MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, erken seçim tartışmalarına ilişkin "Ekonomik nitelikli sızlanma ve şikâyetler konjonktüreldir ve geçecektir. Ne var ki, zillet ittifakı havlu atmış, söylem kısırlığı içinde erken seçimden başka hiçbir şey söyleyemeyecek duruma gerilemiştir. Biz erken seçim yok dedikçe, olacak diyenlerin gizli amacı nedir? CHP, nerelere mesaj vermekte, kimlerin dikkatini çekmeye uğraşmaktadır?" dedi.

MHP lideri Bahçeli, partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuştu. Bahçeli, siyasetteki erken seçim tartışmalarına ilişkin değerlendirme yaptı. Hukuken erken seçimin yolunun TBMM’nin karar alması ve Cumhurbaşkanı’nın iradesi şeklinde olacağını belirten Bahçeli, "Sayın Cumhurbaşkanı’nın da defalarca erken seçim yok dediği belgelidir ve bilinmektedir. O halde, bu erken seçim nasıl olacaktır? CHP, nerelere mesaj vermekte, kimlerin dikkatini çekmeye uğraşmaktadır?" dedi.

"KÖR KUYULARDA MERDİVENSİZ KALAN KILIÇDAROĞLU"

Bahçeli, şöyle konuştu:

"Türkiye’de siyasal istikrar hakimdir. Hükümet görevinin başındadır. TBMM açık ve çalışmaktadır. Covid-19’la mücadele başarıyla yönetilmiştir. Ekonomik nitelikli sızlanma ve şikâyetler konjonktüreldir ve geçecektir. Su akacak yatağını muhakkak bulacaktır. Ne var ki, zillet ittifakı havlu atmış, ava giderken avlanmış, politik iflasa gömülmüş, söylem kısırlığı içinde erken seçimden başka hiçbir şey söyleyemeyecek duruma gerilemiştir.

Erken seçim kararı alınmasının hukuken iki yolu vardır; İlki, TBMM’nin karar alması, diğeri de Sayın Cumhurbaşkanı’nın iradesidir. TBMM’de yeterli sayısal çoğunluğu olmayan CHP-İP-HDP ve diğerlerinin erken seçim kararını çıkarması mümkün değildir. Sayın Cumhurbaşkanı’nın da defalarca erken seçim yok dediği belgelidir ve bilinmektedir. O halde, bu erken seçim nasıl olacaktır? CHP, nerelere mesaj vermekte, kimlerin dikkatini çekmeye uğraşmaktadır? Biz erken seçim yok dedikçe, olacak diyenlerin gizli amacı nedir? Bu zorlamanın, bu dayatmanın, bu ısrarın gerçek manası nasıl yorumlanmalıdır? Duvara konuşsak, duvar anlar, tamam derdi. Suya yazsak adresine gider, göle yoğurt çalsak çoktan tutardı. Ancak CHP ve yedekleri bir türlü anlamıyor, devamlı mızmızlanarak, devamlı mırıldanarak vakit kaybediyor. Zillete düşenlere nasıl anlatalım, nasıl erken seçimin olmayacağını söyleyelim. Düşünüyorum da şahsa mahsus mektup yazsak, el ilanları hazırlayıp dağıtsak, billboardları kullansak, acaba sonuç alabilir miyiz? Ne söylesek nafile, kör kuyularda merdivensiz kalan Kılıçdaroğlu’nun bir kulağından giren öbüründen çıkıp gidiyor. Ya dinlemiyor ya da kafası almıyor."