Aydın’ın Efeler ilçesinde 73 yaşındaki astsubay emeklisi Kemal Benli, görev yaptığı dönemde kazandığı ancak yarım bırakmak zorunda kaldığı üniversite hayalini ’öğrenci affı’ ile gerçekleştirerek okuduğu bölümden mezun oldu. Gençlere örnek olan Benli, "Sıradaki hedefim Hukuk Fakültesi" dedi.

Ortaokuldan sonra astsubay olan ve önce liseyi dışarıdan bitiren Kemal Benli, Erzurum Atatürk Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü kazanarak kayıt yaptırmasına rağmen çeşitli nedenlerden dolayı üniversite eğitimine devam edemedi. Okulunu dondurmak zorunda kalan Benli, emekli olduktan sonra 2018 yılında çıkan öğrenci affından yararlanarak öğrenciliğe geri döndü. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü’ne yatay geçiş ile kaydını aldıran Benli 4 yıl torunu yaşındaki gençlerle aynı sırayı paylaştı. Başarılarla dolu geçen eğitim hayatının ardından ADÜ Rektörü Prof. Dr. Osman Selçuk Aldemir’in de katıldığı mezuniyet töreninde cübbe giyip kep takan Benli, şimdilerde hayalini kurduğu okulundan mezun olmanın mutluluğunu yaşıyor.

“Öğrenci affı ile geri döndüm”

Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü çok sevdiğini ancak çalıştığı dönemde çeşitli nedenlerle bırakmak zorunda kaldığını belirten Kemal Benli, “1987 yılında Kars Sarıkamış’ta görev yapıyordum. Alman Dili ve Edebiyatı’nı okumak istediğim için sınavlara girdim ve kazandım. Kazandığım üniversite Erzurum’da görev yerim ise Sarıkamış’ta olmasından dolayı izin, rapor ve benzeri gibi durumlarla 1-2 ay anca eğitimime devam edebildim. Sonrasında hem iş hem de eğitim aynı anda yürümedi ve bölümümü dondurmak zorunda kaldım. 2018 yılında bir öğrenci affı çıktı ve ben de bu aftan yararlanarak kayıt yeniledim. Sonrasında yatay geçiş yaparak kaydımı Erzurum’dan Aydın Adnan Menderes Üniversite aldırarak yeniden eğitim hayatıma başladım” dedi.

“Öğrenmenin yaşı yok”

Öğrenmenin yaşının olmadığını belirten Benli, “Allah’ın gönderdiği güzel kitap olan Kur’an-ı Kerim’de, ’Şayet yeryüzündeki ağaçlar kalem, deniz de arkasından yedi deniz katılarak (mürekkep olsa) yine Allah’ın sözleri (yazmakla) tükenmez’ denir. O zaman bizler de Allah’ın bizlere öğretmek istediği bilgileri biz neden öğrenmeyelim ki? Öğrenmenin yaşı yok. Bilgi, yolumuzu aydınlatan en önemli, en büyük ve en güzel ışıktır. Bu bölümde ben düşünebilmeyi, doğru düşünebilmeyi, muhakeme edebilmeyi ve doğru karar verebilmeyi öğrendim. Çalışırsanız zor değil, burada sizin göreviniz sadece çalışmak. Buraya bir diploma alabilmek için değil, öğrenmek için geleceksiniz. Siz zaten gayret gösterdiğinizde öğreniyor, öğrendiğinizde de güzel notu hak ediyorsunuz. Sizi değerlendiren hocalarınız sizin gayretinizi gördüğünde size hak ettiğiniz notu zaten veriyor” diye konuştu.

