Cumhurbaşkanı ve AK Parti  Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni anayasaya çalışmasını tamamladıklarını belirterek, "Ortağımız MHP kendi taslağını bize sundu. Diğer partilerin de bu yönde hazırlıkları olduğunu biliyoruz. Bizim çalışmamız da bitti aynı şekilde. Biz de kendilerine bunu sunacağız. İnşallah yıl sonuna doğru tüm bu metinleri bir araya getirerek ortak bir teklif haline dönüştürmenin yollarını arayacağız. Amacımız Meclis’teki tüm partilerin yeni ve sivil anayasa çalışmalarına yapıcı, etkin, samimi destek vermelidir. Arzu ettiğimiz şekilde bir uzlaşma zemini oluşmazsa Cumhur İttifakı olarak bizi destekleyen diğer partilerle birlikte kendi hazırlığımızı milletimizin takdirine sunmakta kararlıyız" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Demokrasi ve Özgürlükler Adası" adı verilen Yassıada'da, AK Parti 'nin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nı yaptı. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada 27 Mayıs 1960 Darbesi'ni yapanların açıklamalarında, 'kendilerini CHP yöneticilerinin kışkırttıklarını' söylediklerini aktarırken, "Biz bu üslubu nice CHP yöneticilerinden duymaya devam ediyoruz. Milletin değerlerine, demokrasiye ve milli iradeye güvensizlik, darbecilik ülke düşmanları ile kol kola yürüme hastalığı CHP yöneticilerinin adeta genlerine işlemiştir" dedi.

SİYASET HABERLERİ İÇİN TIKLAYINIZ

YALANLARI TEKRAR ETME STRATEJİSİ

Erdoğan, AK Parti 'nin 19 yılda Türkiye'yi hem demokraside hem özgürlüklerde hem kalkınmada Cumhuriyet tarihinin tamamında yapılanların fersah fersah ilerisine taşıdığı için husumetleri üzerine topladığını savunarak, "Son dönemde yalan ve iftira konusunda vitesi yükselttiler. Man Adası'ndan tank-palet fabrikasında, 128 milyar dolardan son iddialara kadar yalanları tekrar etme strateji izlenmektedir. Biz onların yalan söylediklerini biliyoruz. Onlar kendilerinin yalan söylediklerini biliyorlar, Bizim onların yalan söylediklerini bildiğimizi de biliyorlar. Biz onların yalan söylediklerini bildiğimizi bildiklerini de biliyoruz" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti  Genel Başkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

DARBECİLERLE KOL KOLA YÜRÜYEN SİYASETÇİ PROFİLİ AYNI

Türkiye'ye siyasi sosyal ve ekonomik bakımdan ağır bedeller ödeten darbeler silsilesinin ilki olan 1960 darbesi aradan geçen altmış yıla aşkın süreye rağmen milletimizin kalbinde hala kanayan bir yaradır. Ülkemizi darbenin eşiğine getiren zihniyetin varlığını halen devam ettirdiğini görmemiz ise ayrıca bir üzüntü kaynağıdır. Darbeden bir önce Menderes'e gönderilen muhtıra mahiyetindeki mektupta ifade edilen görüşler ve kullanılan üslup ile 1971 muhtırasında, 1980 darbesi öncesinde 28 Şubat 1997 muhtırasından, 27 Nisan 2007 bildirisinde hatta son emekli amiraller açıklamasında sergilenen yaklaşım hep aynıdır. Sadece darbeciler ve muhtıracılar değil onları teşvik eden tahrik eden onlarla kol kola yürüyen siyasetçi profili de aynı şekilde varlığını sürdürmektedir. Bu zihniyet her dönemde gücünü milli irade yerine darbecilerden almayı tercih etmiş, iktidarı sandıkta değil silahların, dar ağaçlarının gölgesinde elde etmenin peşinde koşmuştur. Bu zihniyet ülkeyi demokratik yollarla kazandığı meşru iktidar ile değil vesayet araçları ile yönetmeyi özellikle alışkanlık haline getirmiştir. Sıkıştıkları her durumda ülkede kargaşa ve huzursuzluk çıkartarak darbecilere selam durmaya darbeyi ima etmeye yönelmişlerdir. CHP artı ordu, eşittir darbe diye kurulan denklemin sahipleri bu faşist zihniyetlerini pervasızca sergilemekten de çekinmemişlerdir.

