Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "Kerbelâ, Allah ve Resulü'ne iman edip Ehl-i Beyt sevgisini gönüllerine nakşeden bizlerin ortak yürek acısıdır. Bu menfur hadise, bir ibretler, hakikatler hadisesidir ve Kerbelâ’ya sebebiyet verenler, mezhep ve meşrep farkı gözetmeksizin tüm Müslümanların vicdanlarında mahkûm olmuştur” dedi.

İstanbul Valiliği, Muharrem ayı dolayısıyla "Yas-ı Matem Oruç Açma Buluşması" adıyla bir program düzenledi. İstanbul Arkeoloji Müzesi bahçesinde düzenlenen programa, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay'ın yanı sıra İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ve eşi Hatice Nur Yerlikaya, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, kaymakamlar, ilçe belediye başkanları, sivil toplum örgütleri, iş, sanat ve siyaset dünyasından çok sayıda davetli katıldı.

Mersiye okunması ve sofra duasının ardından Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay ve Vali Yerlikaya, katılımcılara hitaben birer konuşma yaptı.

“KERBELÂ'YA SEBEBİYET VERENLER MÜSLÜMANLARIN VİCDANLARINDA MAHKUM OLMUŞTUR"

Yas-ı Matem oruçlarının kabul olması dileğiyle konuşmasına başlayan Oktay, “Kerbelâ, Allah ve Resulü'ne iman edip Ehl-i Beyt sevgisini gönüllerine nakşeden bizlerin ortak yürek acısıdır. Bu menfur hadise, bir ibretler, hakikatler hadisesidir ve Kerbelâ’ya sebebiyet verenler, mezhep ve meşrep farkı gözetmeksizin tüm Müslümanların vicdanlarında mahkûm olmuştur” dedi.

Oktay, “Bugün dünyanın dört bir yanında kardeşlerimiz zulme uğrarken, masum siviller hayattan koparılırken bizlere düşen, Kerbelâ’yı doğru anlamak ve haksızlıklar karşısında Hazreti Hüseyin misali bir duruş sergilemektir” diyerek bu topraklarda birliği, dirliği, beraberliği ve dayanışmayı her daim dimdik ve diri tutacaklarını vurguladı.

“HZ. HÜSEYİN VE BERABERİNDEKİLER CESUR BİR MÜCADELENİN SİMGESİ OLDULAR”

Vali Yerlikaya da programda, “Yarın 10 Muharrem Aşure Günü. Gönüllerimiz mahzun, gönüllerimiz hüzün dolu. Soframızda da bu hüznün yası var. Yüreklerimizi dağlayan, Kerbelâ acısının yaşandığı o gün, Peygamber Efendimizin; ‘Benim dünyadaki çiçeğim, reyhanım’ buyurduğu sevgili torunu Hz. Hüseyin Efendimiz ile çoğu Ehl-i Beyt-i Mustafa’dan 72 yâren, önce susuzluğa mahkûm edildiler, sonra da şehit edildiler. 1341 yıl geçti üzerinden ancak ne o acımız dindi ne de yasımız bitti. Hz. Hüseyin ve Ehl-i Beyt, Kerbelâ çöllerinde ne verdikleri sözden ne de tuttukları yoldan döndüler” dedi.

Hz. Muhammed'in, “İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de gerçek anlamda iman etmiş olamazsınız’’ hadisi ile sözlerine devam eden Vali Yerlikaya, “Hz. Hüseyin ve beraberindekiler bu derin anlayışı kendilerine düstur edindiler, zulme ve haksızlığa karşı çok cesur bir mücadelenin de simgesi oldular” diye konuştu.

“NAZLI HİLALİN GÖLGESİNDE KARDEŞLİK YEMİNİMİZDEN DÖNMEDİK”

Vali Yerlikaya, şunları söyledi:

“Bu topraklar ki sevgi ve hoşgörü medeniyetinin, birlikte yaşama kültürünün doğduğu, Hoca Ahmet Yesevilerin, Hacı Bektaş-i Velilerin, Horasan Erenlerinin toprakları... Bu coğrafyada sözleriyle manevi dünyamıza rehber olan Yunus Emreler, Ahi Evranlar, Hazreti Mevlanalar yetişti ve dünyaya örnek oldular. Evelallah bugüne kadar birliğimize halel getirmedik, nazlı hilalin gölgesinde kardeşlik yeminimizden dönmedik. Bugün bizler, bu sofranın etrafında o büyük matem gününü bir kez daha hatırlarken birbirimize teselli vermeye gayret ediyoruz. Çünkü biliyoruz ki hem inancımız hem de Anadolu irfanı ve medeniyetimiz, bizlere her dem sevgiyi ve saygıyı, dayanışmayı ve paylaşmayı öğütlemektedir.”

"VAKİT, BİRLİK VE BERABERLİĞİMİZİ DAİM KILMA VAKTİ”

“Yolumuz, zulme boyun eğmeyen, yaradılışın sırrı insanı esas alan, adaletten ve doğruluktan ayrılmayan Hz. Hüseyin Efendi’mizin yoludur” diyen Vali Yerlikaya, “Vakit birlik ve beraberliğimizi daim kılma vakti, çünkü yaralarımızı ancak birbirimizin elleriyle sarabiliriz. Kerbelâ’nın o büyük acısı bizleri ayrıştıran değil, birleştiren ortak bir acıdır. Zalimlere karşı Hazreti Hüseyin bizim Hüseyin’imiz; Ehlibeyit bizim Ehlibeytimizdir. Bu toprakların hamuruyla mayalanan, aynı inanç ikliminin, aynı gönül dünyasının erleriyiz biz” diye konuştu.