Elazığlı emekli Abdülkadir Sağır, "Emekli kirasını veremez, talebesini okutamaz, evine ekmek, süt, meyve, yağ, tuz, et alamaz hale geldi. Bu parayla geçinme değil, ev kirasını veremez. Ben tüm emekliler adına bu kelimeyi de söylüyorum. Ben bir AK Partili olarak 2024'ün yerel seçiminde benim maaşımı 30 bin lira da verse ben oy vermeyeceğim" dedi.

Memur ve memur emeklilerine 2024 yılı için toplam yüzde 25, 2025 yılı için ise toplam yüzde 11 zam verilmesinin karara bağlanmasının ardından emekliler de maaşlarında iyileştirme istedi.

"ARTIK MAAŞIMI 30 BİN LİRA YAPSALAR DA BEN OY VERMEYECEĞİM"

Emekli olarak kirayı ödeyemeyecek hale geldiğini belirten Abdülkadir Sağır şunları söyledi:

''Ben de 2020'nin 3'üncü ayından beri emekliyim. Maalesef bu 14 Mayıs ve 31 Mayıs'a kadar ekonomimiz orta gelirli olarak düzenli gidiyordu. Seçimden sonra, meclis kurulduktan sonra yüzde 100 mazotta, yüzde 80 dövizde artış oldu. Emekli kirasını veremez, talebesini okutamaz, evine ekmek, süt, meyve, yağ, tuz, et alamaz hale geldi. Bu parayla geçinme değil, ev kirasını veremez. Ben tüm emekliler adına bu kelimeyi de söylüyorum. Ben bir AK Partili olarak 2024'ün yerel seçiminde benim maaşımı 30 bin lira da verse ben oy vermeyeceğim. Ben bir AK Parti üyesi olarak, meclis üyesi olarak oyumu daha vermiyorum. Açık ve net söylüyorum. Beni soruşturmaya da alıyorlarsa alsınlar. Hiçbir yerden çekinmem. Hükümete, devletime de saygı duyarım. Şimdi oy verdiğim için saygı duyarım."

"EMEKLİ ORUÇ TUTSUN, SEVAP KAZANSIN.Z ATEN DEVLETTEN SEVAP YOK"

Aldığı 5 bin 500 lira maaşla yaşamaya çalıştığını ifade eden bir vatandaş da şunları söyledi:

''Benim oğlum bir oğlum var orada asker, ben alıyorum 5 bin 500 tl. Ben onunla askerdeki oğluma para mı göndereyim? Evimi mi idare edeyim? Ben bu çocuğumu nasıl evlendireceğim. Nasıl işe koyacağım? İş yok. Elazığ zaten dışlanmış. Emekli daha çok dışlanmış. Emeklilere 'aç kalın' diyorlar. Emekliler oruç tutsun, Allah'tan sevap kazansın. Zaten devletten sevap yok. Fayda yok. Bari Allah'tan sevap kazansın. bu kadar olmaz. Bize de yazık. Afganlıya, Suriyeliye her taraftan veriyor da bize niye esirgiyor. Biz de bu vatanın evladıyız. Bizi de idare etsinler. Sonra dışarıdan gelmedi idare etsin. Yazık, günah değil mi bize. Biz devletimizi kötülemiyoruz. Ama kendi halkına sahip çıksın. Önce Elazığ'a sahip çıksın, sonra emekliye. Elazığ'a da sahip yok."

"BU ÜLKEDE İŞÇİSİ DE, ÇİFTÇİSİ DE, ASGARİ ÜCRETLİ DE, EMEKLİ DE AYNI ENFLASYONU YAŞIYOR"

Sağlık sorunları nedeni ile malulen emekli olan Fethi Özcan da, yaşanan yüksek enflasyon dolayısıyla artık geçinemediğini belirterek, hayat pahalılığından çalışanlar kadar emeklilerin de etkilendiğini ifade etti. Özcan şu şekilde konuştu:

''Ben malulen emekliyim. Diyabet hastasıyım, çalışamıyorum. Bu ülkede işçisi aynı enflasyonu yaşıyor, işçi emeklisi aynı enflasyonu yaşıyor, asgari ücretlisi aynı enflasyonu yaşıyor, çiftçisi, esnafı ve biz emekli olarak hepimiz aynı enflasyonu yaşıyoruz. Herkes de aynı enflasyonda ekmeğini alıp götürüyor. Biz de evimize bir parça ekmek götürmek istiyoruz, bu gidişle böyle devam ederse emekli yıl sonuna kadar evine ekmek götüremeyecek hale gelecek. Biz yıl sonunu görebilir miyiz? göremeyecek miyiz?

