Haber: ABDULLAH ÇELEBİ-Kamera: KERİM UĞUR

İzmirli depremzedeler, Büyükşehir Belediyesi'nin emsal artışı kararının iptali için Türk Mühendisler ve Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB) İzmir Şubesi’nin açtığı davada verilen bilirkişi heyeti raporuna tepki gösterdi. Bilirkişi heyetinin emsal kararıyla ilgili "Kamu yararı yok" raporu verdiğini belirten depremzedeler "Bilirkişi ne bilsin, evsiz kaldık hakim bey" sloganı atıp tapu fotokopilerini yere attı. İzmir Depremzedeleri Dayanışma Derneği (İZDEDA) Başkanı Haydar Özkan, "Burada 42 katlı binalar varken, bizim aldığımız yüzde 20'lik emsal göze batıyorsa, yapıyı bozuyorsa söyleyecek bir şeyim yok" dedi. Depremzedelere destek veren CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel ise İzmir'in afet bölgesi ilan edilmemesine tepki gösterdi.

TMMOB İzmir Şubesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 2021'in Ekim ayında depremzedeler için aldığı "Parsel bazında yüzde 20, ada bazında yüzde 30 emsal artışı" kararının iptali için dava açmıştı.

Davada mahkeme heyetinin isteğiyle oluşturulan bilirkişi heyetinin emsal artışı kararıyla ilgili "Kamu yararı yok" raporu verdiği belirtilirken, İzmirli depremzedeler bugün İzmir Bölge Adliye Mahkemesi önünde toplanıp, "Emsalime dokunma", "Emsal iptali depremzedelerin ölümüdür" yazılı dövizler açtı. Basın açıklaması yaparak bilirkişi heyetinin raporuna tepki gösteren depremzedeler "Bilirkişi ne bilsin, evsiz kaldık hakim bey" sloganıyla evlerinin tapu fotokopilerini yere attı.

"BİLİRKİŞİ OLUMSUZ RAPOR BEYAN ETMİŞ"

İZDEDA Başkanı Haydar Özkan İzmir'de 117 kişinin yaşamını yitirdiği 30 Ekim Depremi sonrası hasar alan binaların yeniden yapımında emsal artışı alabilmek için aylarca uğraştıklarını anlattı. ANKA Haber Ajansı'na konuşan Özkan şunları söyledi:

"3 kişilik bilirkişi heyeti olumsuz rapor beyan etmiş. Teknik açıklama yapmışlar. Sosyolojik yapı ile ekonomik durumlar göz ardı edilmiş. Burada topluluk yokmuş gibi düşünmüşler. Kendilerinden şunu istiyoruz. Burada 42 katlı binalar varken, bizim aldığımız yüzde 20'lik emsal göze batıyorsa, yapıyı bozuyorsa söyleyecek bir şeyim yok. Burada yaşayan 30 bin kişiye 'Siz de insansınız, sosyolojik demografik yapınız var, bunu korumak zorundasınız.' Bizi göçe zorluyorlar. Bize diyorlar ki 'Siz bu evleri yaptıramazsınız, göçe zorlanırsınız.' Matematik ortada. Bir milyon ile 1 milyon 200 bin lira civarında yapılacak olan konutun emsal olmadıktan sonra ödeyebilecek güç yok. Emsal olursa bu değer 400-500 bin liralara düşüyor. Matematik ortada. İnsanlar bunu nasıl göremiyor. Biz yokluktan istiyoruz. Artık biz kendimizi Bayraklı'da kilitleriz diye düşünüyoruz. Vatandaş olarak yapabileceğimiz bir şey yok. Devletimizin, bakanlığın devreye girmesi lazım. Ya da Büyükşehir ve Bayraklı belediyelerinin el ele verip ne isteniyorsa onu yapması lazım. Bilirkişi heyetinin fikrini değiştireceği kanaatindeyim."

