EGEDESONSÖZ'den Metehan Ud'un haberine göre, Aydın ve Muğla sınırları içerisinde yükselen, antik çağdaki adı Latmos olan Beşparmak Dağları’nın taş ocağı her geçen gün daha da büyüyor. Latmos’un yanı başında yer alan ve kapladıkları alan gittikçe artan ocaklar bölgenin tarihine, kültürüne, jeolojik yapısına ve canlı yaşamına geri dönülmez zararlar veriyor.

Son olarak, Latmos’un eteklerinde bu sefer taş ocağı kırma tesisi kurulması için onay verilmişti. ÇED kararı Latmos Platformu üyeleri ve köylüler tarafından yargıya taşınarak iptali istenmişti. 

Platform adına Avukat Mehmet Cilsal tarafından açılan davada Aydın İdare Mahkemesi proje için iptal kararı verdi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın proje için vermiş olduğu ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı mahkemeden döndü.

Mahkemenin kararında "Aydın İli, Söke İlçesi, Yeşilköy Mahallesi sınırları içinde Gökbel Mevkii'nde 3385116 erişim numaralı maden sahası içerisinde Dinçler Madencilik Mühendislik İnşaat Petrol Medikal Nakliyat Organizatörlük Pazarlama İthalat İhracat Sanayi Ticaret A.Ş. tarafından "S.202001578 (ER:3385116) numaralı ruhsat sahasında yapılması planlanan mobil kırma eleme tesisi projesine ilişkin olarak eksik incelemeye dayalı olarak Aydın Valiliği tarafından düzenlenen 07/06/2024 tarih ve E-202451 sayılı "Çed Gerekli Değildir" kararının mevzuata ve hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmıştır" ifadeleri yer aldı. 

Konuyla ilgili Latmos Platformu şu açıklamayı yaptı:

Davanın Konusu; Dinçler Madencilik A.Ş’nin Yeşilköy ve Karacahayıt Mahallesi sınırında Gökbel Mevkii’nde planladığı Feldspat “Kırma Eleme Tesisi Projesi” hakkında Davalı İdare’nin düzenlediği “ÇED Gerekli Değildir” Kararı’nın iptal edilmesidir.

PTD’daki bilgilere göre Aydın İli Çine, Karpuzlu, Söke İlçesi’nde yaklaşık 91milyon ton potasyum feldspat ve sodyum feldspat rezervi bulunduğunu bilen Dinçler Madencilik A.Ş., hem Söke hem Karpuzlu ilçelerinde 30 yıl maden işletme faaliyetleri yapmayı planlamış, bu maksatla MAPEG’e başvurarak Söke Yeşilköy ve Karacahayıt Mahalleri coğrafi sınırları içinde 600,4ha’lık sahayı kapsayan “S. 202001578 (ER. 3385116) No.lu IV.Grup İşletme Ruhsatı” almıştır.
“Kırma Eleme Tesisi” vasıtasıyla yılda 390.000ton, günde 1.300ton feldspat üretmeyi planlayan Şirket, 10 yıllık işletme ruhsatını ilerde 30 yıla çıkaracağı için kapasite artırımlarına giderek hedefe ulaşma pahasına bölgedeki doğal yaşamı, huzuru, habitatı yok edeceğinin şimdiden işaretini vermiştir.
Whatsapp Image 2025 01 09 At 131115

Ormanını korumak isteyen Çavdarlı İhsan Garagöz'e hapis cezası!
Ormanını korumak isteyen Çavdarlı İhsan Garagöz'e hapis cezası!
İçeriği Görüntüle

Şirket’in 600,4ha’lık İşletme Ruhsatı sahası kapsamında;

- DSİ 21. Bölge Müdürlüğü yazışmalarındaki bilgilere göre “Karacahayıt Göleti”nin bir kısmı,“Karacahayıt Sulaması Ana Hattı”,“09/2015-02/II A Gölet Yapı Hammadesi Ocak Sahası” ile Göleti besleyen Kargın Deresi, Sırtlandeliği Deresi, Derince Dere, İnyurt Deresi, Çavdaralanı Deresi, Şarlak Dere, Maden Ocağı Deresi ve bu derelerin yan kolları

