CHP İzmir Milletvekili Ednan Arslan, Türkiye'de 2014 - 2020 yılları arasında yaşanan orman yangınlarını tablo ile açıkladı. 2018 yılında 5 bin 644 hektar alan yanarken 2020 yılında 20 bin 936 hektar alanı orman yangınlarında kaybedildiğini belirten Arslan, "Gelişen teknoloji ile yangın izleme ve söndürme imkânlarının artmasına karşı ülkemizde her yıl yanan alan büyüklüğü artmaktadır. Burada ters giden bir şey var bu da hükümetin bu konuda izlediği politikalardır. Ormanlar adeta ranta teslim edilmiştir" dedi.

Yaşanan orman yangınları Türkiye'nin gündeminde. CHP Milletvekili Ednan Arslan, son 7 yılda Türkiye'de yaşanan orman yangını sayısını ve alan ölçüsünü tablolaştırdı. Arslan'ın açıkladığı tablo şöyle: 

-2014 yılı, 2 bin 149 yangın - 3 bin 117 hektar alan

-2015 yılı, 2 bin 150 yangın - 3 bin 219 hektar alan

-2016 yılı, 3 bin 188 yangın - 9 bin 156 hektar alan

-2017 yılı, 2 bin 411 yangın - 11 bin 993 hektar alan

-2018 yılı 2 bin 167 yangın - 5 bin 644 hektar alan

-2019 yılı, 2bin 688 yangın - 11 bin 332 hektar alan

-2020 yılı, 3 bin 412 yangın - 20 bin 936 hektar alan

Küresel ısınma ve iklim değişikliği, çölleşme, su kıtlığı, biyolojik çeşitliliğin azalması, çevre kirliliğinin, dünyanın önemli sorunları arasında yer aldığını söyleyen CHP'li Arslan, "Bu sorunları başlıca nedeni ise acımasızca yok edilen orman varlığımız, ağaçlarımız. Ormanların karşı karşıya olduğu ve önlenebilir tehditlerden biride orman yangınları. Türkiye’de her yıl binlerce hektar orman alanı yangınlar nedeniyle yok oluyor, bu tablo her geçen yıl ağırlaşıyor" dedi. 

Arslan, yaşanan yangınları takip etme konusunda tekniklerin ve teknolojinin ilerlediğini belirtirken, "Ama bizde yanan alanlar artıyor. Çalışma dönemimizde, parlamentoda üzerinde ısrarla durduğumuz konuların başında orman köylüsü, orman ve orman yangınları yer aldı. Her yasama döneminde daha etkin önlem alınmasını soru önergelerimiz ile meclis gündemine taşıdık. Bununla da yetinmedik 17 Şubat 2021 tarihinde orman yangınlarının artış nedenlerinin araştırılması, yangınların önlenmesi için etkin ve kalıcı politikaların oluşturulmasına yönelik bir meclis araştırması açılması için önerge verdik" açıklamasını yaptı. 

Orman yangınlarıyla mücadele etmenin deneyim ve bilgi işi olduğunu ifade eden Arslan'ın yaptığı açıklamalardan öne çıkan başlıklar şöyle:

KAPATILMAMASI İÇİN MÜCADELE VERDİK: İzmir Tınaztepe’deki Orman Yangınları İşçi Eğitim Merkezi'nin kapatılmaması için büyük bir mücadele verdik. Orman yangınlarının yoğun olduğu bir bölgede böyle bir kurumun kapatılması, orman cinayetidir’ dedik. Bakanlığa “Bu merkezin kapatılmasının yangınla mücadelede zaafa yol açmayacak mıdır?” diye sorduğumuzda, Bakanlık tarafından “Önergede geçen birimin kapatılması ile yangınla mücadele eğitim faaliyetlerinin engellenmesi ve aksatılması gibi bir durum söz konusu değildir.” yanıtı verilmiştir. Bu yanıt bile Bakanlığın anlayışını ortaya koyması açısından çarpıcı bir örnektir.

SİYASET ÜSTÜ BİR YAKLAŞIM İZLEMEK GEREKİYOR: Muğla'nın Marmaris ilçesinde oteller ve yerleşim yerlerine yakın ormanlık alanda çıkan yangında yangını söndürme çalışmaları sırasında Orman Genel Müdürlüğü personeli hayatını kaybetti benzeri acıların yaşanmaması, binlerce canlının yangınlarda yok olmaması için siyaset üstü bir yaklaşım izlemek gerekiyor.

41 KEZ YASADA DEĞİŞİKLİĞE GİDİLMİŞ: Orman insanla yaşar, orman köylüsüyle yaşar, 1950 yılında yürürlüğe giren 6831 sayılı orman yasası 2002 yılına kadar 14 kez değişmiş, bu değişiklikler günün koşullarına uyarlanması adına yapılırken Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarlarında 41 kez yasada değişikliğine gidilmiş, yapılan bütün değişikliklerin amacı orman alanlarının amaç dışında kullanılmasına dönük olmuştur. Bu durum bile ülkemizde izlenen ormancılık politikalarını anlatmaya yeterli olacaktır.

GELECEĞİMİZİ ORMAN YANGINLARINA TESLİM EDEMEYİZ: Yanlış ormancılık politikaları, liyakat dikkate alınmadan yapılan atamalar, yetersiz personel sayısı, ormancılık kültürünün ve orman köylüsünün ekonomik kazanımlarının sistematik olarak yok edilmesi ormancılığımızın bugünü ve geleceği açısından kaygı verici bir tablo oluşturmuştur. Geleceğimizi orman yangınlarına teslim edemeyiz.

NE GEREKİYORSA YAPMALIYIZ, YAPMALISINIZ: Orman yangınları ile kaybedilen alanların rehabilite edilmesi için geçen zamanı göz önüne aldığımızda doğaya ve canlılara karşı yükümlülüğümüzü yerine getirmek zorundayız. Bunun için orman yangınlarına müdahale ekiplerinin eğitimi, teçhizat sağlanması ve ne gerekiyor ise yapmalıyız, yapmalısınız.