Aydın'ın Nazilli ilçesi Hamzalı Mahallesi'nde portakal üretimi yapan çiftçiler, bu sene sezona sıkıntılarla başladı. Üreticilerin yaşadığı zorluklar, işçi yevmiyelerinin yüksekliği, mazot fiyatlarının artması ve bunlara depolama maliyetlerinin de eklenmesiyle daha da derinleşiyor. Akdeniz sineği ile mücadele eden üreticiler, diğer yandan yüksek üretim maliyetleri nedeniyle alıcı bulamamaktan dert yandı. Portakal üreticileri, gelir elde edememeleri nedeniyle ağaçlarını kesmeye başladı.

"BU SENE PORTAKALLARI AKDENİZ SİNEĞİ VURDU"

Konu ile ilgili konuşan üretici Ünal Biçer şunları anlattı:

“Portakalı yetiştirmesi sorun. Geçtiğimiz senelerde 2 bin, 3 bin lira olan gübre, şimdi olmuş 10 bin lira. Geçtiğimiz sene 300-400 liraya bulduğumuz yevmiyeler arttı. Kadın yevmiyesi 650 lira, erkek yevmiyesi 900 lira. Ve işçi bulamıyoruz. Bulduğumuz amele, akşama kadar topladığı portakalın yevmiyesini karşılamıyor. İyi portakal 2 lira. Kötü portakal 150 kuruş 90 kuruş. Bu da kendi aralarında suluk kaplık olarak ayrılıyor. Portakal alıcısı ucuz almak için nedenler üretiyor. Şu anda portakalı alan, satan yok.

Portakalları Akdeniz sineği vurdu. Bu Akdeniz sineği yalnız Nazilli'nin Hamzalı'nın sorunu değil. Türkiye genelinde çok iyi devlet kanalıyla ilaçlanma yapılması lazım. Bu sinekten kurtarmak lazım. Yoksa incir başlayacak, incirde var. Çilekte var. Mandalinada var. Bu bir milli afettir.

"BU ARAZİYİ KÖKÜNDEN SATACAĞIM"

Şu anda portakalımızı toparladık. Bir erkek yevmiyesi ustayım diyen 8 ila 10 bin lira arası bu ağaçların budanması. Burası komple ilaçlanacak. Ağaç başına Dap gübresi, şeker dediğimiz gübre atılacak. Sulama işlemi var. Bunları yapılması için traktör kullanacağız. Şu anda bir litre mazot 40 lira oldu. Bu işi kimse yapmayacak çoğu da bu ağaçları kesecek. Biz çiftçi olarak, ilk önce dallarından sonra kökünden keseceğiz. Ve ondan sonra ben bu arazinin kökünden satacağım. Ben para kazanamıyorum. Bu masraflarla biz ayakta kalamayız. Şu anda çevre köylerde, Başaran, Piri Bey, Sevindikli'de portakal bahçelerini kestiler. Üreticilerle arkadaşlarla birbirimizden haberimiz oluyor. Şu anda kesimciler, odun yapanları bekliyoruz. Biz kestirmek için sıra bekliyoruz. Sıra gelsin de bizim bahçemizi kessin diye. Bizleri Allah kurtarsın.”

 "ÇİFTÇİ AĞAÇLARINI MECBUREN KESECEK, ÇÜNKÜ EMEĞİNİN KARŞILIĞINI ALAMIYOR"

Diğer bir üretici Murat Uysal ise portakaldaki sorunları şöyle dile getirdi:

“Buradaki portakallar birinci kalite. Biz bunları çiçeğinden buraya gelene kadar hep masraf, her şey para. Gübre para, budaması para, toplaması para. Bir yıl boyunca çiftçi cebinden masraf ediyor. Hasat zamanı geldiği zaman, fiyatlar hiç birbirini tutmadı. Bu sene tamamen kötü. Şu anda portakalda alıcı yok. Dalından kesilen portakallar hava şartları nedeniyle Akdeniz sineği ve ot sineğinden dolayı depoda çürüyor. Daha kesilmeye yeni başladı, bir hafta on gün oldu. Depodaki portakallar neredeyse çürümeye başladı. Üretici şu anda meyve suyu fabrikalarına gönderiyor. Eğer ki meyve suyu fabrikaları da şu anda almazsa, bunlar kalacak. Meyve suları fabrikaları da alım yapmazsa kökten zarar. O zaman masraf hiç kurtarmaz. Buna bir yıl çiftçi emek veriyor. Buradan aldığı parayla geçimini yapacak. Çiftçi nasıl yapacak şu anda hiç kimse bir şey bilmiyor. Portakal alıcısı yok şu anda. Gelen alıcılarla dış pazar kapalı olduğu için, iç pazarda bu kadar malı kaldırmıyor. Çok kişi şu anda portakallarını kesmeye başladı. Mecburen kesecek çünkü emeğinin karşılığını alamıyor. Yaptığının masrafın karşılığını alamıyor evini nasıl geçindirecek. Bunu kestikten sonra yerine başka bir şey dikecek. Yonca mısır gibi. Bu da çözüm değil.

"İŞÇİ YEVMİYELERİ BAŞLI BAŞINA BİR PROBLEM"

Portakal ağacının yetişmesi 15 yıl. 15 yılda anca meyve vermeye başlar. Çiftçinin durumu çok kötü nasıl anlatacağımızı bilmiyorum. Hepsi bu seneye denk geldi. Akdeniz sineği dediğimiz sinek var. Empost dediğimiz ot sineği var. Bu sorunların dışında bir de portakal havanın sıcak olması nedeniyle depolarda fazla beklemez. Bu sineklere atılan ilaçların etken maddelerini azalttılar. Şu anda üretici 2 kere ilaç atması gereken yere 4 kere ilaç atıyor ama yine de faydası yok. 

İşçi yevmiyeleri başlı başına bir problem. Bir kadın yevmiyesi 650 TL, erkek yevmiyesi 800 TL. Her üretici 10 kadın, en az 3 -4  erkek çalıştırıyor. Sadece işçiye verdiği para günlük 10 bin lira. Bunun dışında, mazot parası, traktör, kendi ailesinin çalışması haricinde her gün 10 bin lira gider var. Bir sandık portakalın depoya gelmesi 50 lira. Bu masrafların dışında ilaçlar mazot fiyatları nereye vardı. Bizim portakal geçtiğimiz sene dalında 4 lira 4,5 liraydı. Bu sene dalında 2 lira 2,5 liraya alan, satan yok. Şu anda meyve suyu fabrikalara 2 lira 200 kuruşa alıyorlar. Üreticiyi ayakta tutan bu."

"ÇİFTÇİNİN HALİ KÖTÜ" 

Portakalını traktör kasasında kantara getiren üretici ise, "Çiftçinin hali kötü. Her sene daha kötüye gidiyor. 2 liraya suluk portakal döküyoruz. Daha iyi olabilirdi, masraflarını çıkarabilse iyi olabilirdi. Masrafların çok büyük kısmı mazot, işçilik" dedi.

Diğer bir üretici "Çiftçinin hali harap, sulu portakal 2 lira, mazot olmuş 41 lira" diye konuştu.

AYDIN HABERLERİ İÇİN TIKLAYINIZ