Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye Ormancılar Derneği’nin bugün Ankara’da düzenlediği ‘Türkiye Ormancılığında 98 Yıl Buluşması’na katıldı. Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada, iktidar olmaları durumunda ormanlar ve orman köylüleri için yapacaklarını 15 madde halinde sıraladı. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“SORUNU DİNLEMEDEN SORUNU ÇÖZMEK İÇİN YOLA ÇIKANLARIN HEP BAŞARISIZ OLDUKLARINI GÖRDÜK”

“Sorunu yaşayan orman köylülerimiz, sorunlarını aktardılar. Bu işin uzmanları hem sorunu hem de sorunun nasıl çözülmesi gerektiğini bizlere aktardılar. Sorunu yaşayanı dinlemeden sorunu çözemezsiniz. Ondan sonra çözümü üretmemiz lazım. Ürettiğimiz çözümü tekrar sorunu yaşayana göstermemiz lazım, ‘Bizim bu çözümümüz yetiyor mu, yetmiyor mu’ diye. Halkı dinlemeden, sorunu dinlemeden sorunu çözmek için yola çıkanların hep başarısız olduklarını gördük. Orman köylüleri, politikacıların en zor ulaştığı köylüler aslında. Rahat ulaşmıyoruz, çünkü bulundukları coğrafya gereği hem gitmek açısından hem geniş bir kitleye ulaşmak açısından zorluk gösteriyor.

“BUNLARIN HAYATA GEÇMESİ İÇİN SİZİN DESTEĞİNİZE İHTİYACIMIZ VAR”

Ormanlar konusunda Anayasa’mızda hüküm var. Aslında ormanlar anayasal olarak iyi korunuyor, fakat daha sonra anayasaya aykırı olarak çıkarılan yasalarla, düzenlemelerle, yönetmeliklerle, tüzüklerle orman katliamına hep beraber tanık oluyoruz. Bunun ilk ve en önemli tanıkları orman köylüleri. Çünkü ağaçları seviyorlar, ormanı seviyorlar, ormanda yaşayan bütün canlıları seviyorlar. Orman yandığı zaman bizden çok onlar üzülüyorlar. Orman köylüleri için neleri düşündüğümüzü, iktidara geldiğimizde… Orman köylülerinin de oylarını bekliyorum, onun da altını özellikle çizerek ifade etmek isterim. Eğer siz bugüne kadar yaşadığınız sorunların dışına çıkmak istiyorsanız ve kendi orman köyünüzde insanca yaşamak istiyorsanız, gelir sahibi olmak istiyorsanız, sosyal güvenliğiniz olsun istiyorsanız beni dinleyin ve bunların tamamının hayata geçirileceğini unutmayın. Bunların hayata geçmesi için sizin desteğinize ihtiyacımız var.”

ORMANLAR VE ORMAN KÖYLÜLERİ İÇİN YAPACAKLARINI 15 MADDEDE SIRALADI

Kılıçdaroğlu, CHP iktidarında ormanlar ve orman köylüleri için neler yapılacağını 15 madde halinde sıraladı. Maddeler şöyle:

“1- Yaklaşık 2 bin civarında orman kooperatifleri, gerektiğinde sayıları artırılarak yeniden canlandırılacak ve orman kooperatiflerine her türlü araç, gereç, makine ve kuracakları tesislere yönelik gerekli ucuz kredi verilecektir. Yani orman kooperatiflerini ayağa kaldıracağız.

2- Bu orman kooperatiflerinde, orman mühendisleri, orman endüstri mühendisleri, avukatlar gibi çeşitli meslek grupları da istihdam edilecektir. Yani orman köylüsünün gerekirse hakkını, hukukunu savunacak bir avukat orada olacak. Orman mühendisi orada olacak. Orman endüstri mühendisi kooperatifte görev yapacak. Kooperatifin geliri yetmezse bunlar kamu görevlisi olarak orada çalışacaklar.

3- Orman Genel Müdürlüğü tarafından yapılan dikili ağaç satışı ihale yöntemi, orman köyü sınırları içerisinde asla uygulanmayacak. Müteahhitlere yönelik bu uygulamaya derhal son verilecek.

