Dünyayı ve Türkiye’yi etkisi altına alan iklim krizinin etkileri yangınlarla, kuraklıklarla ve doğal afetlerle kendisini gösteriyor. Aydın’da geçtiğimiz yaz itibariyle kendisini gösteren şiddetli kuraklık sebebiyle suyun kullanımı konusu da kritik bir önem taşıyor.

İncir üretiminin anavatanı olan Germencik’te de kuraklık konusu üreticinin en önemli gündemi haline geldi.

Kuraklık ile ilgili olarak çiftçilere verdiği desteklerle önemli bir farkındalık yaratan Germencik Belediyesi ile TMMOB Jeoloji Mühendisleri Aydın İl Temsilciliği ortaklaşalığında “Susuzluk bizi yönetmeden biz suyu yönetelim” başlıklı bir panel düzenlendi.

Panele ODTÜ Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erdin Bozkurt, ADÜ Ziraat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Sürmen, PAÜ Uygulamalı Jeoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Ali Bülbül ile İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Jeoloji Yüksek Mühendisi Alim Murathan konuşmacı olarak katıldı.

BİR ÇEŞMEDE DAHİ TASARRUF YAPILMASINI SAĞLARSAK NE MUTLU BİZE…
Germencik Belediye Başkanı Fuat Öndeş yaptığı açılış konuşmasında “Biz sadece belediye başkanı olarak bulunduğumuz bölgenin parkından, yolundan, temizliğinden sorumlu değiliz. Bu bölgenin ekonomisinden, sağlığından her şeyinden sorumluyuz. Ülkemiz, ilçemiz iklim krizinden nasibini almaya başladı. Halkımızı bilinçlendirmek, farkındalık yaratmak için elimizden geleni yapıyoruz. Bir çeşmede dahi tasarruf yapılmasını sağlarsak ne mutlu bize… Memleketimizin daha güzel olması ve tarımdaki verimliliğin daha yüksek olması için Germencik’te, Aydın’da umarım bir şeyler değişir. Medeniyetlerin beşiği olan bölgede yaşıyoruz. Bereketli topraklarda yaşıyoruz. Yaşanan su kaybını durdurmak için elimizden geleni yapmalıyız” ifadelerini kullandı.

1 MİLYONA YAKIN KAÇAK KUYU
TMMOB Genel Başkanı Hüseyin Alan yaptığı konuşmada ise “İklim krizinin derin etkilerini ülkemizde, bu bölgede ağır biçimde hissediyoruz. Meteorolojik kuraklık üst seviyede… Son 50 yılda 70’in üzerinde gölümüz tüketildi. Bazı iddialara göre 1 milyona yakın kaçak kuyular sebebiyle tüketilen yeraltı sularımız var. Artık afet boyutundaki etkilerle karşı karşıyayız. İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu’da obruklar yaşanmaya başladı. Menderes Havzası’nda önemli yeraltı suyu çekiminden kaynaklı olarak yüzey deformasyonları oluşuyor. Yaşadığımız sorunların ortaya konması, çözüm önerilerinin değerlendirilmesi ve bir strateji çizilmesi hayati önem taşıyor” dedi.

VAHŞİ SULAMADAN VAZGEÇİLMELİDİR
JMO İl Temsilcisi Hasan Kuru ise yaptığı açıklamada suyun kullanımının önemine dikkat çekerek “Su bir yaşam kaynağıdır, vazgeçilmezimizdir. Temiz su kaynaklarına ulaşabilmek konusunda önümüzdeki yıllarda büyük sorunlar yaşanacaktır. Bu yüzden su kaynaklarının tasarruflu kullanılması hayati önem taşıyor. Su havzalarımızı korumak için vahşi sulama yönteminden vazgeçilmelidir. Su ihtiyaç hesapları iyi kontrol edilmelidir. Büyükşehir Belediye Başkanımız Özlem Çerçioğlu’nun da dediği gibi ‘Susuzluk bizi yönetmeden biz suyu yönetelim” ifadelerini kullandı.