BİZ BU YOLA KEFENİMİZİ GİYEREK ÇIKTIK

27 Mayısçılar yıllar sonra yaptıkları açıklamalarla CHP yöneticileri ve dergi ile gazetelerin kendilerini kışkırttıklarını ifade etmişlerdir. İsmet İnönü'nün TBMM'de yaptığı konuşmayı paylaşmak istiyorum; 'Buraya gelirken Meclis binasını kuşatmış bir tabur asker gördüm. Başlarında genç bir binbaşı vardı. Sizler benden korkuyorsunuz ama binbaşıdan da korkuyorsunuz. Korktuğunuzu, ona güvenmediğinizi ispat etmek için bir teklifim var. Çağırın binbaşıyı beni götürmesini söyleyin, buna itaat edecek mi? Bir teklifim daha var; binbaşıyı ben çağırayım Meclis'i işgal ettireyim.' Biz bu üslubu nice CHP yöneticilerinden duymaya devam ediyoruz. AK Parti'ye Meclis'te Cumhurbaşkanı seçtirmemek için güya miting alanında ortaoyunu sergileyenler yine bunlardı. FETÖ'cülerin 17/25 Aralık'ta ortaya saçtıkları iddialarla, kasetlerle Meclis'in itibarını ayaklar altına alanlar yine bunlardı. 15 Temmuz darbe girişimini 'Kontrollü darbe' diye küçümseyen yine bunlardı. Tankların arasından kaçıp giden, Bakırköy'e sığınan yine bunlardır. Bir erken seçimle veya başka bir şekilde iktidar değişikliğinden söz eden yine bunlardır. Bizi indirmekten ve vatana ihanetten yargılamaktan söz edenler yine bunlardı. Sosyal medyadan milli şeflerinin izinden gittiklerini gösterenler yine bunlardı. Bizi merhum Menderes'in akıbetiyle tehdit eden yine bunlardı. CHP temsilcileri darbe güzellemesi yaparken her yakalandıklarında yapay gündem diyerek işin içinden sıyrılmaya çalışmaktadır. Ama şunu bilmiyorlardı biz bu yola çıkarken kefenimizi giyerek çıktık. Onlar bunun farkında değil.

YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI

Görüldüğü gibi milletin değerlerine, demokrasiye ve milli iradeye güvensizlik, darbecilik ülke düşmanları ile kol kola yürüme hastalığı CHP yöneticilerinin adeta genlerine işlemiştir. Darbeci zihniyetin panzehri milli iradenin güçlenmesidir. Tarihimizin en büyük yönetimle reformlarından biri olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile bu doğrultuda önemli bir adım attık ama çok rahatsız oldular. İnşallah yeni ve sivil anayasa ile bu adımı kalıcı hale getirerek ülkemizi demokraside en üst lige çıkartacağız. Bu konudaki çalışmalarımızı titizlikle sürdürüyoruz. Cumhur İttifakı'ndaki ortağımız MHP, BBP hepsi bu çalışmayı sürdürüyor. MHP'den bu çalışma ile ilgili neticeyi Sayın Genel Başkan'dan aldım. Ortağımız MHP kendi taslağını bize böylece sunmuş oldu. Diğer partilerin de bu yönde hazırlıkları olduğunu biliyoruz. Bizim çalışmamız da bitti aynı şekilde biz de kendilerine bunu sunacağız. İnşallah yıl sonuna doğru tüm bu metinleri bir araya getirerek ortak bir teklif haline dönüştürmenin yollarını arayacağız. Amacımız Meclis’teki tüm partilerin yeni ve sivil anayasa çalışmalarına yapıcı, etkin, samimi destek vermelidir. Arzu ettiğimiz şekilde bir uzlaşma zemini oluşmazsa Cumhur İttifakı olarak bizi destekleyen diğer partilerle birlikte kendi hazırlığımızı milletimizin takdirine sunmakta kararlıyız.

