SİNAN TARTANOĞLU

Amasra’daki maden faciasında grizu gazının eşik değerinin üstüne çıktığı ve patlayıcı da kullanılmış olabileceği iddiası, yerin yüzlerce metre altında patlayıcı kullanımı için gereken kuralları ve alınması gereken güvenlik önlemlerini gündem getirdi. Maden İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği’nde patlayıcı kullanımı çok sıkı kurallara bağlanmış durumda. Yönetmeliğe göre madenlerde sadece “yeterlilik belgesine sahip” ateşleyiciler patlayıcı kullanabiliyor. Havasında yüzde 19’dan az oksijen, yüzde 2’den çok metan bulunan yerlerde kurtarma çalışmaları dışında çalışılması yasak. Havalandırma ile ilgili değerlerin her vardiya ölçülmesi gerekiyor. Yüzde 1’den çok metan gazı tespitinde ise ölçümlerin, yüzde 1’in altına düşünceye kadar aralıksız sürdürülmesi ise şart. Amasra’da ise yüzde 1,7’lik metan gazı ölçümü yapıldığı da işçiler ve aileleri tarafından öne sürüldü.

Bartın’daki maden faciasının ardından, alınan tedbirlerin yeterli olup olmadığı tartışması sürüyor. Mevzuatta kapsamlı bir Maden İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği ve yönetmeliğe ek olarak daha da ayrıntılı hazırlanmış bir “Sondajla Maden Çıkarılan İşlerin Yapıldığı İşyerleri ile Yeraltı ve Yerüstü Maden İşlerinin Yapıldığı İşyerlerinde Uygulanacak Asgari Genel Hükümler” belgesi bulunuyor.

“TÜM DURUMLARDA UYGULANMASINDAN İŞVEREN SORUMLU”

Maden İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği, 19 Eylül 2013 tarihinden itibaren yürürlükte bulunuyor. Yönetmelikte yer alan “Sondajla Maden Çıkarılan İşlerin Yapıldığı İşyerleri ile Yeraltı ve Yerüstü Maden İşlerinin Yapıldığı İşyerlerinde Uygulanacak Asgari Genel Hükümler” “işyerinin, yapılan işin, şartların veya özel bir riskin gerektirdiği tüm durumlarda uygulanmasından” işvereni “sorumlu tutuyor.”

“Sondajla Maden Çıkarılan İşlerin Yapıldığı İşyerleri ile Yeraltı ve Yerüstü Maden İşlerinin Yapıldığı İşyerlerinde Uygulanacak Asgari Genel Hükümlere” göre; patlayıcı maddelerin “yeterlilik belgesine sahip” ateşleyicilerden başkasının ateşlemesine izin verilmemesi gerekiyor.

Patlayıcı madde depolarının; “bir patlama halinde, çalışanların çalıştığı yerlere, yollara ve ana havalandırma yoluna zarar vermeyecek ve çalışanlar için tehlike oluşturmayacak uzaklıkta, çatlak ve göçük yapmayacak, olabildiğince su sızdırmayacak, alt ve üst kattaki çalışmalara zarar vermeyecek ve çalışmalardan zarar görmeyecek bir yerde olması” gerekiyor.

DEPONUN 8-30 DERECE ARASINDA OLMALI

Yönetmeliğe göre; “bir patlama olasılığına karşı, patlayıcı madde depolarının karşısına, dirseklerden en az üç metre derinlikte hız kesici cepler yapılmalı.” Yeraltı deposunda sıcaklığın 8 dereceden aşağı ve 30 dereceden yukarı olmamasının sağlanması gerekiyor.

“Taş içerisinde sürülen galerinin” ‘lağım’ olarak tanımlandığı söz konusu Yönetmeliğin patlayıcı maddeler ve ateşleyiciler ile ilgili hükümleri şöyle:

“BİR KİŞİ EN FAZLA 10 KİLO PATLAYICI TAŞIYABİLİR”

“Patlayıcı maddeler özel sandıklar içinde taşınır ve bu sandıkların içine başka bir madde konulamaz. Kapsüllerle diğer patlayıcı maddeler aynı kap içinde bir arada bulundurulamaz ve taşınamaz. Ateşleyici, manyeto ve sandıkların anahtarlarını kendi üzerinde bulundurur. Ateşleyicinin vücudundaki statik elektriğin boşaltılması için gerekli tedbirler alınır. Bir kişinin taşıyabileceği patlayıcı madde miktarı 10 kilogramı geçemez. Patlayıcı madde depolarında, patlayıcı madde ve bu maddelerin tüketim kaydı tutulur.

