HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in videoları ile ilgili tartışmalar için "Olayları küçültmeye, iddiaları sıradanlaştırmaya çalışan bir yaklaşıma tanık oluyoruz. Diğer muhalefet partileri ya da Türkiye’deki başka güçler ne yaparsa yapsın biz halkın işine, aşına, ekmeğine, barışına, özgürlüğüne ve demokratik gelecek umuduna sahip çıkacağız" diye konuştu.

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar partisinin grup toplantısında konuştu. Sancar'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

SUSANLARIN ÇEVRESİ GENİŞLİYOR: Ortaya saçılan ifşaatları görüyorsunuz. Bunun karşısında ismi geçenler, itham edilenler susuyorlar. Öyle bir denklem oluştu ki konuşanlar da bu ifşaatları doğruluyorlar. Her bir açıklama itirafa dönüşüyor. Karşımızdaki denklem ifşaat, ikrar, itiraf denklemidir. Kimin nerede durduğunu ancak bu denklemden çözebiliriz. İfşaatlar kuru iddia değildir. Her birinin geçmişte isim ve olay olarak karşılığı vardır. Birileri ilk başta kendilerini aklamak adına konuşmaya başladılar. Yaptıkları her açıklama, kurdukları her cümle suçlarını itiraf etmekten başka anlama gelmedi: Şimdi susuyorlar. Susanların çevresinin giderek genişlediğini de görmeliyiz.

BU SUÇLARI ÜSTLENİYORLAR: En başta iktidar susuyor. Genelgeçer cümleler kuruyorlar. Halk deyişlerinin bir geçmişi vardır. Tecrübelerden doğmuştur. Sükut çoğu zaman ikrardan gelir. İktidar en tepeden, yanındaki küçük ortaktan aşağı doğru her kademede susuyorsa ikrardır. Bu suçları üstleniyordur. Üstlenip ne yapıyor? Onu da konuşacağız. Üstlenmesine karşı biz ne yapacağız? Onu da konuşacağız.

MUHALEFETTE DE BENZER TUTUMU GÖRÜYORUZ: Bu suskunluk sadece iktidar çevreleri ile sınırlı kalmıyor. Ne yazık ki muhalefet saflarında da benzer bir tutumu görüyoruz. Olayları küçültmeye, iddiaları sıradanlaştırmaya çalışan bir yaklaşıma tanık oluyoruz. Belki de birilerinin aklından bir suskunluk paktı yaratmak geçiyor olabilir. ‘Gelin hep birlikte susalım, bu dönemi böyle idare ederek gerelim’ gibi bir niyet, bir arayış varsa buradan uyarıyoruz; HDP susmayacak. Kim susarsa sussun, böyle bir suskunluk paktı, sessizlik mutabakatını kim kiminle oluşturursa oluştursun HDP doğruları söylemeye devam edecek. Bu suskunluk paktını asla tanımayacak.

İŞTE O HAYKIRIŞI HDP YAPACAKTIR: AKP Genel Başkanı ‘bizim bu işlerle kaybedecek vaktimiz yok’ diyor. Başkaları da buna aile içi mesele muamelesi yapmaya çalışıyor. İkisinin de çıktığı yer aşağı yukarı aynı. Bunun Türkiye’ye ve geleceğine, geçmişteki adalet ihtiyacına zararı büyüktür. O nedenle böyle bir niyet varsa bir çevrede, muhalefet partilerinde bundan şimdiden vazgeçsinler. Tek bir kişi bile böyle karanlık bir ortamda hakikati haykırmaya devam ederse o ses çığ gibi büyür. İşte o haykırışı HDP yapacaktır.

BİZİM BUNLARA AYIRACAK ZAMANIMIZ ÇOK: Siyaset, mafya, devlet içiçeliği palazlanırken, örgütlerken maşallah bolca zamanınız vardı. Suçlar ortaya çıkmaya başladığında şimdi bunlarla kaybedecek zamanınız yok. Öyle mi? Yok, o kadar basit değil bu mesele… Ortaya saçılanlar ve her gün yeni itiraf ve ikrarlarla doğrulanan şeyler basit şeyler değil. İçlerinde ağır insanlık suçları, korkunç talan, soygun, halkın ekmeğini gasp etme var. O nedenle bizim buna ayıracak zamanımız çok. Zamanımızın çoğunu buna ayıracağız. Mücadelemizin temel hedefi de zaten bu kan, talan, yalan düzenini değiştirmektir. Bununla uğraşmayan kimse kan, talan, yalan düzeninin bir tek vidasını bile sökemez. Biz bu makinayı çalışamaz hale getireceğiz.

