Türk Eczacıları Birliği (TEB) Başkanı Arman Üney, ilaç fiyat kararnamesinde 2009 yılından beri düzenleme yapılmadığı için eczacıların darboğaza girdiğini belirterek “Eğer acil bir düzenleme yapılmazsa eczane iflaslarının başlaması kaçınılmazdır. Ülke çapında sağlık hizmeti sunan 28 bin 700 eczanemizin yarısı kapanma noktasına gelmiştir” dedi. “Eczacının sabır testisinin artık kırıldığını” anlatan Üney, “Bütün şehirlerde, bütün ilçelerde, köylerde ve mahallelerde sağlık hizmeti sunmaya çalışan eczacılarımızın hepsinin sabrı tükenmiştir. Bıçak kemiğe çoktan dayanmıştır” diye konuştu.

TEB yöneticileri, bugün Ankara’da Birlik merkezinde, ilaç fiyat kararnamesinin güncellenmesi talebiyle basın toplantısı yaptı. Toplantıya TEB Merkez Heyeti üyeleri de katıldı. TEB Başkanı Arman Üney, uzun süredir konuyu gündeme getirmelerine ve yetkili makamlarla yaptıkları görüşmelerde önemine vurgu yapmalarına rağmen ilaç fiyat kararnamesi sorununun çözülmediğini söyledi. Üney, “Başta da belirttiğim gibi bu konulardaki haklı taleplerimizi yetkili mercilere defalarca illettik. Tam 13 yıl da sabrettik. Şimdi son bir kez daha taleplerimizi dile getiriyoruz ve bu kez sesimizin duyulacağını ümit etmek istiyoruz” dedi.

TEB Başkanı Arman Üner şunları söyledi:

“PEK ÇOK SEKTÖRDE İYİLEŞTİRMELER HAYATA GEÇİRİLİRKEN, ECZACILAR, 2009 YILININ KOŞULLARINDA UNUTULMUŞTUR”

“Ülkemizde sağlık hizmeti sunan eczacıların ekonomik kaderi, günün ihtiyaçlarına uyum sağlamak bir yana, 2009 yılında, yani 13 yıl öncenin ekonomik koşullarında takılı kalmış durumdadır. Pek çok sektör ve meslek grubu için ekonomik iyileştirmeler hayata geçirilirken, eczacılar, ilaç fiyat kararnamesinde en son değişiklik yapılan 2009 yılının koşullarında unutulmuştur. Geride bıraktığımız 13 yıl içinde; ilaç eczacılık hizmetlerini aksatmadan yürütmek gayesiyle bütün şartlarını zorlayan, ekonomik sorunlarına bir şekilde göğüs geren eczacıların artık bu yükü taşıyacak gücü de tahammülü de kalmamıştır.

“ECZACILAR, ARTIK BÜYÜK BİR EKONOMİK DARBOĞAZIN İÇİNDE VARLIK YOKLUK SAVAŞI VERMEKTEDİR”

Çünkü eczacılar, artık kredi borçlarını yeni bir krediyle kapatır hale gelmiştir. Çünkü eczacılar, artık personel giderlerini, elektrik faturalarını, kira giderlerini karşılayamaz hale gelmiştir. Çünkü eczacılar, artık ecza depolarına ödemelerini yapamayacak hale gelmiştir. Yani eczacılar, artık büyük bir ekonomik darboğazın içinde varlık yokluk savaşı vermektedir. Bu durum, bireysel olarak sadece kendilerini değil, ailelerini ve çalışanlarını yani 300 bini aşkın kişiyi ekonomik olarak derinden etkilemektedir.

“ECZACILARIMIZIN HEPSİNİN SABRI TÜKENMİŞTİR. BIÇAK KEMİĞE ÇOKTAN DAYANMIŞTIR”

28 bin 700 eczacımız için ilaç fiyat kararnamesinin yeniden ele alınması ve günün koşullarına uygun ve gerçekçi düzenlemelerin yapılması, artık ertelenemeyecek, ötelenemeyecek bir noktaya gelmiştir. Türkiye’nin dört bir noktasında sağlık hizmeti veren bütün meslektaşlarımızın, Edirne’den Kars’a, Samsun’dan Gaziantep’e, Çanakkale’den Mardin’e bütün şehirlerde, bütün ilçelerde, köylerde ve mahallelerde sağlık hizmeti sunmaya çalışan eczacılarımızın hepsinin sabrı tükenmiştir. Bıçak kemiğe çoktan dayanmıştır.