UÇAK, OTOMOBİL, MOTOR ÜRETİMİ GİBİ ATILIMLAR CHP ZİHNİYETİ TARAFINDAN AKAMETE UĞRATILDI

Darbeciler kendi hırsları uğruna ülkeyi ateşe vermekten çekinmemişlerdir. Ülkemizde ne zaman demokrasi güçlenmişse, siyaset biçimlenmişse, Türkiye büyümüş, gelişmiş vatandaşlarımız hizmetle tanışmıştır. Darbe dönemlerinde bu süreç kesintiye uğramış, yatırımlar yavaşlamış, ülke gerilemiştir. IMF gibi uluslararası kuruluşların vesayeti altına girdiği dönemlerin darbeci zihniyete denk geldiğini görüyoruz.

Türkiye'yi gelecekte çok farklı bir lige çıkaracak uçak, otomobil, motor üretimi, yeraltı kaynaklarının değerlendirilmesi gibi atılımlar hep CHP zihniyeti ve darbeciler tarafından akamete uğratılmıştır. Bilinçli olarak ülke geri kalmışlığa, millet sefalete mahkum edilmiştir. Bizzat İnönü 1946 seçimleri öncesinde, 'Ben ihtilalci ve Kuvayici İsmet'im. Ülkeyi 3-5 çapulcuya teslim etmeyeceğiz' diyerek darbe sopasını göstermiştir.

Açık oy, gizli tasnif. 1946 seçimlerinin sonuçlarını tahmin etmek zor değildir. Madalyonun iki yüzü gibi olan CHP zihniyeti ve darbeciler demokrasi ve kalkınma atılımından rahatsız olmuşlardır. Darbenin şartlarına baktığınızda ya şartların olgunlaşması için önü açılmış ya da doğrudan milletin değerlerine dayalı olduğunu göreceksiniz. AK Parti tıpkı Demokrat Parti gibi milletimizin teveccühü ile iktidara geldiğinde demokrasi ve kalkınma atılımını başlatmıştır.

CHP zihniyeti buradan İmralı'ya idam fezlekesi hazırladı, onu icra etti. Biz ise şimdi bu adada demokrasi ve özgürlükler çağrısı yapıyoruz. Farkımız bu. Bu CHP zihniyetinin, yandaşlarının özgürlükle, demokrasiyle yakından uzaktan alakası yoktur. Bunları en çok ürküten zaten budur. 19 yılda Türkiye'yi hem demokraside hem özgürlüklerde hem kalkınmada Cumhuriyet tarihinin tamamında yapılanların fersah fersah ilerisine taşıyan AK Parti tabi olarak bu zihniyetin tüm husumetini üzerinde toplamıştır. Bu kafa belgeleriyle, bilgileriyle, izahatlarıyla yalan olan iddiaları gündeme getirmenin adına siyaset demiştir.

YALAN VE İFTİRA VİTESİNİ YÜKSELTTİLER

Son dönemde yalan ve iftira konusunda vitesi yükselttiler. Man Adası'ndan tank-palet fabrikasında, 128 milyar dolardan son iddialara kadar yalanları tekrar etme strateji izlenmektedir. Türkiye'nin yerli ve milli ne kadar projesi varsa hepsi de hedefe konularak saldırıya maruz bırakılmaktadır.

