CHP Aydın Milletvekili ve Adalet Komisyonu üyesi Süleyman Bülbül, Aydın’da devlet korumasında olan Sevgi Evleri'ndeki çocukların “Çocuklar Caminin Huzur İkliminde Buluşuyor” projesi kapsamında öğle namazına götürüldükten sonra, fotoğraflarının basına servis edilmesine sert tepki gösterdi. Yazılı bir açıklama yapan Bülbül, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’ın 23 Nisan’da koltuğunu devrettiği, kimliği ve fotoğrafı gizli tutulması gereken 10 yaşında, devletin koruması altındaki bir çocukla birlikte kameralara poz verdiğini hatırlattı.

Bülbül, “Bakan Yanık’ın neden olduğu skandalın benzeri Aydın’da, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Ömer Turan’ın da olduğu etkinlikte yaşandı. İl Müdürü, koruma altındaki çocukları ifşa ederek güvenliklerini ve psikolojilerini tehlikeye atmıştır. Konumu gereği o çocuğu herkesten daha çok koruması gerekirken, bütün hukuki ve etik kuralları ihlal etmiştir. Tam anlamıyla balık baştan kokar hikayesi” dedi.

CHP’li Bülbül sözlerine şöyle devam etti: “Çocuklar AKP iktidarında şiddetin ve ihmalin odağı haline geldi. ‘Çocuğun üstün yararı ilkesi’ yerine AKP’nin üstün yararı gözetiliyor. Sevgi evlerindeki çocukların bilgilerinin gizli tutulması keyfi değildir. Bu hem Anayasa ile hem de Çocuk Koruma Kanunu ile hüküm altına alınmış, çocuğun korunması ve üstün yararı için bir zorunluluktur. Ancak Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü kanunları çiğnemiş ve çocuklar tüm cami cemaatine ve basına ifşa etmiştir. Yaptığı suçtur.  İl Müdürü derhal görevden alınmalı ve idari soruşturma başlatılmalıdır.”

BAKANLIKTAN AÇIKLAMA
Bazı yayın organlarında “Sevgi evlerindeki çocukları camide ifşa ettiler” başlığı ile çıkan haberlerle ilgili olarak yazılı açıklama yapan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, şu ifadelere yer verdi:

"BU DİLİ KABUL ETMİYOR, HUKUKİ HAKLARIMIZI SAKLI TUTUYORUZ"
Söz konusu haberlerde yer alan “Aileleri tarafından sokağa bırakılan çocuklar” ve “ifşa edildi” gibi ifadeler, devlet koruması altındaki çocuklara hassasiyet gösterilmesi vurgusuyla temelden çelişmektedir. “Sokağa bırakılmak” tabiri çocuklarımızın en temel kişilik haklarını ihlal etmekte ve insani hassasiyetlerle bağdaşmamaktadır. Koruma altındaki çocuklarımızı ötekileştiren ve ikincil örselenmelerine sebep olan bu dili asla kabul etmiyor ve devlet korumasındaki çocukların hamisi olmaktan gelen her türlü hukuki hakkımızı saklı tutuyoruz. Dün olduğu gibi bugün de, yarın da bu bakış açısıyla mücadele etmeye devam edeceğiz.

Devlet koruması altındaki çocuklarımız, bakımlarını sağlayacak yetişkin bir yakını bulunmadığı için ve güvenlik ihtiyacı nedeniyle korumaya alınan olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır.

"MAHREMİYETİN KORUNMASI SON DERECE HASSAS BİR KONUDUR"
Güvenlik ihtiyacından dolayı Bakanlığımız korumasında bulunan çocuklarımızın kimliklerinin gizli tutulması, mahremiyetlerinin korunması son derece hassas olduğumuz bir konudur.

Güvenlik riski olmayan çocuklarımızın ise akranları ile eşit haklara sahip oldukları ve toplumsal hayata katılmalarının önünde bir engel bulunmadığı unutulmamalıdır.

Bakanlık olarak çocuklarımızın sosyal, sportif ve kültürel her türlü faaliyete katılmasını destekliyor ve teşvik ediyoruz.

POLİTİKA HABERLERİ İÇİN TIKLAYINIZ