CHP Milletvekili Mustafa Adıgüzel, Ordu'da şehir merkezine sadece 13 kilometre uzaklıktaki Kurul Kalesi ve antik kentinin bulunduğu dağın altına taş ocağı tesisi kurulmasını, "Dünyada başka yerde örneği yok. Böyle bir antik kent mirasının altını bir taş ocağıyla oyuyorlar. Burada nekropol var, kaya mezarları tahrip edildi" sözleriyle eleştirdi. Taşocağında bir de terazinin olduğunu ifade eden Adıgüzel, "Bu kantarda arka tarafta tartılan kamyonun önünde bir de mavi bir su tankeri var. Bu mavi su tankeri buranın müdavimi, bu su tankeri buradan hiç ayrılmıyor, zaten plakası da yok. Arkadaki kamyon tartılırken bu su tankeri ağırlığı artırmak üzere burada devamlı duruyor. Yani böyle bir fırıldak, herhalde, Kral Mitridat'ın aklına bile gelmezdi" dedi.

CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, Ordu'nun arkeolojik kazılarla ortaya çıkan Kurul Kalesi'nin bulunduğu dağın altındaki taş ocağını Meclis gündemine taşıdı. TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada antik kentin altında taş ocağı açılmasını eleştiren CHP'li Adıgüzel, "Burada 2300 yıl öncesinden bir Kurul Kalesi antik kenti var. 570 metre yükseklikte bir arkeolojik sit alanının tepesinden aşağıya, bu kaya kütlesinin dibinden geçen Melet Nehri'ne 300 basamak merdivenle inilebiliyor. Buraya ne yapılmalı derseniz? Şimdi, bunu açıp göstereceğim, buraya yapılacak en son şey herhalde şu taş ocağıdır" dedi. 

"O GÜNKÜ İHANETİN DEVAMI GİBİ GÖZÜKÜYOR"

Adıgüzel, yapılan çalışmaların dünyada başka örneklerinin olmadığını vurgulayarak, "Böyle bir antik kent mirasının altını bir taş ocağıyla oyuyorlar. Burada nekropol var, kaya mezarları tahrip edildi. Bu kent, Kral Mitridat'ın kenti, Roma uygarlığıyla yıllarca savaşmış ve en sonunda bir ihanete uğrayarak, son savaşının adı ihanet, oğlu ve yakınındakiler ihanet edip burayı tarumar etmişler. İşte, bu durum o günkü ihanetin devamı gibi gözüküyor" diye konuştu. 

"BÖYLE BİR FIRILDAK KRAL MİTRİDAT'IN AKLINA BİLE GELMEZDİ"

Kurul Kalesi ve antik kentin altındaki taş ocağında bir de terazi olduğunu söyleyen Adıgüzel, eleştirilerine şöyle devam etti:

"Burada bu taş ocağında sadece bu ihanet yok. Başka bir ihanet daha var. Bu taş ocağında bir terazi var. Bu kantarda arka tarafta tartılan kamyonun önünde bir de mavi bir su tankeri var. Bu mavi su tankeri buranın müdavimi, bu su tankeri buradan hiç ayrılmıyor, zaten plakası da yok. Arkadaki kamyon tartılırken bu su tankeri ağırlığı artırmak üzere burada devamlı duruyor. Yani böyle bir fırıldak, herhalde, Kral Mitridat'ın aklına bile gelmezdi. Buradan, bu taş ocağından Büyükşehir’e satılan taşlar 1,5 kat fiyata, daha yüksek tonaj gibi gösterilip daha küçük tonajlarda veriliyor ve maalesef, Büyükşehir bu işin farkında olduğu hâlde rantın içindekiler bu işe ses çıkarmıyor. Yani bu iş şunu gösteriyor: Bu taş ocağı sadece tarihin altını oymuyor, aynı zamanda Ordu Büyükşehir Belediyesi'nin de altını oyuyor."