“ACİL BİR DÜZENLEME YAPILMAZSA ECZANE İFLASLARININ BAŞLAMASI KAÇINILMAZDIR”

Eğer acil bir düzenleme yapılmazsa eczane iflaslarının başlaması kaçınılmazdır. Ülke çapında sağlık hizmeti sunan 28 bin 700 eczanemizin yarısı kapanma noktasına gelmiştir. Yani, her iki eczaneden biri kapanma noktasındadır. Hem mesleki hem de toplum sağlığı açısından önümüzde duran tablo, 2022 Türkiye’si için karanlık bir tablodur. Çünkü bizler eczanelerimizi, hastalarımız da en yakın sağlık danışmanları olan eczacılarını kaybetme noktasına gelmiştir.

“İLAÇ FİYAT KARARNAMESİ SORUNU, ARTAN ENFLASYON VE YÜKSELEN AVRO KURU İLAÇ YOKLUKLARININ BAŞLICA NEDENLERİDİR”

Tüm bunların yanı sıra eczacılar hiçbir sorumluluğu olmadığı halde ecza depolarında bulunamayan ilaçlar yüzünden hastalarla karşı karşıya gelmekten yorulmuştur. Bu sorunun nedeni eczacılar değildir. Euro kurundaki artışlardır. Defalarca dile getirip çözüm yollarını işaret ettiğimiz halde maalesef sorun büyüyerek devam etmektedir. Bir türlü çözüme kavuşmayan ilaç fiyat kararnamesi sorunu, artan enflasyon ve yükselen euro kuru ilaç yokluklarının başlıca nedenleridir.

“ŞİMDİ SON BİR KEZ DAHA TALEPLERİMİZİ DİLE GETİRİYORUZ”

Başta da belirttiğim gibi bu konulardaki haklı taleplerimizi yetkili mercilere defalarca illettik. Tam 13 yıl da sabrettik. Şimdi son bir kez daha taleplerimizi dile getiriyoruz ve bu kez sesimizin duyulacağını ümit etmek istiyoruz. Bizler bu ülkenin eczacılarıyız. Mesleğimizin en önemli kuralı, hastalarımızın sağlığına verdiğimiz önceliktir. Biz eczacılar, gücümüz yettiğince hastalarımıza sağlık hizmeti sunmaya devam edeceğiz. Ama artık, eczacıların mücadele ettikleri ekonomik dar boğazdan kurtulmak için bir yol haritası belirleme ve kendi kaderini tayin etme zamanı gelmiştir.

Tüm bu konuların görüşüleceği ve Türkiye’deki bütün eczacı odası başkanlarının ve yöneticilerinin katılacağı 23 – 25 Haziran’da Konya’da düzenleyeceğimiz Bölgeler Arası Toplantıda; yaşanan sorunlar, içinden geçtiğimiz süreç ve yapılması gerekenler bütün ayrıntılarıyla masaya yatırılacaktır. Toplantı neticesinde çıkacak sonuçlara göre örgüt dinamiklerinin hayata geçirileceği yol haritamız, tüm meslektaşlarımızın beklentileri sonucunda ortaya konacaktır.  

“İLAÇ VE SAĞLIK HİZMETLERİNDE YAŞANAN SORUNLARIN SORUMLUSU ECZACILAR DEĞİLDİR”

28 bin 700 eczacımız, eczanelerine gelen vatandaşlara yaşanan mağduriyetlerin sorumlusunun eczacılar olmadığını broşürler ve el ilanlarıyla anlatacaktır. Aynı zamanda haklı taleplerimiz yazılı ve görsel basının tüm olanakları kullanılarak etkin bir şekilde dile getirecektir. Çünkü ilaç ve sağlık hizmetlerinde yaşanan sorunların sorumlusu eczacılar değildir. İlaca erişimin önündeki engel de eczacılar değildir. Fiyat farkı çıkaran ilaçların sorumlusu da eczacılar değildir.

