Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), 39. yaşını kutluyor. 20 Temmuz 1982’de kurulan DEÜ’nün 39. kuruluş yıl dönümü nedeniyle açıklama yapan DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, üniversite olarak geleceği bugünden şekillendirmek anlayışı ile hareket ettiklerini belirterek, "Cumhuriyetimizin temel değerlerine bağlı olarak Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği rotada ilerliyor; Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koydukları ‘dünyanın ilk 500 arasında bir Türk üniversitesi’ vizyonuna uygun çalışmalar yürütüyoruz" dedi.

20 Temmuz 1982’de “Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Hakkında 41 Sayılı Kanun Hükmündeki Kararname” ile kurulan Dokuz Eylül Üniversitesi, 39. yaşına ulaşmanın gururunu yaşıyor. DEÜ, İzmir’in 16 noktasında, 10 enstitü, 17 fakülte, üç yüksekokul, bir devlet konservatuarı, altı meslek yüksekokulu, 50 uygulama ve araştırma merkezi, bölgesel hizmet sunan Uygulama Araştırma Hastanesi ve 67 bin öğrencisiyle yetiştirdiği, yetiştireceği beyin gücünü ülkemize kazandırıyor. Dokuz Eylül Üniversitesinin bütün mensuplarıyla öğretim ve araştırma faaliyetleri ile kamusal sorumluluklarını titizlikle yerine getirdiğini belirten DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, "DEÜ, güzel İzmir’imizin geneline yayılmış hizmet ağıyla ve yakaladığı ivme sayesinde yeniliğin, değişimin, kalkınmanın merkezi olmayı da sürdürüyor. Ülkemizin ve kentimizin dinamiklerine doğrudan katkı sunan kurumumuz, mezunlarına ile mensuplarına birçok imkânı ve fırsatı sunuyor; girişimcileri, inovasyon kültürünü destekleyerek bilginin ve entelektüel birikimin sosyal hayata transferini sağlıyor" diye konuştu.

“İlklere imza attık”

Rektörlük olarak tarihi sorumluluklarının farkında olduklarını, son yıllarda birçok ilke ve projeye imza attıklarını ifade eden Prof. Dr. Hotar, üniversitenin faaliyetlerini sıralayarak, "DEÜ, mensuplarıyla birlikte İzmir’in ilk veteriner fakültesini açmış, diş hekimliği fakültesini kurmuştur. Aliağa Mesleki ve Çevresel Hastalıklar Hastanesinin temelini atmış, üniversitemizin simgesi rektörlük binasını ’Korunması Gereken Kültür Varlığı’ olarak tescil ettirmiştir. Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulama ve Araştırma Merkezini kurmuş, turizm fakültesi ile Uygulamalı Bilimler Yüksekokulunu Buca’daki Tınaztepe yerleşkesine taşımıştır. Seferihisar’da milli sporcuları yetiştirecek Yüzme Havuzu ve Spor Salonu Kompleksini hizmete açmış, Buca Tınaztepe’de olimpik yüzme havuzunun temelini atmıştır. Ağız ve Diş Sağlığı Uygulama ve Araştırma Merkezini, Ege Bölgesi Uygulama ve Araştırma Merkezini, Enerji Uygulama ve Araştırma Merkezini kurmuştur. Balçova’daki güzel sanatlar fakültesi ile devlet konservatuvarı binalarının dönüşümü için çalışmalarına hız vermiştir. Sağlık yerleşkesindeki birimlerin kullanacağı ek derslik binasının inşaatını tamamlamıştır. Türkiye’nin ilk Bayrakbilim ve Türk Bayrakları Müzesini açmış, Türkiye’nin ilk Translasyonel Onkoloji Anabilim Dalını hizmete almıştır. Genetik Hastalıklar Tanı Merkezimizi yenilemiş, hemşirelik fakültesinde simülasyon laboratuvarını kurmuştur. Covid-19 Tanı Merkezini açmış, üniversitemizin engelsiz üniversite olma yolunda ödüller almasını sağlamıştır" diye konuştu.

“Teşekkür ediyoruz”

Dokuz Eylül Üniversitesinin bundan sonra da aklın yolunda milli ve manevi değerlerine bağlı bireyler yetiştirmeye devam edeceğini ifade eden Hotar, "Kamusal sorumluluklarımızı yerine getirmeye, bilim ile ülkemizi buluşturmaya devam edeceğiz. Üniversitemizin bugünlere gelmesinde payı ve emeği olan mensuplarımıza teşekkür ediyor, aramızdan ayrılan hocalarımızı ve arkadaşlarımızı rahmetle yâd ediyoruz. İyi ki varsın Dokuz Eylül Üniversitesi, nice yaşlara" açıklamasında bulundu.