MEHMET REBİİ ÖZDEMİR

SES Samsun Şube Başkanı Aysel Ocak, deprem bölgesi Hatay’da çadır, temiz su ve hijyen ihtiyacının devam ettiğini belirterek, "İnsanların en büyük sorunlarının temiz su, duş tuvalet ihtiyaçları olduğu, özellikle bu konuda kadınların mahremiyet açısından çok zorlandığı, tuvalet ihtiyaçlarını engellemek için su içmediklerini, çöplerin toplanmadığını söylemektedirler. Bu olumsuz şartlarda barınmak zorunda kalan insanlarda bit ve uyuz vakalarının görüldüğü tarafımızca tespit edilmiş, gerekli ilaç tedavileri başlanmıştır" dedi.

SES Samsun Şubesi üyeleri, sendika genel merkezi tarafından koordineli şekilde her hafta değişik illerden sendika üyeleriyle deprem bölgelerinde sağlık hizmeti sunuyor. 3-8 Mart arasında Hatay'da görev yapan SES Samsun Şubesi adına açıklama yapan Şube Başkanı Aysel Ocak, bölgedeki izlenimleriyle ilgili şu değerlendirmeleri yaptı:

"SU, TUVALET VE YİYECEK BULUNAMIYOR"

"Hatay'da depremzedeler ihtiyaçlarının karşılanmasını bekliyor. 6 Şubat tarihinde on bir ili kapsayan yaşanan deprem felaketinin üzerinden bir ay geçmesine rağmen bölge halkının en yaşamsal ihtiyaçlarının karşılanmadığı, sorunlarının çözülmediği görülmektedir. Depremin olduğu ilk günden itibaren sendikamız gönüllüleri sağlık ve sosyal hizmet emekçileri bölgede çalışmalarını devam ettirmektedir. Genel merkezimizin yaptığı planlama doğrultusunda SES Samsun Şube olarak 3-8 Mart 2023 tarihleri arasında gönüllü ekibimizle Hatay'da görev aldık. Yaptığımız gözlem ve çalışmalarımızda, halktan alınan bilgiler doğrultusunda depremin olduğu ilk iki gün bölgeye resmî kurumların ulaşmadığı, arama kurtarma çalışmalarının başlatılmadığı, güvenliğin sağlanamaması sonucu yağmaların yaşandığı, yakınlarını enkazdan kendi imkânları ile çıkartmaya çalıştıklarını bildirmişlerdir. Yine çıkarabildikleri cenazeleri bulabildikleri örtülere sarıp kendi imkanları ile toprağa vermek zorunda kalmışlardır. Barınacak yer olmadığı için soğuk ve yağmura rağmen sokakta kaldıklarını, su, tuvalet olmadığını ve yiyecek bulamadıkları alınan bilgilerden anlaşılmaktadır. Bölgede sağlık ve sosyal hizmet emekçileri, Türk Tabipler Birliği gönüllülerinden oluşan bir ekiple planlama yapılmıştır. Bu planlama doğrultusunda, revir poliklinik hizmetleri, gönüllü psikiyatristler aracılığı ile talep edenlere psikososyal destek hizmetleri, oluşturulan kadın sağlığı birimi ile kadın ve çocuklara ihtiyaçlarına yönelik destek verilmektedir. Saha çalışmalarında mobil sağlık hizmetleri, koruyucu sağlık hizmetleri ve çevre sağlığı hizmetleri, suların kontrolü, klor ölçümü, çöplerin toplanması ve molozların yerleşim yerlerine yakın boşaltılmasının rapor haline getirilerek belediyeye bildirilmiştir.

"TUVALETE GİTMEMEK İÇİN SU İÇİMİYORLAR"

Kurulan çadırkentlere ve köylere gidilerek sağlık taraması ve ihtiyaçlara yönelik malzemeler, kadın örgütleri tarafından oluşturulan hijyen kitleri dağıtımı yapılmıştır. Yaptığımız gözlemlerde bölge halkının çadır ihtiyacının devam ettiği, kırsal bölgelere ve uzak köylerde çadırlara ulaşamadıkları, kendi olanakları ile kurdukları küçük çadırlarda 8-10 kişi kalmak zorunda olduklarını belirtmişlerdir. Depremden bu yana bir ay geçmesine rağmen hala çadır alamayan, yakınlarının çadırlarında kalabalık bir şekilde kalmak zorunda olan aileler tespit edilmiştir.  Buralarda yaşayamaya çalışan insanların en büyük sorunlarının temiz su, duş tuvalet ihtiyaçları olduğu, özellikle bu konuda kadınların mahremiyet açısından çok zorlandığı, tuvalet ihtiyaçlarını engellemek için su içmediklerini, çöplerin toplanmadığını söylemektedirler. Özellikle mahalle aralarında yıkılmamış fakat hasarlı olan evlerini bırakamayan insanların en büyük sorunun tuvalet ve duş alma ihtiyaçları olduğu gözlenmiştir. Tuvalet ihtiyaçları için riski göze alıp evlere girdiklerini söylemişlerdir. Bu olumsuz şartlarda barınmak zorunda kalan insanlarda bit ve uyuz vakalarının görüldüğü tarafımızca tespit edilmiş, gerekli ilaç tedavileri başlanmıştır. Şehir merkezinde enkazların etrafı toplanmış, hala kaldırma çalışmalarının başlamadığı, yer yer kaldırılan enkazlar uygun şekilde kaldırılmadığı için asbest içeren toz bulutların çevreye yayılması nedeni ile başta solunum yolu hastalıkları olmak üzere çevre için tehlike oluşturabileceği tespit edilmiştir.  Büyük risk olmasına rağmen, ağır hasarlı ve yüksek binalar da dahil olmak üzere insanların eşyalarını almaya çalıştıkları gözlenmiştir.

"DEPREM KAÇINILMAZ KAYIPLAR ÖNLENEBİLİR"

Bölge halkının talebi ilgili kurumların bir an önce faaliyete geçip sorunlarına çözüm bulunmasıdır. Gönüllü demokratik kitle örgütleri, sendikalar, dernekler ve sivil toplum kuruluşlarından memnun olduklarını fakat sürekli bölgede kalamayacaklarının bilincinde olduklarını belirtmişlerdir. Sosyal devlet olmanın gereği yaşanan afet durumlarında bütün ilgili kurumlarla bölgeye en kısa zamanda ulaşmak, başta arama kurtarma olmak üzere halkın her türlü ihtiyacını karşılayabilmektir. Binlerce yakınını kaybeden, evleri başlarına yıkılan, varını yoğunu kaybeden insanlarımız geleceğini ve umutlarını da kaybetmişlerdir. Olağan dışı durumlara hazırlıklı olmak mümkündür. Depremin kaçınılmaz, kayıpların önlenebilir olduğunun altını bir kez daha çiziyoruz. Umudumuz, evlerin, hastanelerin üzerimize yıkılmayacağı canlarımızın enkaz altında kalmayacağı bir ülkede yaşamaya inanmak istiyoruz."

GÜNDEM HABERLERİ İÇİN TIKLAYINIZ