HALKIN AHLAKINA SALDIRIYORLAR: Ortada büyük bir suç yapılanması var. İktidar aklı da bir suçlular ittifakına dönüşmüş. Her konuda muhalefete, demokratik çevrelere hakaretler yağdıran iktidarın ortakları; büyüğü küçüğü, bu konuda susmayı tercih ediyorlar. Bu itiraf olduğu kadar ayıptır da. Haydi diyelim mahkemeler, savcılar, hakimler elinizde harekete geçmiyor sizin korkunuzdan, hiç utanma da mı kalmadı? Bu kadar mı yitirdiniz utanç duygusunu? Bu iktidarın savaş açtığı temel şey halkın ekmeği, aşı, geleceği, barışı, özgürlüğü ve refahıdır. Bunu halkın ahlakına, toplumun vicdanına saldırarak yapıyor. Ahlakı çökertirse, vicdanları köreltirse, hafızayı gasp ederse hesap vermekten kurtulacağını biliyor. Biz de diyoruz ki; hayır.

DİĞER MUHALEFET PARTİLERİ NE YAPARSA YAPSIN: Kim ne yaparsa yapsın. Diğer muhalefet partileri ya da Türkiye’deki başka güçler ne yaparsa yapsın biz halkın işine, aşına, ekmeğine, barışına, özgürlüğüne ve demokratik gelecek umuduna sahip çıkacağız. Ahlakına, vicdanına, hafızasına yönelen saldırılara karşı dimdik duracağız.

GAZETECİSİ BİLE 10 MİLYON EURO'DAN AŞAĞI İŞ YAPMIYOR: Hemen bir olay ortaya atıldığında, suçlu olduklarını gösteren herhangi bir gelişme olduğunda hain edebiyatına, iç düşman propagandasına sarılıyorlar. Yıllardır bunu bizim üzerimizden, Kürt halkı, HDP üzerinden yapıyorlar.  Bizi ortaya, sofraya koyuyorlar ve diğer meselelerin de konuşulmasını engelleyecek psikolojik savaşı yürütüyorlar. Medyalarıyla yapıyorlar. Çok iddialı televizyon programı yapımcıları, köşe yazarları falan sürekli vatanseverlik edebiyatı ve millet hamaseti yaparak HDP’yi kendi programlarında linç ettiler. İftira ile, yalanla, hakaretlerle yaptılar. Şimdi sadece bir kısmının icraatları ortaya döküldü. Demek ki bunu yaparken bir yandan, öbür yandan da milyon euroları o kirli ilişki ağının sürmesi için ceplerine indiriyorlar. Anlatmaya çalıştığımız budur. HDP bu ülkenin vicdanıdır. Bunu yok etmek için de öyle bir kirli ilişki düzeni kurmuşlar ki gazetecisi bile 10 milyon eurodan aşağısına iş yapmıyor.

'RUSSEL MAHKEMESİ' TEKLİFİ: Gerçekler meydana çıktıkça göreceksiniz. O televizyonlarda konuşanların, onları konuşturanların büyük kısmı, lütfen başkaları üzerine alınmasın, bu kirli düzenden besleniyor. Gelin Meclis’te araştıralım. Olmadı bizler, demokrasiye inananlar, büyük bir kurul kuralım. Var dünyada örnekleri Bir tür Russell mahkemesi kuralım. İlla savcıları beklemek zorunda değiliz. İlla parlamentoda çoğunluk sahibi iktidarın insafına bırakacak değiliz. Bizler peşine düşelim. Adına ister hakikat komisyonu deyin ister vicdan mahkemesi deyin.

