HABER: EKİN KORKMAZ
Aydın Jeoloji Odası Başkanı Hasan Kuru Dünya Su Günü’nde yaptığı basın açıklamasında Aydın’ın karşı karşıya olduğu ‘kuraklık’ afetini önlemek için yapılması gerekenlerin altını çizdi.  

BÜYÜK MENDERES YOK OLMA TEHDİDİ ALTINDA”

Başkan Kuru; “Aydın kentimizde kuraklığa bağlı olarak, barajlarımızdaki su seviyesi çok düşük değerlere düşmüştür. Tarımda yapılan vahşi sulamalar ve kaçak olarak yapılan aşırı yeraltısuyu kullanımı tarım, sanayi ve turizm sektörlerinde içme ve kullanma suyu teminini kritik düzeye getirmiştir. Büyük Menderes su havzamızın kuraklık nedeniyle "yok olma" tehdidi altında bulunduğu, yüzey sularının süreç içinde aşamalı olarak 2100 yılında %50 azalacağı belirtilmektedir.” dedi.  

“SU YÖNETİMİ ÇALIŞTAYI YAPILMALI”

Aydın’da su yönetimi çalıştayı yapılması gerektiğini ısrarla belirten Başkan Kuru; “Jeoloji mühendisleri odası Aydın İl Temsilciliği olarak 2-3 yıldır, Aydın Valiliği, Aydın Büyükşehir belediye başkanlığı ve Devlet su işleri 21.bölge müdürlüğü arasında koordinasyon kurmaya çalışarak Su Yönetimi Çalıştayı yapmaya çalışmaktayız. Su çalıştayının bir an önce yapılması gerekmektedir. Bu çalıştay Aydın kentimizin ekonomik ve sosyal geleceği için hayati öneme sahiptir.” dedi.

ÇALIŞTAY DA YER ALAN KONULAR NELER

Çalıştay da olması gereken konuları sıralayan Kuru su kaynaklarımızın bir gün tükenebilir kaynaklar olduğu gerçeği ile insanlarda "su tasarrufu" bilinci oluşturulması gerektiğinin söyledi. Kuru çalıştayda yer  alan konuları başlıca şöyle sıraladı;

  • İlimiz genelinde Havza bazlı yeraltısuyu potansiyeli belirlenmeli, yapılan yeraltısuyu tahsisleri izleme sistemi kurularak takip edilmelidir.
  • Yeraltısuları rezervini doğru ve sağlıklı olarak belirleyebilmek için ülke çapında yeraltısuyu havzalarının hidrojeolojik çalışmaları hızlı bir şekilde yapılmalı, 167 Sayılı Yeraltısuları Hakkında Kanun ve ilgili mevzuatında değişiklikler yapılarak özellikle yeraltısularının korunmasına yönelik ciddi ve caydırıcı önlemler getirilmeli, kontrolsüz kuyu açılması önlenmelidir.
  • Suların da bir gün çeşitli nedenler ile tükenebileceği gerçeğinden hareketle insanlarda "su tasarrufu" bilinci oluşturulmalı, toplumsal eğitime önem verilmeli.
  • Atıksularımız özellikle su kıtlığı çekilen yerlerde yeniden kullanılabilir hale getirilmeli, şehir ve sulama şebekelerinde kaçakların önlenmesine yönelik tedbirler alınmalıdır
  • Tatlı su kaynaklarımızın %20 si gibi büyük bir bölümü sanayi sektöründe kullanılmaktadır.  
  • Ülkemizde tatlı su kaynaklarının %70 gibi büyük kısmının kullanıldığı tarım alanlarımızda aşırı sulama sebebiyle tuzlanma ve çoraklaşma yaşanmasına karşı, tarımsal faaliyetlerde toprağın jeolojik yapısına uygun sulama yöntemi seçilmeli
  • Kentleşme, sanayileşme ve tarım politikaları yeniden gözden geçirilerek yüzey ve yeraltısuyu kirliliğine neden olan unsurlar önlenmeli, yeraltısuyu akiferleri ve beslenme havzalarının üzerinde veya kenarında yer alan yerleşim birimlerinin planlanması süreçlerinde bu akiferlerin korunmasına özel önem verilmeli
  • Başta Büyükşehir Belediyeleri olmak üzere, kentlerimizin su temin işleri ile sorumlu Genel Müdürlükleri tesisat hizmetleri yapan birimler olmaktan çıkarılmalı, yeniden yapılandırılarak kentlerin su temin stratejilerini oluşturan, bu stratejilerin gerçekleştirilmesi konusunda çalışmalar yürüten birimler haline dönüştürülmelidir
  • Ülkemizin jeolojik yapısına bağlı olarak küçümsenemeyecek miktarda (2-3 trilyon m3) statik rezerv ve fosil su potansiyeli bulunması ihtimali dikkate alınarak, bu suların kesin rezervlerinin belirlenmesi için detaylı jeolojik-hidrojeolojik araştırmalar yapılmalıdır.

AYDIN'DA SEL VE TAŞKINA KARŞI ÖNLEM ALINMALI

Başkan Kuru yaşanan dere yataklarına yapılan yerleşim yerlerinde sel taşkınları yaşandığında çok fazla can ve mal kaybı olduğunu belirterek şunları söyledi; "İmar planlarının dere yataklarını ve dere taşkın alanlarını kapsayacak şekilde yapılması, Yapılaşmaların tamamlanmasından sonra meydana gelen ani ve çok miktarda yağışlarla oluşan sel ve taşkınlar sonucu son yıllarda can ve mal kayıpları artmıştır. Aydın kentimiz içinde ani ve fazla yağışlarla oluşabilecek sel ve taşkınlara karşı gerekli önlemlerin ve tedbirlerin alınması gerekmektedir. Yaşamımızın her aşamasında kullanılan ve hayat demek olan suyun varlığı, korunması, yaşamsal ve ekonomik sürdürülebilirliği gereklidir. Bunun için gereken bilimsel yaklaşım, uygun planlama ve alt yapı yöntemlerinin uygulanabilmesi için “Aydın kentimizin geleceğinin temini” için elimizden gelen her konuda hizmet etmeye devam edeceğiz." dedi