişikliği ile alakalı, ‘Gelin beraber çalışalım’ derse, çalışmaya hazırız. Biz onlara da ‘Gelin beraber çalışalım’ deriz. Ben onu söyleyeyim. ‘Gelin, bakın burada bir referans metin var, 84 madde, altı parti uzlaşmışız. Bu maddelerin içinde örnek veriyorum 50 tanesinde uzlaşır mıyız, gelin haydi değiştirelim, yapalım bunları’ diyebiliriz, bu mümkün. Çünkü demokrasi, aynı zamanda bir uzlaşı arayışı.

Yeni anayasa; gerçekçi olalım, olmaz, zor. Ancak mevcut üzerinde değişiklikler olur. Yeni anayasa dediğinizde; o çok daha farklı bir ortam gerektiriyor. Çok daha farklı bir demokrasi iklimi gerekiyor. Kutuplaştırma üzerinden siyaset çizgisinin bırakılması gerekiyor. Bizim ortada bir teklifimiz var. Cumhur İttifakı da desin ki, ‘Bizim de şöyle bir teklifimiz var.’ Ki yok onların ortada. Hiçbir şey yok. Tek bir madde getirmeye çalıştılar, başörtüsü ile ilgili. Ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Sonra da vazgeçtiler. Bir maddeyi beceremediler. Bizim burada 84 tane maddemiz var.

Parlamenter sistem elbette ki önemli. Biz anayasa değişiklikleri ile mevcut sistemi rehabilite edebiliriz. Mevcut sistem de denge-kontrol mekanizmasının güçlendirildiği ve güçler ayrımının daha sağlıklı yapılabildiğini şekle getirilebilir… Önümüzdeki beş yıl, mevcut parlamento ile, yapacağımız her şeyi mutabakat ile yapmak zorundayız. Tabii parlamenter sistem isteriz. Sayın Erdoğan da bundan içten içe pişmanlık duyuyor olabilir.”