KOBANİ DAVASI: Bu düzeni ayakta tutan suç ortaklığıdır.   İşte o suça ortak oldunuz mu savcı da peşinize düşmez, mahkemede de yargılanmazsınız. Öyle amansız suçlar işlenmiş ki bunun devamı için en önemli şart… Onun için arkadaşlarımızı yargılıyorlar. Onun için partimizi kapatmaya çalışıyorlar. Kobane davası adı altında yürütülen sefalet yargılaması devam ediyor. Onurlu duruşları için buradan sadece selam yollamıyorum, minnetlerimi sunuyorum. Sağ olun var olun. Bu mirası bu onurla taşıdığınız için, bu kirli düzene aman vermediğiniz, tetikçilerinin sahiplerinin tehditlerine boyun eğmediğiniz için. Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş, Gültan Kışanak, Sabahat Tuncel… Hepsinin adını saymak istiyorum. Hepsi adlarını saydığımı kabul etsinler. Hepinize gönül dolusu selamlarımızı ve yürekten minnet duygularımızı iletiyorum.

Danışman arkadaşlar bir rakam verdiler, onu telaffuz edin dediler. 128’i bulur dediler ama insaflı davrandıklarını düşünüyorum. İşledikleri suçlar ve bağlantılı bütün diğer işler 128 milyarı da bulur. 128 milyar doların hesabını soracağımız gibi, bu 128 milyar suçunuzun da hesabının peşindeyiz asla bu yoldan vazgeçmeyeceğiz. Kaçamayacaksınız, üstünü örtemeyeceksiniz. Bu iktidar da kaybedecek, bu iktidarla beraber hareket edenler de kaybedecek. Bu iktidarın kaybetmemesi için meselelerin etrafında dolanan, sessizlik mutabakatına göz kırpan kim varsa onlar da kaybedecek. Biz kazanacağız. Onurla direnenler, inançla yürüyenler kazanacak.

HSK SEÇİMLERİ: Savcılar harekete geçmiyor, hakimler harekete geçmiyor. Ne bekliyordunuz da denilebilir ama hayır bunları sayacağız ki vicdanlı insanlar varsa yargının içinde, ki vardır inanıyorum. Güç bulsunlar, cesaret bulsunlar. Ya bu oyunu bozsunlar ya bu oyundan çekilsinler. HSK; yargıdaki bu işleyişi yöneten kurul. İktidarın suçlarını örtmek için yargıyı dizayn ettiğini söylüyoruz. Muhalefet partileri Meclis’te yapılan HSK üye seçiminde gidip iktidarla uzlaştı. 11 üyeden 3’ünü almak adına. Eğer bu uzlaşmaya katılan muhalefet partileri, yargıda ve toplumda yargı eliyle yaratılan bütün bunların peşine kararlılıkla düşmezlerse sırf girdikleri bu uzlaşma yüzünden sorumlu kalacaklar.

HSK SUÇ ORTAKLIĞI YAPIYOR: Savcıların, hakimlerin çantalarla paralar aldığını iddia ediyor, isim veriyor Sedat Peker. Fakat bunlar da yeni değil. Yargı camiasına biraz giren, o işleyişi o dünyayı bilen bu kirli işleyişin uzun zamandır nasıl yaygınlaştığını ve derinleştiğini öğrenmişlerdir. Elimizde somut belge olsa hemen söyleyeceğiz ama savcıların harekete geçmesi için yeterli şüphe kafidir. Bir iktidar hakimi davasını karara bağlayacağı biriyle boy boy resimler çektiriyor. Kaçak olduğu için açılmış davalarda esas kararı verecek adli birimin başındaki kişi. Neredesin HSK? Hiç mi değeri yok bunun? Hakimler ve Savcılar Kurulu da sessiz kalmakla suç ortaklığı yapıyor.

Çıkıp bu zat ‘benim param ailemden geliyor siz yargının içindeki yüzde 25’e bakın diyor. Ne demiştik? Bir denklem işliyor. Hadi Sedat Peker’in dediğini geçelim. Peki bu hakimin dediğine soruşturma açmayacak mısınız? Bu söz söyleyen hakime yargının içinde yüzde 25 ne yapıyor diye çağırıp sordunuz mu?  İdari yargıda karara bağlanan şeyler korkunç paraların döndüğü ihaleleri, şehirleri kentleri rant malzemesi, metası haline getirenlerdir. Şehirleri talan edenler bugün yaşadığımız çevre felaketinin kaynağı da bunlar. Kanal İstanbul’un neden bu kadar istendiğini bilmiyor mu insanlar? Öyle büyük bir rant denizi ki Marmara Denizi’nden büyük. İşte bunların karara bağlandığı yer burası.

