Kuşadası Belediyesi bünyesinde kurulan Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Deprem ile Kentsel Dönüşüm” başlıklı kurultaya Prof. Dr. Ahmet Övgün Ercan çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
Ercan yaptığı açıklamada Kuşadası’nın üst kesimlerinin yapılaşmaya daha uygun olabileceğini söyledi. Ercan ayrıca Kuşadası’nın Foça gibi yapılaşmaya kapatılması çağrısında bulundu.

Ercan yaptığı açıklamada şunları söyledi:

*Türkiye’nin en büyük sorunu tsunamiymiş değerlendiriliyor. Bence abartılıyor konu. Kuşadası, İzmir gibi yerlerde dalga boyu en fazla 2-3 metreye yükselebilir.

*İzmir depremi doğru bir kavram değil. Deprem Sisam depremidir. İzmir’i çok etkiledi. 7 büyüklüğünde bir depremin İzmir’deki yıkım gücü 9, kimi yerlerde 10’dur. Deprem 5 saniye daha sürseydi Karşıyaka, Bostanlı, Mavişehir, Çiğli gibi yerlerde çok ağır yıkımlar olacaktı. Depremin odağı, Bayraklı’dan 100 kilometre geride… 17 saniyede Bayraklı’ya geldi, 6 saniyede Kuşadası’ndaydı. 

*Deprem sonrasında gördük ki Kuşadası’nda hastane dolaylarındaki kesimler yerleşim için doğru yerdir. Uydu Kent’in olduğu yerde çok fazla etkilenmedi. En çok Karaova etkilenmesi gerekirken etkilenmedi. Çünkü yapı yükseklikleri uygundu. Kuşadası ya da İzmir’de tatil yapanlar yazlıklarında kalsınlar dedim. Çünkü yazlıklar daha güvenliydi. Kuşadası’nda Bayraklı’daki gibi hata yapılmadı. Üst bölgeye doğru gidildikçe dalga boyları küçülüyor. Yani yıkım gücü azalıyor. Kayasal ortamlarda yapılacak yerleşimler her zaman daha güvenlidir. Karaova’nın yapılaşmaması lazım. Türkiye savaşa girdiğinde beslenmesini nasıl sağlayacak? Bornova ve Bayraklı ovalarını kaybettik. Buralar koruma altına alınamsı gerekiyor. Biz çocukken Kuşadası zor gelinen bir yerdi. Şu an bir yapı ormanına dönüşmüş durumda. Kösedağ, Kuşadası’nın en güvenli yerlerinden birisidir. Kamusal yapılar hastane şehir dışına çıktıysa başta belediye olmak üzere şehrin dışına çıkması gerekiyor. Gelişmiş ülkelerde ‘ıraksal kent modeli’ vardır. Kent merkezinden ıraksayan kent vardır. Kentsel dönüşüm yapıları yıkık yerine yenilerini yapmak değildir.
*Sisam ve Kuşadası depremleri ayırt edilemez. Bu bölgenin en büyük depremi 7’dir. Kuşadası depreminde yapılar 7 büyüklüğündeki bir depremle sınandı. En büyük deprem bu… Ne olacaksa oldu ve göçmediler. Yer seçimi konusunda hatalar çok değilmiş. Hatalar ise yapısal hatalar. Yıkımların yüzde 80’i de yapısal hatalardan kaynaklanır. 

*İzmir’in uzun erimli deprem kestirimi ile ilgili yaptığım çalışma sonucunda bu bölgeyi etkileyecek depremde olası yıl 2080’dir. 2070-2080 yılı arasında Kuşadası ve İzmir’i etkileyecek bir deprem bekliyorum. Bilim insanı her an deprem olacak diyemez. Konuya bilimsel yaklaşılması şart… Yaptığım bilimsel sonuç 2080 yılı olarak görünüyor. İstanbul için ise öngörüm 2041’dir. 
*Bayraklı’daki yıkımların ardından denize yakın bölgelerdeki yüksek yerlerin yıkıldığından bahsettim. Burada yapı yapan kişiler savcılığa başvurdular. Suç işlemişim gibi davrandılar.

*Kuşadası’nın yapısal anlamında yasaklı olmasını istiyorum. Foça bunu başardı. Cennet Kuşadası’nın ağaçlarının kesilmesini engellememiz ve yapılaşmayı durdurmamız lazım. Kuşadası’nın inci gibi saklanmasını istiyorum.

GÜNCEL HABERLER İÇİN TIKLAYINIZ