İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Gara operasyonunda mağarada şehit düşen 13 vatandaşla ilgili olarak AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı yaptığı parti kongreleri üzerinden eleştirdi. Akşener, "Başarılı operasyonların müjdesini kendi verip felaketlerin açıklamasını Valilere, Bakanlara havale etmek devletin değil, algının yönetimidir. Bugüne kadar bu tür operasyonları başarı ile yürüten, bu konuda dünyaya örnek olan kahraman askerlerimizin neden böyle bir sonuçla karşılaştığını öğrenmek isteriz. Bu işte siyasetin parmağı var mı, yok mu bilmek isteriz. Gara’daki kahrolası o mağara lebaleb şehit doluyken sen pandemiye rağmen kongre salonu lebaleb dolu diye sevinemezsin. Böyle şuursuzluk böyle aymazlık olmaz, olamaz" dedi.

Akşener, TBMM’de yaptığı grup konuşmasında Gara'da yapılan operasyon sonucu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın şehitler için “esir” ifadesini kullanmasına karşın, "Türkiye savaşmıyor, Türkiye terörle mücadele ediyor. Buradan Sayın Erdoğan’ı şiddetle uyarıyorum: Şuursuz, şuursuz; keyfine göre söylediğin her söz ileride karşımıza çıkar. Ve senin iş bilmezliğinin faturasını bu Aziz Millet öder. Unutma sen bu devleti 83 milyon adına temsil ediyorsun. İşini ciddi yapacaksın, ağzından çıkana dikkat edeceksin" sözleriyle tepki gösterdi. Operasyon sonucu 13 şehit verilmesinin ardından yas ilan edilmediğini hatırlatan Akşener, "Türkiye’ye afra tafra yapan Suudların Kralı öldüğünde ilan ettiğin yası evlatlarımıza neden çok görüyorsun. Milli bir meselede, milli bir acıda, milli yas ilan etmek için daha neyi bekliyorsun" diye konuştu.

 Akşener, özetle şunları söyledi: 

DEVLET DEĞİL ALGI YÖNETİMİ: Başarılı operasyonların müjdesini kendi verip felaketlerin açıklamasını Valilere, Bakanlara havale etmek devletin değil algının yönetimidir. Bugüne kadar bu tür operasyonları başarı ile yürüten, bu konuda dünyaya örnek olan kahraman askerlerimizin neden böyle bir sonuçla karşılaştığını öğrenmek isteriz. Bu işte siyasetin parmağı var mı yok mu bilmek isteriz. Siz şehit anasını kongreye canlı bağlayıp felaketten siyaset devşirme peşinde koşabilirsiniz biz koşamayız. Siz sosyal medyada Meclis kürsülerinden linç kampanyaları başlatıp, şehitlerimizi sizden olmayana saldırmak için araç yapmaya cüret edebilirsiniz biz edemeyiz. Siz ülkemize yaşattığınız her felakette takındığınız aymaz tavırla ‘şov devam etmeli’ diyebilirsiniz. Biz diyemeyiz, demeyeceğiz.

CUMHURBAŞKANI ‘ESİR’ DİYEMEZ: Bu olayların ardından özellikle devleti idare edenlerin her sözlerine dikkat etmeleri gerekir. Devleti idare edenler terör örgütünün alıkoyduğu evlatlarımıza esir diyemez. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı alıkonmuş kaçırılmış evlatlarımıza ‘esir’ diyemez. Devletin zirvesi bu ülkenin kahraman evlatları için ‘esir’ kelimesini kullanamaz. Siz hiç yabancı devlet görevlilerinin İsrail’in, Amerika’nın, başka ülkelerin, kaçırılan vatandaşları için esir dediğini duydunuz mu? Ciddiyet sahibi görevlilerden bunu duyamazsınız. Çünkü, bunun bir sebebi vardır esir savaşta alınan tutsaktır. Türkiye savaşmıyor, Türkiye terörle mücadele ediyor. Buradan Sayın Erdoğan’ı şiddetle uyarıyorum: Şuursuz şuursuz; keyfine göre söylediğin her söz ileride karşımıza çıkar. Ve senin iş bilmezliğinin faturasını bu Aziz Millet öder. Unutma sen bu devleti 83 milyon adına temsil ediyorsun. İşini ciddi yapacaksın, ağzından çıkana dikkat edeceksin.

LEBALEB DOLU DİYE SEVİNEMEZSİN: Sayın Erdoğan, evlatlarımızı teröre şehit verdik. Milletimizin canı yanıyor. Türkiye’ye afra tafra yapan Suudların Kralı öldüğünde ilan ettiğin yası evlatlarımıza neden çok görüyorsun. Milli bir meselede, milli bir acıda, milli yas ilan etmek için daha neyi bekliyorsun. Rengini şehitlerimizin o kahramanlarımızın kanından alan o Ay Yıldızlı Bayrağımızı yarıya indirmemekle neyin hesabını yapıyorsun. Yoksa sen de minik ortağın gibi ‘aman canım 13 kişi öldü diye yas mı ilan edilirmiş’ diyorsun. Senin işin kongre salonunda yüreği yaralı bir anayı telefona bağlatıp şeref dağıtmak değil o anaların evlatlarını yaşatmaktır. Gara’daki kahrolası o mağara lebaleb şehit doluyken sen pandemiye rağmen kongre salonu lebaleb dolu diye sevinemezsin. Böyle şuursuzluk böyle aymazlık olmaz olamaz.

ŞIMARIKLIK, İZANSIZLIK: Siyaseten lazım olduğunda gömleğinin kollarını sıyırıp harekat odasından fotoğraf vermeyi biliyorsun. Buyur bu günler tam da o harekat odasında olman gereken günler. Ama sen ne yapıyorsun, partinin kongrelerinde boynunda spor kulübü atkısıyla espriler yapıp şakalaşıyorsun. Sarayda konserler düzenletip hoşça vakit geçiriyorsun. Böyle şımarıklık, böyle izansızlık bu ülke görmedi; böyle bir yanlışlığı hiç yaşamadı.