HABER: TUĞBA AYDIN
Aydın'ın Çine’de ilçesinde bulunan kuvars-felspat madenlerinde çalışırken silikozis hastalığına yakalanan işçilerin her geçen gün sayısı atarken, hastalıkla mücadele eden emekçilerin adalet arayışı da sürüyor. Maden işletmelerinin en yoğun olduğu ilçelerden biri olan Çine'de sayısı tespit edilen 200 işçi, silikosiz hastalığı ile mücadele ediyor.
"AYDA 6 BİN LİRA ALIYORUM"
Yaklaşık 2 yıl çalıştığı Eysim Madencilik’te silikozis hastalığına yakalandıktan sonra işten çıkarılan işçilerden biri olan Şenol Girgin, 10 yıldır mahkemeden sonuç bekliyor. Hastalık nedeniyle çalışacak durumda olmadığını ve resmi kurumlarda emekli olarak göründüğü için aylık 6 bin lira maaş aldığını belirten Girgin, hasta işçilerin ölüme terk edildiğini söyledi. Engelli bir kızı olduğunu ve bakım masraflarını karşılamakta zorlandıklarını sözlerine ekleyen Girgin, mahkemeden gelecek olumlu sonucu beklediklerini ifade etti.
"10 YILDIR GİTMEDİĞİM YER KALMADI"
Çine'de 1996 yılında madende çalışmaya başlayan ve silikosiz hastalığına yakalandıktan sonra çalışamaz hale gelen işçilerden biri olan Sayım Ünal da adalet mücadelesi veriyor. Madendeki ağır çalışma koşullarını “Kölelik düzeni vardı. Eleman eksikliğinden 16 saat çalıştığımı biliyorum.” sözleriyle aktaran Ünal, 10 yıldır mahkemenin sonuçlanmasını bekliyor. Yüzde 52 engelli raporu nedeniyle çalışamadığını ve maddi zorluklar yaşadığını sözlerine ekleyen Ünal “Ben kendi hayatımdan vazgeçtim, yeter ki kızıma burs versinler.” dedi.
"SAYABİLDİĞİMİZ 200 SİLİKOSİZ HASTASI VAR"
Çine Yaşam Platformu’ndan (ÇİYAP) Ahmet Uslu, bölgede bulunan madenler nedeniyle hem işçilerin hem de bölge sakinlerinin sağlık sorunları yaşadığını söyledi. Uslu, "Çine'de tespit edilen 200 silokosizli maden işçisi var ama bizim bilmediğimiz daha birçok hasta var. Bu madenler ilk önce kendi içinde çalışan işçisini öldürüyor. Bu madenler sadece Çine'de de değil, yakınımızda Karpuzlu ve Milas'ta birçok maden var. Oradaki hastaların sayısını bilmiyoruz." ifadelerini kullandı.
"MAĞDURUN YANINDA OLMAK ZORUNDAYIZ"
Çevre savunucusu ve arkeolog Selahattin Aydın ise işçilerle dayanışmanın önemine vurgu yaptı. Aydın, "Şirketler, ne yazık ki sadece çevreyi, doğayı öğütmüyorlar, insanları da aynı şekilde öğütüyorlar. Kar maksimizasyonu yapıyorlar bu insanlar üzerinden. Dolayısıyla bu verdiğimiz sadece çevre, doğa mücadelesi değil bu aynı zamanda da emek mücadelesi. Daha dayanışmacı, aktif olarak mağdur olan kim varsa yanında olmak durumundayız" ifadelerini kullandı.