- Karacahayıt Mahallesi’ndeki bazı evleri

- Karacahayıt Tilkisuyu Tepesi, Kocain Sırtı, Kara ve Kaya Tepesi Mevkii, Kattokat Tepesi Mevkii, Zeybekyurdu Tepesi Mevkii, Gökbel Tepesi Mevkii, Keçiyurdu Tepesi Mevkii, Karaçam Tepesi Mevkii, Kaplan Kayası Mevkii, Kör Osman’ın Evleri, Çengel Kayası Mevkii, Orta Tepe Mevkii, Karaçalı Tepesi Mevkii bulunmaktadır.

Görüldüğü gibi tehlikenin boyutu çok büyüktür ve uzun yıllara yaygındır. Şirket, 600,4ha’lık İşletme Ruhsatı sahasındaki yukarıda belirttiğimiz gölete ait unsurları, bazı evleri, tepeleri, yaylaları, ovaları, mera, orman, zeytinlik vasıflı mevkiileri kapsayacak şekilde bölgede madencilik yapmaya kararlıdır.

İşbu davadaki uyuşmazlık; Söke İlçesi, Yeşilköy ve Karacahayıt Mahallesi’nin “Orman Alanı”, “zeytinlik”,“Mera-Çayır-Otlak Alanı”, “Tarım Alanı”, “Önemli Doğa Alanı” vasıflı coğrafyasında madencilik yapılması hukuken mümkün olmadığı halde Davalı İdare’nin dava konusu işlemi tesis etmesinden kaynaklanmıştır.

Kdewkkdfewkfkewkf (1).Png-1

Her iki mahallenin yerel halkı da hem düzlükte hem yüksek rakımlı alanlarda bağ bahçe işlerinin yanı sıra, zeytin ve çam fıstıkçılığı, hayvancılık, arıcılık gibi geçim faaliyetleri yapmaktadır.

Yeşilköy, tıpkı Karakaya Mahallesi gibi madenciler tarafından istila edilmişse de Karacahayıt Mahallesi hukuk yollarına başvurduğu için maden ocakları sayısı yok denecek kadar azdır. Beylik devletlerinden beri 700 senedir bölgede yaşayan kadim ahali toz, gürültü, kirlilik yüzünden asırlar boyu süren huzurlarının kaçacağını, yaşam alanlarının ve sağlıklarının bozulacağının farkında olduğu için bu projenin gerçekleştirilmesine karşıdır. Bu yüzden 2 mahalle muhtarı el ele verip dayanışma içinde bu davayı açmaya ve kazanmaya karar vermiştir.

Whatsapp Gorsel 2025 04 17 Saat 114332 D5F6324F.jpg

BİLİRKİŞİ OLUMSUZ GÖRÜŞ VERMİŞTİ
Bilirkişi raporundan kesitler:

- Biyoloji (Flora) Bilimi: İlgili bölümde yapılan değerlendirmede tesisin kısa vadede büyük bir ekolojik tahribata yol açmayacağı ancak uzun vadede ekosistemi olumsuz etkileyebileceği, bu açıdan projenin çevresel etkilerinin belirlenmesinin gerekli olduğu, bu açıdan ÇED raporun hazırlanması gerektiği ve bu etkilerin bu raporun hazırlanması ile değerlendirilebilieceği,

- Çevre Mühendisliği: Proje kapsamında meydana gelecek Hava Kalitesi Modelleme çalışmalarının, Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği (SKHKKY) ve ilgili çevre mevzuatlarına uygun olarak yürütüldüğü, insan sağlığı açısından emisyon değerlerinin yönetmelik kapsamında kabul edilebilir düzeyde olduğu, Ancak beklenen toz emisyonlarının su kaynakları, toprak yapısı, flora ve fauna üzerindeki olumsuz etkilerin ayrıca değerlendirilmesi gerektiği,