Biz onların yalan söylediklerini biliyoruz onlar kendilerinin yalan söylediklerini biliyorlar. Bizim onların yalan söylediklerini bildiğimizi de biliyorlar, biz onların yalan söylediklerini bildiğimizi bildiklerini de biliyoruz. Bizimle rekabet edebilecekleri hiçbir projeleri hiçbir çalışmaları hiçbir hazırlıkları yok. Yalan ve iftira siyaseti en kolay iştir.

OY ORANI İDEOLOJİK

Hatırlarsanız, Gara'da 13 sivil vatandaşımızı şehit verdiğimiz hadisenin ardından Milli Savunma ve İçişleri Bakanımız olayı tüm boyutlarıyla anlattılar. CHP Genel Başkanı grup kürsüsünde kendisine hiçbir bilgi verilmemiş gibi yalanları bir bir sıraladı. Bunlar bu. Çünkü kendisine verilen misyon buydu. Kendi genel başkanını da böyle aldatmadı mı? Aday değilim, dedi ertesi sabah aday oldu. Bunları iyi tanımak lazım. Bunların oyununa gelmemek gerekir. Tam da bunları yapsın diye siyasi tarihimizin en utanç verici kumpasıyla CHP Genel Başkanlığı koltuğuna böyle oturmuştur. Dışarıdan bu iş yönetiliyor. Millet İttifakı adlı oluşumu bir arada tutmak için nasıl ıkınıp sıkıldığını, bölücü örgütün uzantılarıyla nasıl bakanlık paylaştıklarını görüyoruz. Bir deniz albayının bu PKK terör örgütüyle iltisaklı olanlara nasıl bakanlık verileceğini anlamasından daha büyük bir zillet olabilir mi? Bu mesele karakter meselesidir. Eğer karakterde bir sıkıntı varsa, cibilliyette bir sıkıntı varsa, ona bir şey diyemem. Demokrasi ve kalkınma aşkı yüreğinizde kök salmamışsa ne kadar riyakarlık yaparsanız yapın kendinizi millete kabul ettiremezsiniz Bay Kemal ve yandaşları. Bu yüzden girdiği her seçimi kaybediyor. Oy oranının neredeyse tamamını ideolojik sebeplerle arkasında duran yüzde yirmi 25'lik bir kesimin ötesine taşıyamıyor. Milletin kendisine güvenmediğini bildiğinden bir yanında İYİ Parti'yi ve HDP'yi alarak, arkasına da AK Parti'den kırpıntı oranda oy koparabileceğini sananlarla kendisini gizlemeye çalışıyor. Faşistliğiyle, yatırım düşmanlığıyla, beceriksizliğiyle, hırsızlığıyla, terör örgütleriyle aynı kulvarda yürüyüşüyle CHP apaçık ortadadır. Girdiği her seçimde CHP'ye hak ettiği dersi veren milletimiz, inşallah 2023'te bir kez daha aynı iradeyi ortaya koyacaktır.

3 YENİ KUYUDA PETROL KEŞFETTİK

Bu çerçevede son yıllarda petrol ve doğalgaz aramalarında da önemli bir ivme yakaladığımızın müjdesini milletim ile paylaşmak istiyorum. Karadeniz'de bulduğumuz 405 milyar metreküplük doğalgazını ardından kara alanlarında sürdürdüğümüz çalışmalarında sonuçlarını almaya başladık. Açılan yeni kuyular yanında daha önce petrol yok diye üzerine beton dökülen kuyulardan da petrol üretmeye başladık. Sadece son bir ayda 3 yeni kuyuda petrol keşfettik. Türkiye petrollerinin 2021 yılı yurt içi günlük üretim ortalaması son 3 keşfimizle birlikte 61 bin varilin üzerine çıkmıştır.  Petrol ve doğalgaz yanında hemen her alanda benzer müjdelerin hazırlıkları içindeyiz. Yıllardır hazırlıklarını yaptığımız pek çok atılımı pek çok projeyi pek çok yatırımı 2023'e kadar birer birer milletimizin hizmetine sunacağız.”