Patlayıcı madde lağım deliği iyice temizlendikten ve gerekli hallerde yastık maddesi yerleştirildikten sonra doldurulur ve sıkılandıktan sonra ateşlenir. Sıkılama maddesinin boyu 40 santimetreye kadar olan kartuşlar için 35 santimetredir. Fazla her kartuş için, kartuş boyunun yarısı kadar, sıkılama maddesi eklenir. Patlayıcı maddenin boyu, delik derinliğinin yarısını geçemez. Artan boşluk, sıkılama maddesiyle doldurulur. Sorumlu kişiler, sıkılama madde ve gereçlerini ateşleme yerinin yakınında bulundururlar. Lağım deliklerinin doldurulması ve sıkılanması, bizzat ateşleyici veya onun gözetim ve sorumluluğu altında bu konuda deneyimli usta veya çalışan tarafından yapılır. Kartuşlar lağım deliklerine şekillerinin bozulmamasına özen gösterilerek zorlanmadan sokulur. Sıkılama iletken olmayan özel çubuklarla yapılır. Fitiller ve kapsüller özel kapsül pensesiyle sıkıştırılır. Kapsüller kartuşlara ateşleme yapılacağı sırada yerleştirilir ve lağım delikleri ancak ateşlenecekleri zaman doldurulur.

“EN SON ATEŞLEYİCİ TERK EDER”

Kapsül tellerinin uçlarının temizlenmesi, birbirlerine ve ateşleme tellerine bağlanması ve ateşlenmesi işini bizzat ateşleyici yapar. Lağım atılacak yeri en son ateşleyici terk eder. Beşten çok lağımın aynı zamanda ateşlenmesi seri halinde elektrikle yapılır. Yanıcı ve parlayıcı gazlar bulunan tozların yanması ve patlaması tehlikesi olan ocaklarda, fitille ateşleme yapılamaz. Elektrikli kapsülle ateşleme yapılan yerlerde lağım deliklerine teknik amonyum nitratın doldurulmasında kullanılan pnömatik ve mekanik araçlar uygun biçimde topraklanır. Doldurulacak lağım sayısı, elektrikli ateşleme aracının patlatabileceği kapsül sayısının yarısını geçemez. Ateşlemeden önce, bütün bağlantılar gözden geçirilir ve özel ölçüm aygıtları ile devre kontrolü yapılır.

Gerekli çevre güvenliği alınmadan ateşleme yapılmaz. Lağım atıldıktan sonra, elektrikli ateşlemede en az 5 dakika, fitil veya benzeri ateşlemede 1 saat geçmeden ve yetkili kimseler tarafından dikkatle muayene edilip tehlike kalmadığı bildirilmedikçe ateşleme alanına kimsenin girmesine izin verilmez. Lağım deliğinde patlamamış patlayıcı maddenin kaldığı veya bundan kuşkulanıldığı takdirde, ortamın güvenliği sağlanıncaya kadar ateşleme alanına kimse giremez. Patlamamış patlayıcı madde artıkları, bir sorumlu kişinin gözetiminde, mümkünse o lağımı delen çalışan tarafından, patlamamış lağım deliğinin en az 30 santimetre yakınında, ona paralel başka bir delik delinip doldurularak ateşlenir. Delinme, doldurulma, ateşleme ve pasanın kaldırılması sırasında, çalışma alanında, görevlilerden başkasının bulunması yasaktır. Patlamamış kartuş ve kapsüller bulunması ihtimaline karşı, pasalar elle kaldırılır ve kartuş ve kapsüller aranır; bulunamadığı takdirde, bu pasanın doldurulduğu araba, katarlara bağlanmaz. Bu arabaların üzerine tehlike işareti konur; güvenlik tedbirleri altında tek olarak ocak dışına çıkarılır; dikkatle boşaltılır ve bulunacak patlayıcı maddeler ambara teslim edilir. Ateşleyici, lağım deliğinde kalan patlamamış patlayıcı maddeleri zararsız hale sokamazsa, bacadaki çalışmayı durdurur; kendisinden sonraki vardiya ateşleyicisine durumu bildirerek bacayı teslim eder ve sorumlu kişilere gerekli bilgileri bizzat verir.”