“ECZANELERİMİZİ KAPANMA NOKTASINA GETİREN KOŞULLARI GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE BUGÜN SİZE DUYURMAK, YARIN HALKIMIZA ANLATMAK BOYNUMUZUN BORCUDUR”

Şunu özellikle vurgulamak isteriz ki, bizler taşıdığı toplumsal sorumluluğun bilincinde olan bir meslek grubunun temsilcileriyiz. Hastalarımızın en kolay eriştiği birinci basamak sağlık hizmet sunucularıyız. Pandemi sürecinde bütün eczacılarımızın sergilediği fedakârca tutum da bunun en yakın ve en somut kanıtıdır. Eczanelerimizi kapanma noktasına getiren koşulları güçlü bir şekilde bugün size duyurmak, yarın halkımıza anlatmak boynumuzun borcudur. Halk sağlığını derinden etkileyecek olan bu konu hakkında konuşmaya, anlatmaya ve tepkimizi güçlü şekilde göstermeye devam edeceğiz.

“ECZACININ SABIR TESTİSİ KIRILMIŞTIR”

Umuyor ve diliyoruz ki bütün meslektaşlarımızı ekonomik anlamda uçuruma sürükleyen ilaç fiyat kararnamesi, acilen günün koşullarına uygun ve gerçekçi bir şekilde güncellenir. Çünkü artık eczacının sabır testisi kırılmıştır. Sesimizin duyulacağına ve gereken düzenlemelerin bir an önce yapılacağına da inanmak istiyoruz. Son olarak şunu belirtmek isterim ki; 28 bin 700 eczanemiz ve onların temsilcisi olan bizler, bu konudaki taleplerimiz yerine getirilene kadar vazgeçmeyeceğiz.”

“MESLEK ÖRGÜTÜMÜZ GERÇEKTEN GÜÇLÜDÜR MESLEKTAŞLARIMIZIN EZİLMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ”

Ayrıca Üney, yol haritaları ile ilgili soruya, “Israrla bir düzenleme yapılmıyor ve gün geçtikçe kötüye gidiyoruz ve bunu eczacı tabanı en yakın şekilde hissediyor. Hepimiz eczane eczacısıyız bu konuyla ilgili eczanelerimizde aynı sorunu en derinden yaşıyoruz. Meslek örgütümüz gerçekten güçlüdür meslektaşlarımızın ezilmesine izin vermeyeceğiz. Bu Konya’daki toplantımızın tek gündemi olacak o zaman kadar meslektaşlarımız halkı bilgilendirmeye devam edecek” dedi.

“ECZACILARIN YARISINDAN FAZLASI FATURALARINI, PERSONEL GİDERLERİNİN ÖDEYEMEZ DURUMA GELDİLER”

Üney, kapanan eczacıların sayıları ile ilgili soru ya da “Bizde her yıl eczane açılışları ve kapanmaları olur buna bağlı eczane sayılarında artış olur. Ama şu anda yaşadığımız durum farklı meslektaşlarımız, ‘yeter bu kadar yıl eczacılık yaptım emekli olayım’ gibi bir durum söz konusu değil. Daha önceki süreçlerde kıt kanaat bu işi yürütmeye çalışanların yarısından fazlası böyle bir durumda; faturalarını, personel giderlerinin ödeyemez duruma geldiler” yanıtını verdi.

Üney bugün Bakanlar Kurulu’nda 3600 Ek Göstergenin görüşüleceğini de sözlerine ekleyerek şunları söyledi:

“BU DÜZENLEMENİN İÇİNDE MUTLAKA SAĞLIK ÇALIŞANLARININ VE ECZACILARIN OLMASI GEREKTİĞİNİ SÖYLEMEK İSTİYORUM”

“Biz göreve geldiğimiz andan itibaren 28 bin 700 eczacı diyoruz ama eczane eczacılarının sorunudur ilaç fiyat kararnamesi, ondan bu şekilde söylüyoruz. Bizim 43 binin üzerinde kamuda görev yapan, hastanelerde, sağlık müdürlüklerinde, üniversitelerde, ecza depolarında çalışan meslektaşımız var. Özellikle kamudaki meslektaşlarımız ve buradan emekli olan meslektaşlarımızın özlük hakları için bu açıklamanın çok önemli olacağını düşünüyoruz. Pandemi sürecinde sağlık çalışanları çok emek verdiler, verdikleri emeğin karşılığını alamadığını bugün görüyoruz. Bu düzenlemenin içinde mutlaka sağlık çalışanlarının ve eczacıların olması gerektiğini söylemek istiyorum.”