"YEREL SEÇİMLERDE ELİMİ KIRARIM, YİNE OY VERMEM"

Ben TOKİ'lerde oturuyorum. 174 lira aidat ödüyordum, şimdi çıktı şimdi 337 lira oldu. Her şeye yüzde 100, yüzde 150 zam geldi. yüzde 100'ün altında zam gelmiyor. 7 bin 500 lira maaş alıyorum. Evim kira, çalışamıyorum. Yerel seçimler geldiği zaman da elimi kırarım, yine kendilerine oy vermem. Bunu da söyleyeyim, zaten elimizdeki tek koz bu. Yerel seçimler.''

"ŞİMDİ ASGARİ ÜCRETİN YARISI"

Emekli Mehmet Aslan da emekli olduğu zaman aldığı maaş asgari ücretin iki katıyken, şimdi yarısına düştüğünü söyledi. Aslan, ''2003'te bunlar iktidara geldiği zaman, benim maaşım bin 200 dolardı. Ben o zaman dışarıya, Avrupa'ya tır şoförlüğü yapardım. Gümrükte 120 lira verip 100 dolar alırdım. Şimdi 100 dolar 3 bin liraya dayandı. Şu enflasyonun haline bak. Benim aldığım emekli maaşım asgari ücreti ikiye katlıyordu. Şimdi benim maaşım asgari ücretin yarısına düştü. Enflasyon yedi bitirdi bizi. Böyle bir adalet olur mu? Milletvekilleri alır 75 bin lira emekli maaşı, ben alıyorum 7 bin 500 lira. Adalet buysa artık sandıkta herkes görevini yapsın" dedi.

ARTIK ÇOLUK ÇOCUĞUMUZUN YANINDA BAŞIMIZI ÖNÜMÜZE EĞİYORUZ

Elazığlı emekli Dursun Karadeniz, emeklilere yapılan zamların emeklileri mağdur ettiğini belirterek şunları söyledi:

''Burası Elazığ. Bizler Elazığ ilinde yaşayan emekli vatandaşlarız. Elazığ'dan sesleniyoruz. Devletimizi yönetenlere, milletvekillerine, bakanlarına, başta cumhurbaşkanımıza.. Elazığ'ın nasıl bir il olduğunu inanın ki bir Elazığ'dan daha iyi Cumhurbaşkanı bilir. Çünkü bunu her Elazığ'a geldiği zaman dile getirdiğinde anlıyoruz. Ama maalesef bu olay nereden kaynaklanıyorsa, bunu çözemedik. Biz Elazığlı emekliler olarak Türkiye genelinde emeklilerin bu kadar mağdur edilişini kınıyoruz. Ve yanlış buluyoruz. Biz emekliler bu vatanı seven insanlarız, bu bayrağı seven insanlarız, İstiklal Marşımıza, devletimize canımızı veren insanlarız. Bu emeklilerin içinde birçoğumuz 2 kez 3 kez silah altına alınan vatandaşlarız. Bunun için bu şekilde emek veren bu emekliler bu kadar mağdur edilmemelidir. Diğerlerine de aynı zamlar verilse başımızın üstünde yeri var. Ama diğerlerine çok büyük rakamlarla zamlar verilince, emeklilerden bunu kısmaları emeklileri tamamen ölüme terk etmek demek oluyor. Çünkü piyasaya gelen zam, emekliye verilen düşük zammın oranında gelmiyor. Ürünlere en yüksek zam oranında geliyor, en yüksek zam oranında gelen zamlar vatandaşı çok mağdur ediyor. Emekliyi çok mağdur ediyor ister istemez. İnanır mısınız biz emekliler olarak artık çoluk çocuğumuzun yanına gittiğimiz zaman acaba bizden ne isteyecekler? Ki biz onların bu ihtiyaçlarını gideremediğimizden dolayı bir baba olarak başımızı önümüze eğeceğiz. Boynumuzu bükeceğiz, mahcup olacağız diye tereddütle akşamları evimize gidiyoruz. Buradan Cumhurbaşkanımıza, hükümet yetkililerimize sesleniyorum. Bu vatan bizim vatanımız. Bu devlet, bizim devletimiz. Devletimiz güçlüdür. Eğer diğer çalışanlara verilen zamlarla bu ekonomiye bir şey olmuyorsa, emekliye verildiği zaman eğer enflasyon çıkıyorsa onlara da o zamları vermesinler. Son olarak şunu söylemek isteriz. Doktora gittiğimiz zaman, şunu söyler: '50 yaşının üstünde demek, daha fazla emeklinin gıdasına dikkat etmesi lazım' daha iyi beslenmesi lazım. Alamazsa, yiyemezse, beslenemezse ne olacak? Nasıl yaşayacak? Onun için lütfen bu adaletsizliğin önüne geçin. İnşallah bunun önüne geçerler. Bizler de mutlu oluruz.''