SERTEL: "NİÇİN AFET BÖLGESİ İLAN EDİLMEDİ"

Bölge Adliye Mahkemesi önünde toplanan depremzedelere destek veren CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel de İzmir'in afet bölgesi ilan edilmemesine dikkat çekti. Sertel şunları kaydetti:

"Bu bölgede yaşayan bir milletvekiliyim. Burada yaşayanlar emekli insanlar. Felaketin yıktığı konutları tekrar kendilerine milyon lira harcayarak yapmak zorunda kaldılar. Bu insanların ekonomik gücü yok. Bu insanlar görüyor ki 40-50 kat binalar yapılıyor. 40-50 kat binaların olduğu yerde 2 kat emsal verilmesine karşı çıkmak bu insanların hakkını çiğnemek demektir. Çünkü o iki kat onlara düşen maliyeti düşüren bir durum. Bunu önlemeye çalışmak vicdansızlık. Buradan çağrı yapıyorum. Düzce de bizim ilimiz. Tabii ki orada depremzedeler için, insanlar için üzüldük. Elbette orada yaşayanlar felaket yaşadı. Orası afet bölgesi ilan edildi. Bayraklı'da, Bornova'da 117 kişiyi kaybettik, yaralılarımız var. 6.9 büyüklüğünde deprem oldu. Düzce'den daha yüksek bir deprem oldu. Niçin burayı afet bölgesi ilan etmediler. Niçin insanlarımıza destek vermediler, ellerinden tutmadılar. Mahkeme heyetine de sesleniyorum. Birileri başvurmuş olabilir. Bayraklı'da oturan hiçbir yurttaş ranta bakmıyor, hakka bakıyor, hakkını istiyor. 'Benim yıkılan evimin yerine bir ev olsun, başka bir şey istemiyorum' diyor. Bu insanların sesine kulak verilmesi lazım. Olumlu yaklaşmak lazım. Mahkeme heyeti de vicdanlı insanlardan oluşur. Elbette inceleyeceklerdir. Gelirken geçerken 40 katlı 30 katlı binaları görenler 2 katı iptal ederlerse bu onların vicdanıyla baş başa kalacağı karar olur. Bayraklı'nın, Bornova'nın bir evladı olarak, burada 44 yılını geçiren bir milletvekili olarak sonuna kadar derneğimizin ve halkımızın yanındayım. "

"SOKAKLARDA SÜRÜNÜYORUZ"

Depremzedeler de kendilerine verilen emsal artışının geri alınmamasını istedi. İzmir'in afet bölgesi ilan edilmemesine tepki gösteren bir depremzede, "Bu hayat pahalılıklarında kira ödüyoruz. Bize verilen hak yok. Sokaklarda sürünüyoruz, nasıl yaptıracağız evlerimizi? Düzce farklı bir şehir miydi? Biz bu ülkenin evlatları değil miyiz? Vergilerimizi ödüyoruz. İzmir afet bölgesi ilan edilsin. Halk olarak mağduruz" dedi.

"İZMİR'İ KENDİ KADERİNE TERK ETTİLER"

Bir başka depremzede ise yüksek kira ücretlerine dikkat çekerek şöyle konuştu:

"Evimiz 4 katlıydı, yakılanlardan. Bize bir kat vereceklerdi, şimdi onu da geri alıyorlar. Ne yapacağımızı bilemiyoruz. Kiralar 10-15 bin lira oldu mahallemizde. İnsanlar ne yapsın? Ne yiyecekler, ne içecekler? 4-5 bin lira aylık alırken emekli insanlar nasıl geçinecek. Çok zor durumdayız. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. İnsanlar hep aç.. Bari bu emsal artışını elimizden almasalar. Çaresiziz. İzmir'i tamamen kendi haline kendi kaderine bıraktılar."

"BİZİM NE SUÇUMUZ, GÜNAHIMIZ VAR?"

Bir başka depremzede yurttaş ise "Depremzedelere faizsiz kredi verilmesi gerekiyor. Yoksa bunun altından kalkılması mümkün değil. İnsanlar evine alışveriş etmekten acizken nasıl evini yapacak. Bu doğal afet. Keyfe keder bizim yıktığımız bir şey değil. Bizim ne suçumuz, günahımız var? Başka illere tanınan haklar bize de tanınsın. Dilenmiyoruz. Ödeyeyim ama bize krediyi versin. Bedavadan ev yapın demiyoruz" diye konuştu.