“YÜZDE 19’DAN AZ OKSİJEN, YÜZDEN 2’DEN ÇOK METAN TESPİT EDİLEN YERLERDE ÇALIŞILMASI YASAK”

Yönetmeliğe göre; grizulu ocaklarda havalandırma ile ilgili değerlerin her vardiya ölçülmesi gerekiyor. “Havada yüzde 1’den çok metan gazı tespitinde, ölçümlerin; bu oran yüzde 1’in altına düşünceye kadar ölçümler aralıksız sürdürülmesi” gerekiyor.

“ÖZELLİKLE TAVANDAKİ BOŞLUKLAR, ÇATLAKLAR VE OYUKLARDA GRİZU ÖLÇÜMÜ YAPAR”

Ateşleyici grizulu ocaklarda lağım deliklerini doldurmadan önce 25 metre yarıçapındaki bir alan içinde ve özellikle tavandaki boşluklar, çatlaklar ve oyuklarda grizu ölçümü yapmak zorunda. Bu ölçmede yüzde 1 veya daha yüksek oranda metan tespit edilirse lağımlar doldurulamıyor.

METAN GAZINDA KRİTİK DEĞER YÜZDE 1

Yönetmelikte, “Ateşleyici, lağımların doldurulmasından sonra ve ateşlemeden önce ölçümü tekrarlar. Metan oranı yüzde 1’in altındaysa lağımlar ateşlenir, üstündeyse yüzde 1’in altına düşünceye kadar ateşleme yapılmaz. Kömür tozu bulunan veya kömür tozu oluşabilecek kömür damarlarının bulunduğu ocaklarda, ateşlenecek yerlerde lağım delikleri doldurulmadan önce taş tozu serpmek, sulamak gibi koruyucu tedbirler alınır” düzenlemesi de yer alıyor.

Yönetmelik; “havasında yüzde 19’dan az oksijen, yüzde 2’den çok metan, yüzde 0,5’ten çok karbondioksit, 50 ppm (yüzde 0.005) den çok karbonmonoksit ve diğer tehlikeli gazlar bulunan yerlerde gerekli güvenlik önlemleri alınarak mevcut olan tehlikeyi bertaraf etmek amacıyla önleyici faaliyetler ve kurtarma çalışmaları dışında çalışılmasını” yasaklıyor.

MADENİN EN AZ 5 YERİNE SENSÖR

Yönetmeliğe göre; oksijen, metan, karbonmonoksit, hidrojensülfür, sıcaklık ve hava hızı değerlerini ölçecek sensörlerin, “asgari olarak” madenin beş yerine yerleştirilmesi gerekiyor. Bu hüküm yönetmelikte şöyle düzenleniyor:

“Merkezi izleme sistemine bağlı sensörler; oksijen, metan, karbonmonoksit, hidrojensülfür, sıcaklık ve hava hızı değerlerini ölçecek şekilde, sayıları ve yerleri sağlık ve güvenlik dokümanında belirtilerek yerleştirilir. Ancak, bu sensörler, asgari olarak, ocağın ana hava giriş yolunda, üretim bölgelerinin her birinin temiz hava giriş ve hava dönüş yollarında, hazırlık çalışması yapılan bölgelerin hava dönüş yollarında ve ocağın kirli havasının ocak dışına çıktığı nefesliklerde bulunur. Sensör ölçümleri; farklı ölçüm metotlarıyla doğrulanır. Bu ölçümler sağlık ve güvenlik dokümanında belirtilen sıklıklara göre yapılır ve havalandırma defterine kaydedilir. Merkezi izleme sistemine bağlı sensörler ile bu sisteme bağlı diğer tamamlayıcı unsurların bakım ve onarımı İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği hükümlerine uygun olması sağlanır.”

(Amasra, 14 Ekim 2022 gecesi arşiv görüntüsü)