- Orman Mühendisliği: Dava dosyasındaki belgeler ve 09/01/2025 tarihinde yapılan arazi keşfi doğrultusunda hazırlanan rapora göre, proje kapsamında kesilecek ağaç sayısının net olarak öngörülmemesi, kaldırılacak orman örtüsünün bozuk ve 1 kapalı alanlara denk gelmesi, orman ekosistemine olası etkilerin göz ardı edilmesi, bitkisel toprağın sıyrılması ve depolanmasına yönelik erozyon riskine karşı önlemlerin yetersiz olması, rezerv ağaç bırakılmaması ve orman yangınlarıyla mücadele için etkin bir planlama bulunmaması gibi ciddi eksiklikler tespit edilmiştir. Bu nedenlerle, ormancılık disiplini açısından projenin uygulanması durumunda orman varlığı ve ekosistem üzerinde geri dönüşü mümkün olmayan olumsuz etkiler yaratacağı,

- Jeoloji Mühendisliği: Proje alanı, %5 ile %30 eğime sahip yamaç ve tepe topoğrafyasında yer almakta olup, yeraltı suyu akış yönü batı ve kuzeybatıya doğrudur. Alanın jeolojik yapısı gnays kayaçlardan oluşmakta ve aşınma ile özel bir tor topoğrafyası meydana getirmektedir. İnyurt Deresi’nin sulu akış halinde olduğu tespit edilmiş ve proje sahasının önemli yüzey ve yeraltı suyu kaynaklarını beslediği belirlenmiştir. Ayrıca, alanın bir kısmının kısa mesafeli koruma alanına girdiği, Karacahayıt Göleti’ni besleyen su kaynaklarının yeterince araştırılmadığı ve potansiyel kaya düşmesi riski bulunduğu anlaşılmıştır. Çevre Düzeni Planı'na göre proje alanı orman ve mera statüsünde olup, su havzalarının korunması gerekmektedir. Tüm bu unsurlar göz önüne alındığında, ekolojik, hidrojeolojik ve çevresel riskler nedeniyle "ÇED Gerekli Değildir" kararına temel oluşturacak teknik verilerin yetersiz olduğu ve projenin etkilerinin ve düzeyinin belirlenmesi gerektiği, dolayısyla ÇED raporunun gerekli olduğu,

- Maden Mühendisliği: İlgili bölümde açıklanan nedenler ve ilgili bölümde verilen Yasal Yükümlükler kısmındaki kanun maddelerine göre projenin gerçekleştirilmesinde aykırı bir durumun olmadığı, ancak dava konusu Mobil Kırma Eleme Tesisinin kapasitesinin yıllar içerisinde doldurulması için ocakta üretim aşamasında kullanılan makine – ekipman kısmının arttırılacağı ve komşu ocaklardan tesise malzeme getirileceği husularındaki alınması gereken önlemlerle ilgili PTD’ da verilen teknik değerlendirmelerin yetersiz kaldığından dolayı, projenin etkilerinin ve düzeyinin belirlenmesi gerektiği, dolayısyla ÇED raporunun gerekli olduğu kanaatine varılmıştır.

Whatsapp Gorsel 2025 04 17 Saat 114332 2C18Cf84.Jpg

PROJE HAKKINDA
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Söke’nin Yeşilköy ve Karacahayıt köyleri sınırındaki Dinçler Grup bünyesindeki Dinçler Madencilik’in kırma eleme tesisi projesi için ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı vermişti. Şirketin bu bölgede ayrıca taş ocağı da bulunuyor. Tesisin yıllık kapasitesi ise 390 bin ton olacak.

ÇED sahası 1/100000 Ölçekli Çevre Düzeni Planında "Orman Alanı" ve "Çayır-Mera Alanı" olarak işaretlenmiş alanda kalıyor. Tapu Kadastro sorgulamasında ise parsel zeytinlik olarak kayıtlı. 

Editör: Tuğba Aydın