SU KONTROLSÜZ BİÇİMDE KULLANILIYOR
ODTÜ Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erdin Bozkurt, Büyük Menderes Havzasının fayları ve Germencik bölgesindeki yer yarıklarının olası kökeni başlıklı bir sunum yaptı. Bozkurt, Germencik bölgesinin oluşumu ve bölgedeki fay hatları hakkında bilgiler verdi. Geçtiğimiz aylarda ilçede meydana gelen çatlaklar hakkında açıklama yapan Bozkurt, “Çatlaklar çoğunlukla aktif fayların olduğu bölgelerde yer altı suyunun çok yoğun olarak kullanılması sonucu meydana geliyor. İnsan faaliyetlerinin artması ve yer altı sularının vahşice sömürülmesi sonucu bu sorunları yaşıyoruz. Germencik’te ova alanı içinde gömülü faylar bulunuyor. Bu bölgeden su çekildikçe oluşan çökmeler sonucu çatlaklar oluşmaya başlıyor. Modernleşiyoruz, sanayileşme ile nüfus artıyor, su tüketimimiz aşırı artıyor. Su kontrolsüz biçimde kullanılıyor. Herkes kendi tarlasına kuyu açtı ve su kontrolsüz biçimde kullanılıyor. Ve yeraltı suları yeteri kadar beslenmediğinden de çökmeler oluşuyor. Yeraltı suyunun kullanımını azaltırsak ve iyi bir su yönetimi oluşturursak iklim krizinden daha az hasarla çıkarız. Sistemin geri beslenmesi yani yer altı sularının arttırılması için başta yerel yönetimlerimiz olmak üzere gerekli çalışmaları yapması gerekiyor. Aklı ve bilimin gösterdiği yoldan ayrılmamalıyız” dedi.

GERMENCİK KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİ DAHA FAZLA GÖRECEKTİR
ADÜ Ziraat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Sürmen, iklim değişikliğinin Germencik tarımına etkileri ile ilgili yaptığı sunumda “artan kuraklık sebebiyle vatandaşlarımızın alternatif ürünlere yönelmesi sağlandı. Son dönemde gözle görülür biçim ayçiçeği ekimine başlandı. Daha az su istiyor ve çiftçi için önemli avantajlar sağlıyor. Yaşanan iklim krizi sebebiyle Germencik tarımında farklı planlamalar yapmak zorunda kalacağız. İklim krizi bölgede yoğun yetiştirilen zeytini, inciri, pamuğu, mısırı, buğdayı etkiliyor. Zeytin normalde kuraklığa dayanıklı olduğunu biliyoruz. Ancak iklim değişikliği sebebiyle meydana gelen ısı artışı zeytinde de incirde de zarara yol açıyor. Ovanın en önemli ürünlerinden olan pamuk da etkilendi. Sıcaklık sebebiyle yüzde 15’lik bir düşüş oluştu. Germencik küresel iklim değişikliğini daha fazla görecektir. Yağış rejimin değişmesi sıcaklıkların yükselmesi tarla deseninin değişmesine neden olacaktır” açıklamasını yaptı.

JES ŞİRKETLERİ SU İLE İLGİLİ VERİLERİ PAYLAŞMIYOR
PAÜ Uygulamalı Jeoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Ali Bülbül, Germencik’te tarım alanlarında yeraltı suyu problemleri ve çözüm önerileri başlıklı bir sunum yaptı. Bülbül yaptığı sunumda “yer altı sularının dikkatli kullanılması gerekiyor. Ayağımızı yorganımıza göre uzatmalıyız. Bunu yapmazsak sorun yaşarız. Yeraltı suları kontrolsüz biçimde kullanılırsa ve acil önlem alınmazsa toprak yanmaları da görülecektir. Konya’da bunu yaşadık ve büyük çatlaklar meydana geldi. Jeotermal enerji sektöründe veriler maalesef paylaşmıyor. Veri paylaşımı olmadığı için de bilim insanları olarak değerlendirme yapamıyoruz. Su ile ilgili verilerin açık olması lazım. Su yaşamı etkiliyor. Şirketler su ile ilgili verilerini açık sunması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

