Egedesonsöz'den Metehan Ud'un haberine göre Aydın'ın Bozdoğan ilçesinde sınırlarındaki Örentaht Mahallesi'nde açılması planlanan açık ocak kömür madenciliği projesi için 1 Kasım 2024 tarihinde Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne 58 parsel şahıs arazisinin acele kamulaştırılması yetkisi verildi.
Yaşamlarını tarım ve hayvancılıkla sürdüren Örentaht Mahallesi sakinleri acele kamulaştırma kararını yargıya taşıdı. Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin iptali için de dava açıldı.
Latmos Platformu üyesi ve hukukçusu Mehmet Çilsal’ın hazırladığı dava dosyaları Örentahtlılar tarafından Danıştay 6. Dairesi Başkanlığı’na iletilmek üzere Bozdoğan Asliye Hukuk Mahkemesi’ne teslim edildi.
Dosyayı inceleyen Danıştay 6. Dairesi ara kararını verdi. Acele kamulaştırma yapılmasını gerektirecek halin mevcut olmadığına kanaat getiren 6. Daire yürütmeyi durdurma kararı verdi.
Kararda şu ifadeler yer aldı:
"Dosyanın incelenmesinden; S:2021101464 işletme ruhsatlı sahada tespit edilmiş görünür kömür rezervinin 676.798,588 ton olduğu, uyuşmazlığa konu parsellerin acele kamulaştırılmasının zaruri olduğu, projenin ülke ve bölge ekonomisine katkı sağlayacağı, bölgede istihdamı artıracağı, sahada üretilecek kömürün faaliyette bulunacak termik santralin hammadde ihtiyacının karşılanması için kullanılacağı ve bu santralin ülkemizin elektrik üretiminin yaklaşık %1'ini karşılayacağı, ülkenin elektrik ihtiyacının yerli ve milli kaynaklarla karşılanmasının amaçlandığı, uyuşmazlık konusu parseller üzerinde madencilik faaliyetlerinin sürdürülmesinde tarım faaliyetlerinin sürdürülmesinden daha yüksek kamu yararı bulunduğundan madencilik faaliyetlerine öncelik verilmesi gerektiği, projenin ülke ve bölge ekonomisine katkı sağlayacağı gerekçeleriyle, uyuşmazlığa konu taşınmazın bulunduğu alanda madencilik faaliyeti yürütülmesine yönelik kamu yararı kararının alındığı ve dava konusu acele kamulaştırma işleminin tesis edildiği görülmektedir.
Uyuşmazlıkta; madencilik faaliyetinden elde edilecek gelir, istihdam, ülke ve bölge ekonomisine katkının arttırılması gerekçeleriyle acele kamulaştırma kararının alındığı, işletmenin faaliyetinin devamlılığının öncelikle ekonomik yarar yönünden irdelendiği, acele kamulaştırma yoluna gidilmezse kamunun uğraması muhtemel zararlarının neler olduğunun açıkça ortaya konmadığı, başka bir anlatımla dava konusu Cumhurbaşkanlığı Kararında, acele kamulaştırma yapılmasını gerektiren nedenlerin ve "acelelik hali"nin somut olarak ortaya konulamadığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta; madencilik faaliyetinden elde edilecek gelir, istihdam, ülke ve bölge ekonomisine katkının arttırılması gerekçeleriyle acele kamulaştırma kararının alındığı, işletmenin faaliyetinin devamlılığının öncelikle ekonomik yarar yönünden irdelendiği, acele kamulaştırma yoluna gidilmezse kamunun uğraması muhtemel zararlarının neler olduğunun açıkça ortaya konmadığı, başka bir anlatımla dava konusu Cumhurbaşkanlığı Kararında, acele kamulaştırma yapılmasını gerektiren nedenlerin ve "acelelik hali"nin somut olarak ortaya konulamadığı anlaşılmaktadır.
İstisnai bir yöntem olan acele kamulaştırmada, olağan kamulaştırma gerekçeleri dışında aceleliğin varlığına dair şartlarının ortaya konulması gerekliliği karşısında, yukarıda belirtilen davalı idarelerce sayılan nedenler acele kamulaştırma yapılmasına gerekçe teşkil etmeyeceğinden, uyuşmazlık konusu olayda, acele kamulaştırma yapılmasını gerektirecek acelelik halinin mevcut olmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu durumda; Ülkenin doğal kaynaklarından olan madenlerin işletilmesinde ve bu amaçla gerekli taşınmazların kamulaştırılmasında kamu yararı bulunduğu açık olmakla birlikte, 2942 sayılı Kanunun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırma yapılabilmesi için gerekli olan "acelelik hali" somut olarak ortaya konulamadığından, dava konusu Cumhurbaşkanlığı kararının uyuşmazlığa konu taşınmaza ilişkin kısmında hukuka uygunluk bulunmadığı, uygulanması hâlinde giderilmesi güç veya imkânsız zararların doğmasına yol açacağı sonucuna ulaşılmıştır."