BİR ŞEY YAPMAYACAKSANIZ SİZ DE ZAN ALTINDASINIZ: Öyle bir arsızlık oluştu ki kimse kendini saklama ihtiyacı hissetmiyor. İşlediği suçu bir de reklam olarak paylaşıyor. Eğer bir ülkede hesap soran mekanizmalar, hesap peşinde olan partiler olmazsa bunun gideceği yer arsızlığın tahakkümüdür. Hakimler ve Savcılar Kurulu; açıklama bekliyoruz ne yaptınız? Bir şey yapmadıysanız ve yapmayacaksanız siz de zan altındasınız.

HER ESNAF ZİYARETİNE SORUŞTURMA AÇMIŞLAR: İçişleri Bakanı aranan kişilerle görüşüyor ama bir yandan da bir tweet atanın kapısına polisi yığıyorlar. Bizle ilgili onlarca soruşturma varmış. Öyle mi? Biz para mı çaldık? Biz poliçe hışırtısından milyonlar mı biriktirdik? Kamu kaynaklarını mı talan ettik? Halkın parasını mı çaldık? Bizim yaptığımız şey tam da bu düzenin karşısına her türlü bedeli ödemeye hazır olarak dimdik durmaktır. Hakkımda 41-42 soruşturma varmış. Yahu utanın. Yaptığım her esnaf ziyaretine soruşturma açmışlar. Bizim hakkımızdaki soruşturmalar bunlar. Sizin hakkınızdaki ithamlar ise korkunç cinayetlerden halkı soymaya ilişkindir.

ÇOCUKLARINA NASIL ANLATACAKLARINI ŞİMDİDEN DÜŞÜNSÜNLER: Savcılar sessiz kalırlarsa gelecekte çocuklarına bunları nasıl anlatacaklarını şimdiden düşünsünler. Bununla ilgili Arjantin’de yaşanan o kadar yürek yakıcı deneyimler var ki ya bunları bizden duyun dinleyin ya da gidin öğrenin. Size çocuklarınız bunu soracak. Çocuklarınızın arkadaşları onlara soracak. Onlar bu soruları önünüze koyunca ne yapacağınızı şimdiden düşünün.

HDP'YE KAPATMA DAVASI: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı; ülke suç cehennemine dönmüşken kılınız kıpırdamıyor. Ağzınızdan bir kelime çıkmıyor. Bu suç düzeniyle sonuna kadar mücadele etmeye kararlı partiye ‘elimizden geleni yaptık iddianame verdik, kapatma davasını yeniden açtık’ diyebiliyorsunuz. Düzgün hukukçular… Onu geçtim, çıtayı o kadar yüksek tutmuyorum. Biraz hicap, biraz utanma… Eğer HDP’ye kapatma davası açarken bu kadar çürük şeyleri iddianameye koyabiliyorsan, alenen ortada olan suçları da yok sayıyorsan senden isteyeceğimiz tek şey budur. Bu dava boşa çıkacaktır. Biliyoruz bu halk bu partiye sahip çıkacak. Bu davanın boşa çıkacağına eminiz. Eğer, ihtimal vermiyorum ama, şimdiden HDP kapatılacak oy planımızı buna göre yapalım diye düşünenler varsa. İster iktidarda ister muhalefette. Yırtın atın o hesapları. HDP bu halktan aldığı güçle, büyük bedeller ödeyerek devraldığı bu mirası verenlerin emeğiyle gerekeni mutlaka yapacak. Ne bedel ödeyenleri mahcup ederiz ne de bu halkın mücadelesini boşa çıkarırız. Diyelim ki tüm yolları kapattınız, yeni bir yolu açacağız.

HER KESİMİN HAKKINI HUKUKUNU SAVUNACAĞIZ: AKP’ye oy veren kardeşlerim. Bu günahlara ortak olmak istemediğinizi biliyoruz. Bu yalanların yükünü taşımak istemediğinizi biliyoruz. Gelecek konusunu şantaj olarak kullandıkları için de kafaları karıştırıyor olabilirler. HDP olarak söz veriyoruz. Kimsenin inancı, inancının gereği, bugüne kadar elde ettiği kazanımı bu iktidar gittikten sonra yok olmayacaktır. Biz her kesimden insanımızın inancını da, hakkını da, hukukunu da savunmaya yemin ediyoruz, söz veriyoruz."