30 Ekim'de İzmir'de meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depremden ağır yaralı kurtarılan Gülçin Aykut Soydan, yaşadığı dehşet anlarını ve sonraki süreci  Kuşadası Belediyesi ile Deprem ve Kentsel Dönüşüm Kurultayı'nda anlattı. 

,Kurtarılmayı uzun zaman beklediklerini, ölmeyi beklerken yaşama yeniden tutunduğunu anlatan  Soydan,  “30 Ekim depreminde Yılmaz Erbek Apartmanı’nda göçük altında kaldım. Orada bulunmamın neden ise tamamen tesadüftü. Oğlumla okula gittik, sonrasında Kızılay Kan Merkezi’ne gidip kök hücre bağışımı yaptım. Markete gittim. Sarsıntı oldu ve kasiyer bayan ‘nereye gidiyorsun, durur şimdi’ dedi. Demeye kalmadan başımı koruma ihtiyacı hissetim. Sonrasında göçük altında kaldım. Dehşet derece karanlık ve toz kokusu oldu. Alnım yarılmıştı. İki parmağım alnıma giriyordu. Bacağımda soğuk bir kan kokusu vardı. Kolumu hissetmiyordum. Bir el önümde var ama benim elimi kasiyerin elimi onu bilmiyorum. Üç kişiden ses çıkıyordu. Fadime abla vardı, sesi biraz uzaktan geliyordu. Benden önce o çıkarıldı. Sanırım daha aşağıdaydım. Telefonum çantamdaydı. Telefon deli gibi çalıyor ama kolum sıkıştığı için açamıyordum. Umutsuzluğa kapıldım ve birazdan bu hayatta kopacağımı düşündüm. Beni hayata bağlayan çocuğuma ve eşime olan sevgimdi. Saatler geçti ve bize ulaşamadılar. Kendimi o kadar zorladım ki çıkmama 10 dakika kala nasıl sağ kalacağımı düşündüm. Bir şekilde UMKE ve AFAD’tan arkadaşlar çıkardılar beni. 30-40 santimetrelik beni nasıl çıkardılar bilmiyorum. Ses çıkaracak bir şey de yoktu. Yüzüğümün sesi belki beni duyabilir diye düşündüm. Kurtarıcı köpekler belki beni duyar diye düşündüm. 3 ay Ege Üniversitesi’nde tedavi gördüm. 2 ay yoğun bakımda kaldım. Kolumun kesilmesini dahi istedim. ‘Şansımızı deneyeceğiz’ dediler. Bir daha elimi kullanamayacağımı söylediler. Artık sol elimi kullanabiliyorum. Zorlanıyorum, bazen ağlıyorum. Hiçbir şeyden vazgeçmiyorum sadece ara verdim diyorum. Umarım bu depremlerde en son yaralanan kişi ben olmuş olurum. Umarım kimse can kaybına uğramaz. En sevdiklerinizin ölüm haberini almak insanı birkaç gün üzer ama o aile bir ömür boyu acı çekecek. Ömür boyu acıların yaşanmasını istemiyorum” diye konuştu. 

GÜNCEL HABERLERİ İÇİN TIKLAYINIZ