4- Orman köyleri sınırları içerisinde üretilecek ağaçlar doğrudan kooperatiflere tahsis edilecektir. Bu tahsis, ortalama ihale bedeli üzerinden yüzde 40 kadar daha uygun fiyatlarla yapılandırılacaktır. Böylece orman köylüsü müteahhitlerin pençesinden kurtarılacaktır.

5- Orman Genel Müdürlüğü tarafından yapılan orman ürünleri üretimi, ağaçlandırma ve ormancılık işlerine ait birim fiyatlar en az iki katına çıkarılacaktır.

6- Kooperatifler aracılığıyla orman köyünde bulunan her haneye yakacak odunlar ücretsiz olarak sağlanacaktır. Bunun denetimini kooperatifler üstlenecektir.

7- Kendi köy sınırları içerisinde bulunan ormanların korunmasına yönelik takip işlemleri; yangın, kaçak, kaçak kesim ve bu gibi görevler kooperatifler eliyle yürütülecektir. Bu maksatla yangın işçileri ve gerekli personel, orman köylüleri tarafından sağlanacaktır. Yani orman köylüleri bu görevi üstlenecektir.

8- Odun dışı tali ürünler; kekik, defne, keçi boynuzu gibi ürünlerin toplanması ve satışı doğrudan kooperatifler eliyle gerçekleştirilecektir.

9- Orman köyleri sınırları içerisindeki her türlü mesire alanları ve günübirlik alanlar ile tabiat parklarının işletmeciliği kooperatifler tarafından gerçekleştirilecektir.

10- Orman köyünde bulunan hanelerden en az bir kişinin orman kooperatifine üyeliği sağlanacaktır. Böylece her haneden en az bir kişi kooperatifin üyesi olacaktır.

11- Orman kooperatiflerinde hem üretim hem de tedarikçi özelliği bir arada bulundurulacak, bu kooperatiflerin faaliyetleri sadece orman ürünleri ile sınırlı kalmayacak, istenirse orman köylüsünün tarımsal ve hayvancılık faaliyetleri de bu kooperatifler eliyle yürütülecektir, yani desteklenecektir.

12- Bozuk orman arazileri; badem, ceviz, keçi boynuzu gibi gelir getirecek türlerle ağaçlandırılacak ve bu alanlardan kooperatifler gelir elde edeceklerdir.

13- Orman kooperatifleri, elde ettikleri kârları üyelerine dağıtacaktır. Kooperatif işlerinde çalışanlar ayrıca ücret alacaklardır.

14- Orman köyleri içerisinde bulunan özellikle gençlere ve kadınlara eğitimler verilerek onların çeşitli alanlarda becerileri artırılacak, bulundukları yerlerde iş imkanları sağlanarak hiç kimse işsiz bırakılmayacaktır. Orman köyü olsun olmasın, bütün kırsalda çalışan kadınların ve gençlerin tümünün sosyal güvenlik primleri devlet tarafından ödenecektir. Hiçbir genç ve hiçbir kadın, büyük kentlerin varoşlarına gidip ‘acaba asgari ücretle iş bulabilir miyim’ arayışına girmeyecektir. Köyünde, kırsalında çalışacak, üretecek, kazanacak; onun sosyal güvenlik primi devlet tarafından ödenecektir.

15- Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yükselme trendinde olan ekoturizm faaliyetleri, yani kırsal turizm, kooperatifler tarafından sağlanacaktır. Bu maksatla eski köy evlerinin yeniden tadilatı gerçekleştirilecek, gerektiğinde doğaya ve yörenin mimarisine uygun yeni konaklama yerleri kooperatifler aracılığıyla yapılacaktır.”

Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“SÖYLEDİKLERİM GERÇEKLEŞTİĞİNDE ORMAN KÖYLÜSÜ, AİLESİYLE BİRLİKTE HUZUR İÇİNDE KENDİ KÖYÜNDE YAŞAYACAKTIR”

“Söylediklerim gerçekleştiğinde orman köylüsü, ailesiyle birlikte huzur içinde kendi köyünde yaşayacaktır. Bir gelecek kaygısı taşımayacaktır. Geliri iyi olacaktır, kentin merkezine eğlenmeye gidecektir. Böylece kırsalda çalışan herkes, -bu sadece orman köylüleri için değil- çalışıp ürettikçe Türkiye’nin büyümesine katkı verecektir. Bizim karnımızı doyuranların kırsalda çalışanlar olduğunu hiç kimsenin unutmaması lazım. Tarım, hayvancılık, ormancılık stratejik alanlardır.

