Bakan Yumaklı, bugün yaptığı yazılı açıklamada, sığır, manda, koyun, keçi ve geyik gibi çift tırnaklı hayvanlarda rastlanan bulaşıcı bir hastalık olan şap hastalığının, ülkeler arası canlı hayvan ve hayvansal ürün ticaretini olumsuz yönde etkilediğini söyledi.

‘Baskın Aşılama Programı’ kapsamında toplam 250 milyon TL maliyetindeki aşılar için aşı bedeli alınmayacağını bildiren Bakan Yumaklı, şap hastalığına karşı önceki yıllarda rutin olarak 2 doz uygulanan aşı sayısını bu yıl 3’e çıkardıklarını açıkladı.

İLK AŞILAMA, 29 OCAK-31 MART ARASINDA

İlk aşılamanın, 29 Ocak ile 31 Mart 2024 tarihlerinde yapılacağını bildiren Yumaklı, “Bu mücadele kapsamında, 15 Nisan-15 Haziran 2024 tarihlerini kapsayan Kurban Bayramı öncesi ilkbahar döneminde tüm ülkedeki büyükbaş hayvanlar ile Trakya’daki küçükbaş hayvanları tekrar aşılayarak Kurban Bayramı’nı hayvan hastalıkları yönünden sıkıntısız bir şekilde atlatmayı planlıyoruz. 16 Eylül-17 Kasım 2024 tarihlerini kapsayan sonbahar aşılama döneminde yine tüm ülkedeki büyükbaş hayvanların aşılanması yönünde bir planlamaya gittik” dedi.

Hastalıkla mücadelede, büyükbaş hayvanların iller arasında sevklerinde şap aşılama şartı arandığını, aşısız hayvanların sevklerine de izin verilmediğini anımsatan Yumaklı, hayvansal üretimin desteklenmesi kapsamında verilen buzağı desteklemeleri için de aynı şekilde şap aşılama şartının arandığının altını çizdi.

NE OLMUŞTU?

Tarım ve Orman Bakanlığı, 9 Mart 2023 tarihinde Türkiye’de ilk SAT-2 serotipi şap hastalığı görüldüğünü açıklamış, ŞAP hastalığına karşı üretilen aşıların hayvanlara uygulanmaya başlandığını duyurmuştu. Eski Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, SAT-2 serotipi şap hastalığının, Türkiye’de görülmeden önce gerekli önlemlerin alındığını, tespit edilir edilmez de etkin bir mücadele stratejisin hayata geçirdiklerini söylemişti.

Et ve Süt Kurumu, “Et ve Süt Sektörünün Mevcut Durumu, Politikaları ve Geleceği” konulu Raporu’nda, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın şap hastalığıyla ilgili yaptığı açıklamalarla ters düşen bilgilere dikkat çekmiş. Raporda, tedavi hizmetlerinin özel sektöre bırakılmasıyla beraber ihbari ve mecburi hastalıklar dışında tedavi hizmetlere dair “verilerin toplanılmadığı” belirtilmişti.