Türkiye Tarım Hayvancılık ve Arıcılık Dayanışma Federasyonu Başkanı Mustafa Sarıoğlu yaptığı açıklamada tarımda yaşanan sorunlara ilişkin açıklamada bulundu. Başkan Sarıoğlu, tarımda yaşanan sorunlar ile köyden kente göçün etkisini ele aldığı açıklamasında birlik ve beraberlik mesajı verdi.  Sarıoğlu yaptığı açıklamada “'Üretin dağlar kadar arkanızda biz varız’ diyen Recep Tayyip Erdoğan’a yanlışları toplayıp düzeltilmesini  isteyeceğiz ve onunla yürüyeceğiz” ifadelerini kullandı.

ZAM,ZAM,ZAM...

Sarıoğlu açıklamasında şunları söyledi:
“Gerçekler acıdır, yüzleşmek lazım yüzleşmeyi ertelemek sadece kendimizi aldatmaktır. Evet herkes feryat figan, gübre şu fiyat, yem şu fiyat, akaryakıt şu fiyat zam zam zam… 
İyi de  1946 ve 1960 arası başta ABD ile yapılan Tarım ve maden anlaşmalarını niçin yüksek sesle konuşmuyoruz. Kimler bizi konvansiyonel tarıma mecbur etti. Bunlar yapılırken bizim büyüklerimiz ne yaptı. Ya da günümüzde biz ne yapıyoruz? Niçin sorgulamıyoruz, niçin yüksek sesle bu üretim yıllar önce nasıl yapılıyordu diye araştırmıyoruz? Biz kimyasal gübreye falan muhtaç değiliz, biz hazır yemeğe muhtaç değiliz. Biz her şeyin kolayına kaçıp her şeyi hazır almak zorunda değiliz. Evet büyük bir ayna, dev bir ayna koyup karşısına millet olarak geçip bakmak zorundayız. 

TAĞŞİŞLE MÜCADELEYE DEVAM
Taşımalı eğitime geçilirken belki bazı bölgelerde terör vb sebeplerle geçildi. Lakin diğer bölgelerde niye geçildi? Kolayımıza geldi, servis  geliyor, çocuklar şehre okula, yemeğini devlet veriyor, çocukla uğraşmaktan kurtulduk. Çocuklar da okul çıkışı bağ bahçeden, hayvan otlatmaktan kurtuldu. Herkesin hoşuna gitti. Yetmedi. Böyle olmuyor kasabaya ilçeye taşınalım, şehirde her şey var, sigortalı işe de girdin mi, sendeki rahat beyde yok. Çocuklar gençler elden çıktı. İnternet kafe, park, sanal dünya... Köyde kalanlara kız verilmez hale geldi. Toplumsal ahlak çöktü. Bu çöküntü başta siyasete, kurumlara her yere her şeye bulaştı. 
Evet insanlık tarihi boyunca savaşlarla, terörle yok edemedikleri milleti uyuşturdular, içimizdekilerle, bizlerle… Konvansiyonel tarımla  elde edilen gıda ile zehirlediler. Tağşişle sessizce öldürdüler. Şimdi hep birlikte haykırıyoruz. Öldük, bittik, gittik şu gitsin bu gelsin. Haykırmayın beyler, isyan etmeyin. Biz bunların olmasına kendimiz izin verdik. Dev birer ayna kent meydanlarına bakıp kendimize gelelim. Biz üreten yürekler olarak asla teslim olmayacağız. Evet kim ne yaparsa hukuken mutlaka bu millete hesabını verecektir. 

TAHAP MİLLET ADINA TALEPLERİ YERİNE GETİRMEYE DEVAM EDİYOR
Ama savunma sanayi başta olmak üzere gelinen noktada sıra Tarıma gelmiştir. Biz TAHAP olarak milletimiz adına iletilen taleplerin yerine getirildiğine şahidiz, yaşadık, yaşıyoruz. Diğerleri ne yaptı, bunu sorgulamak zorunda bu millet… Milletin derdini çözme yerine süslü proje kelimesi ile soygun diyenlere de haykırın beyler. Biz aynı yolda ilerlemeye devam edeceğiz.
Ve net bir ifade ile sadece iktidara gelmek için iç ve dış tüm hainlerle gezen, onların dilini kullanan, her yerde borçları erteleyeceğiz, faizleri sileceğiz, destek (para) diyenlerin dedeleri bizi bu  hale getirdiği için ( Ulu Önder Atatürk hariç) onlarla asla olmayacağız. ‘Üretin dağlar kadar arkanızda biz varız’ diyen Recep Tayyip Erdoğan’a yanlışları toplayıp düzeltilmesini  isteyeceğiz ve onunla yürüyeceğiz.  Saygılarımla”

GÜNCEL HABERLER İÇİN TIKLAYINIZ