Bu toplantıda ben de çok şeyi yeniden öğrendim. Ormanın ne kadar değerli bir varlık olduğunu, ormanın sadece bir ağaç olmadığını, orada yaşayan diğer canlılarında olduğunu, bir ekosistemin olduğunu, bir faunanın olduğunu hep beraber bir şekliyle öğreniyoruz ve biliyoruz. Ormanı ağaç olarak görenler ve o ağacı da çıkar amaçlı kullanmak isteyenler, sadece Türkiye’nin bugününe değil geleceğine de ihanet ediyorlar. O nedenle orman köylülerinin ormanı korumak için verdikleri mücadele, sıradan bir mücadele değil. Bugünün mücadelesi de değil, geleceğin mücadelesi aslında. Biz, sadece insan olarak değil, doğadaki tüm canlılarla bir arada yaşadığımızda ancak huzur içinde yaşamış oluruz. Onların huzuru, bizim de görevimizdir. Onların yaşaması için çaba göstermek, bizim de görevimizdir.

“DOĞADA HER CANLININ BİR GÖREVİ VARDIR”

Doğada her canlının bir görevi vardır ve her canlının görevi, doğanın mükemmel bir şekilde gelişmesi ve büyümesidir. Doğanın en vahşi yaratığı da insandır. Dolayısıyla doğayı tanımak, doğayı bilmek, doğaya ihanet etmemek için çocuklarımızı bugünden yetiştirmeliyiz. Gencecik evlatlarımızın doğa karşısında duyarlı olmalarının temel nedeni, onların dört duvar arasında yetişmeleridir. Ağacı görünce, kuşu görünce hayranlıkla izler. Parklara özlem, yeşile özlem, doğaya özlem, hep bu nedenlerle ortaya çıkmaktadır.

Orman muhafaza memurlarından tutun orman köylülerine kadar, ormancılık konusunda çalışan mühendislerinden teknisyenine kadar her birimize, dolasıyla da politikacılara kadar her birimize görevler düşüyor. Bu görevleri yerine getirmek de hepimizin ortak arzusu; bunun için mücadele edeceğiz, bunun için gerekirse kavga edeceğiz. Ama bunların hayata geçmesinin yolu, demokratik yöntemlerle iktidar olmaktan geçiyor ve alın terine hak ettiği değeri vermekten geçiyor. Biz bunu yaptığımız zaman Türkiye büyüyecektir, Türkiye güzelleşecektir. Bir ağaç kolay yetişmiyor. Ağacı, fideyi ektik; ertesi gün bu tekrar kocaman bir ağaç olacak diye bir şey yok. 20, 30, 40, 50 yıllık bir süreci var. Ağacı eğer kesecekseniz bunu da gidip uzmanına soracaksınız. Bana değil uzmanına, orman mühendisine soracaksınız. Eğer buraları ranta teslim ederseniz, ormanı ve ağaçları, dolayısıyla geleceğimizi yok etmiş oluruz. Ranta teslim edilmeyen bir Türkiye özlemiyle hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

“HİÇ ENDİŞE ETMEYİN, BAY KEMAL HER ZAMAN SİZİN YANINIZDA OLACAK”

Orman için mücadele, ormanda yaşayan bütün canlılar için mücadele; ağacından, kurdundan, kuşundan, herkesten, her canlıdan yana olarak ortak mücadele etmek zorundayız. Orman köylüsü bu mücadeleyi yapıyor. Hiç endişe etmeyin, Bay Kemal her zaman sizin yanınızda olacak. Her zaman sizinle beraber olacak. Hiçbir güç engelleyemeyecek.”

ETKİNLİĞE İKİZKÖYLÜLER DE KATILDI

Etkinliğe, Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy’de termik santral için maden ocağı açılmak istenen Akbelen Ormanı ve bölgedeki zeytin ağaçları için mücadele eden köylüler de katıldı. Köylüler, “Akbelen Ormanı’nı vermeyeceğiz”, “Akbelen için adalet, Türkiye için adalet” “Çimentocu şirket, burayı terk et” sloganları attı.