Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İstiklal Marşı’nın Kabulünün 100. Yılı ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Programı"nda konuştu. 2021 yılının beş siyasi partinin ortak imzasıyla İstiklal Marşı Yılı olarak kabul edildiğini hatırlatan Erdoğan, "Görüşleri, politik tavırları, duruşları farklı olan siyasi partilerin milli meselede ortak tutum alması ülkemiz adına büyük bir kazanımdır. Halen İstiklal Marşımızı içselleştirmekte zorlanan çevreler olsa dahi bunların azınlıkta kaldığını biliyoruz" dedi. 

Beştepe’de düzenlenen programda konuşan Erdoğan, İstiklal Marşı'nın 84 milyonun ortak değeri olduğunu vurgulayarak "İstiklal Marşımızın 10 kıtası bizim milli andımızdır. İstiklal Marşı millet olarak aidiyetimizin, değerler manzumemizin remzidir, sembolüdür" diye konuştu.

Siyaset ve günlük hayatın içinde çekişme, tartışma, rekabet olmasının gayet doğal olduğunu belirten Erdoğan, "Birden fazla insanın olduğu her yerde görüş farklılıkların yaşanması kaçınılmazdır. Bu farklılıklarımız millet olarak bizim zenginliğimizdir. Farklılıklarımız kardeşliğimizin önüne geçirilmemelidir" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

BEŞ SİYASİ PARTİNİN ORTAK TUTUM ALMASI BÜYÜK KAZANIM: İstiklal Marşımızın 10 kıtası bizim milli andımızdır. İstiklal Marşı millet olarak aidiyetimizin, değerler manzumemizin remzidir, sembolüdür. Elbette her milletin bağımsızlığın nişanesi olan bir milli marşı vardır. Ancak 7 düvele karşı yürütülen Kurtuluş Savaşı sırasında her mısrası gözyaşlarıyla kabul edilen bir başka marş yoktur. Bir tekkede yazılmış, ilk kez camide okunmuş milletin meclisinde de alkışlar eşliğinde kabul edilmiştir. İstikbal Marşı olarak da kaleme alınmıştır. Milletimizle birlikte tüm mazlumların, özgürlük mücadelesine ilham kaynağı olmuştur. Millet olarak Mehmet Akif gibi bir şaire İstiklal Marşı gibi bağımsızlık beyannamesine sahip olduğumuz için ne kadar şükretsek azdır. Beş siyasi partinin ortak imzasıyla İstiklal Marşımızın kabul edilişinin 100. yıldönümü münasebetiyle 'İstiklal Marşı Yılı' kabul ettik. Görüşleri, politik tavırları, duruşları farklı olan siyasi partilerin milli meselede ortak tutum alması ülkemiz adına büyük bir kazanımdır. Halen İstiklal Marşımızı içselleştirmekte zorlanan çevreler olsa dahi bunların azınlıkta kaldığını biliyoruz.

CAN VERDİK, MABETLERİMİZİN GÖĞSÜNE NAMAHREM ELİ DEĞDİRMEDİK: İstiklal Marşı Türk, Kürt, Çerkez, Arap, Alevi, Sünni, Laz ile 84 milyonun ortak değeridir. Milletimizin birlik, beraberlik ve kardeşliğinin çimentosudur. Son yıllarda bölgemizde yaşanan hadiseler bu gerçeği bir kez daha bize hatırlatmıştır. Emperyalistlerin masa başında cetvelle çizdiği sınırlar en küçük sarsıntıda gittiler. Biz ise Türkiye ve Türk milleti olarak bekamıza yönelik tüm girişimleri hamdolsun başarıyla püskürttük. İnsanlarımızı etnik kimliği, mezhebi, meşrebi üzerinden parçalamaya yönelik bütün senaryoları boşa çıkardık. 40 yıldır PKK belasının hedeflerine ulaşmasına fırsat vermedik. DEAŞ projesinin kök salmasına rıza göstermedik. 15 Temmuz gecesi FETÖ ihanet çetesiyle, müstevlilere (istilacılara) sokakları, meydanları hep birlikte dar ettik. Can verdik, canımızdan aziz bildiğimiz evlatlarımızı kara toprağa verdik, ama mabetlerimizin göğsüne namahrem elini asla değdirmedik. Ezanlarımızın minarelerimizden eksilmesine, ay yıldızlı al bayrağımızın gönderden indirilmesine müsaade etmedik.

İSTİKLAL MARŞIMIZ ETRAFINDAN KENETLENMELİYİZ: İstiklal Marşımızın temsil ettiği ilkelere sahip çıktığımız ölçüde, milli birliğimizi ve şuurumuzu koruyabiliriz. Kardeşliğimiz ne kadar sağlam olursa geleceğimize o denli güvenli bakabiliriz. Tıpkı bir duvarın tuğlaları gibi. Bu hususta yaşanacak herhangi zafiyetin bedelini milletçe hep birlikte öderiz. Bunun için farklılıklara değil müşterek noktalara odaklanmamız gerekiyor. Vatanımız ve bağımsızlığımız söz konusu olduğunda görüş ayrılıklarımızı bırakıp bir araya gelmemiz büyük önem taşıyor. Gerek siyaset gerek günlük hayatın içinde çekişme, tartışma, rekabet olması gayet tabiidir. Birden fazla insanın olduğu her yerde görüş farklılıkların yaşanması kaçınılmazdır. Bu farklılıklarımız millet olarak bizim zenginliğimizdir. Farklılıklarımız kardeşliğimizin önüne geçirilmemelidir. İstiklal Marşı yılını tarihi fırsata dönüştürmemiz gerektiğine inanıyorum. Düzenlenecek etkinliklerle ebedi ve ezeli kardeşliğimizi tazelemeli, İstiklal Marşımız etrafında kenetlenmeliyiz.

AYNI GEMİDEYİZ: Hayatın farklı kulvarlarında koşsak da hepimizin aynı gemide olduğunun farkına varmalıyız. Milletçe birlik ve beraberliğimizi tahkim etmenin gayreti içindeyiz. Türkiye bizim ortak çatımız, İstiklal Marşı ortak andımızdır. Şehitlerin yattığı bu topraklar hepimizin ortak yurdudur. Birbirimizi Allah için, onun rızası için sevmekten başka bir çaremiz yoktur. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet olarak ifade ettiğimiz rabiamıza sarıldığımız müddetçe üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir badire görmüyoruz.