HAVZADA 300 MİLYON METREKÜP SUYU FAZLADAN KULLANIYORUZ
İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Jeoloji Yüksek Mühendisi Alim Murathan, iklim değişikliğinin su yönetim planlamasındaki rolü üzerine sunum yaptı. Murathan yaptığı sunumda “su kaynakları ile ilgili olarak Sayın Tunç Soyer’e danışmanlık yapıyorum. İklim değişiklinin su kaynaklarına etkisi konusu gündemimiz oldu. Kentlerimiz su kaynaklarına olumsuz etkileri sonucunda oluşan zorluklara yönelik mücadelede kentlerin direncinin artması konusunda çalışmalar yapılması gerekiyor. Germencik’te bulunan meteoroloji istasyonlarına bakıldığında yağışlarda düşüş var. 2030 yılına kadar da yüzde 10-20 bandında yağışlarda azalma bekleniyor. Büyük Menderes’te ortalama yüzde 13 bandından yağışta düşüş bekleniyor. Söke havzasında tarımda –Germencik’te dahil- 982 milyon metreküp su kullanılmış. 600 milyon metreküplük su potansiyeli var. Biz havzada 300 milyon metreküp suyu fazladan kullanıyoruz. Bu su yer üstü suyu olamaz. Geçen yıl su kullanımında yeraltı sularına çok talep oldu. 50 kilometre ötede yapılan su çekimi aynı havzadaki Germencik’i de etkileyebilir. Örneğin Küçük Menderes Ovası 300 milyon metreküp su alıyor. Ovadan 900 milyon metreküp su çekiliyor. Ancak bölge ile endeksli yerlerde daha uzak alanlarda yeraltı suyu çekmede sorunlar yaşandığını gördük. Germencik’teki çatlakları yeraltı suyu çekimine bağlarsak gerçekçi olmaz. Daha derin bir araştırma yapılması lazım. Faylarla ilgili de olabilirve yeraltı sularının aşırı kullanımından kaynaklı da olabilir. İkisinden de kaynaklı olabilir. JES’lerle bağı da incelenmesi gerekir. Bu işte sorumlu kurum DSİ’dir. Bir an önce bu çalışmaların yapılması gerekiyor. Mevcut su politikası ülkenin ihtiyaçlarını karşılamıyor. 11 Büyükşehir Belediye Başkanımız su manifestosu yayınladı. Bu manifesto mutlaka ama mutlaka dikkate alınmalıdır. Yerel yönetimlerin rolü değişiyor. Yerel yönetimler su kaynaklarını da tarım politikalarını da önemli rol üstlenmek zorunda” değerlendirmesinde bulundu.

SANAYİCİLER YERALTI SULARINA BİR KURUŞ PARA ÖDEMİYOR
Yeraltı sularının sanayi işletmeleri tarafından ücretsiz kullanılmasına dikkat çeken Murathan, “Şu an İzmir’de bulunan kola fabrikası Germencik ovasında 3 bin dönüm arazinin harcayacağı suyu tek başına tüketiyor. 1000 metreden suyu çekiyor ve bir kuruş ödemiyor. Nedeni yer altı sularının ücretsiz olmasıdır. Kola’nın yüzde 99’u su… Türkiye’de şu an endüstriyel su tüketimi içme suyunun iki katı. Bunun yarısı yeraltı sularından sağlanıyor ve şirketler bunun bedelini ödemiyor” dedi.

ÇEVRE HABERLERİ İÇİN TIKLAYINIZ