“Sıradaki hedefim Hukuk Fakültesi”

Astsubay emeklisi Benli, sınavsız ikinci üniversite hakkından faydalanarak Anadolu Üniversitesi Adalet Bölümü’ne kayıt yaptırdığını ancak derslerin fazlalığından dolayı öncelikli olarak Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü’ne ağırlık verdiğini sözlerine ekleyerek, “Adalet Bölümü’ne de kayıt yaptırmıştım. Bu bölümle birlikte 20-22 ders oldu. Dolayısıyla bu biraz bana ağır geldi. Buradaki derslerimi aksatmamak adına o bölümü biraz beklemeye aldım ve dondurdum. Şimdi bu bölümden mezun oldum, artık Adalet Bölümü’ne devam edeceğim. İnşallah kısa zamanda onu da bitirip olursa sınavlara girip kazanabilirsem dikey geçiş ile Hukuk Fakültesi’ne geçmek istiyorum. Hazreti Muhammed (S.A.V.) efendimizin ’Beşikten mezara kadar ilim öğreniniz’ hadis-i şerifine uyarak ben de okuyorum” ifadelerini kullandı.

“Öğrencilere örnek oldu”

ADÜ Fen Edebiyat Fakültesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü Başkanı Prof. Dr. Kamil Can Bulut, “Kemal bey bizim en iyi öğrencimiz desem yalan olmaz. Kendisi, hem azmi, hem isteği ile gerçekten bölümümüze ve bölümümüz öğrencilerine çok büyük katkılarda bulundu. Öğrencilerimize hem bir arkadaş hem de bir ağabey oldu. Kemal beyin zaten ciddi bir alt yapısı var, çok okuyan bir insan. Derslerde de gösterdiği performansı ile öğrenci arkadaşlarımıza örnek oldu” dedi.

“Kemal amca gibi öğrencilerimizin artmasını isterim”

İleri yaştaki insanların eğitimlerinden vazgeçmediklerini gördükçe mutlu olduklarını belirten ADÜ Fen Edebiyat Fakültesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Gökhan Şefik Erkurt, “Kemal amca bizim en genç, en dinamik öğrencimiz. Kendisi diğer öğrencilerimize; çalışkanlığı, disiplini, bilime verdiği önem ve bize aşıladığı edep ile örnek olan biri. Kendisi burada bizim öğrencimiz olsa da biz de kendisinden hayata dair çok şey öğrendik. Karşılıklı çok şey nasiplendik. Çok güzel günler geçirdik ve kendisini mezun ettik. Kendisi ile çok harika bir deneyim yaşadık” şeklinde konuşarak, Benli gibi ileri yaşta öğrencilerinin daha da artmasını temenni etti.

“Biz de kendisinden çok şey öğrendik”

Kemal Benli’nin 4 yıl boyunca dersine girdiğini ve kendisinin de Benli’den tarihi konularda çok şey öğrendiğini belirten ADÜ Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Meryem Nakiboğlu, “Ben de Kemal beyin 1’inci sınıftan son sınıfa kadar 4 sene boyunca derslerine girdim. Kendisi ile yeri geldi hoca-öğrenci, yeri geldi abi-kardeş olduk. Kemal bey dersleri, kişiliğiyle, yardımseverliğiyle gerçekten müstesna bir kişilik. Ben kendisine aynı zamanda ’bilgem’ diyorum. Çünkü ben de kendisinden bazı konularda çok istifade ettim. Özellikle tarihi konularda sağ olsun darda kaldığımda kendisi benim hocam oldu. İyi ki Kemal bey bizim bölümümüze gelmiş ve kendisi ile çok değerli bir 4 yılı birlikte geçirdik” dedi.

“Kemal amca ile aynı sınıfta olmak bizim için bir şans oldu”

Üniversitede 73 yaşındaki bir öğrencinin alışılagelmişin dışında bir durum olduğunu ancak Kemal Benli ile aynı sınıfta olmanın kendileri için bir şansa dönüştüğünü kaydeden Benli’nin sınıf arkadaşı Cansu Bingül şunları söyledi:

“Biz burada hocalarımızdan bölümümüzle alakalı bilgiler öğrenirken, Kemal amcadan da hayata dair şeyler öğrendik. O hiç bizden büyükmüş gibi davranmadı, sanki bizim akranımız gibiydi. Derslerimiz güzel geçiyordu. Kemal amca gibi biriyle aynı sınıfta olduğumuz için kendimizi şanslı bir sınıf olarak görüyorum. Dışarıda bir aktivite olduğu zaman kendisi hiç geri kalmaz, bizimle beraber olurdu. Hiçbir zaman ne biz onu kendimizden, ne de o bizi kendinden farklı ve ayrı görmedi.”