HABER: AYŞE YILMAZ

CHP’nin duayen isimi Ülker Özer, yerel seçim değerlendirmesinde sokağın sesine önem verilmesi gerektiğini söyledi.  Didim’in Türkiye’nin incisi olduğunu, ekonomik, sosyolojik ve siyaseten yapılacak olan bir değerlendirmede bütünsel bir yaklaşımla en doğru kararın verilmesi gerektiğinin önemini anlattı. CHP’nin Didim’de etkinliğini ve yetkinliğini yitirmemesi için değişim vurgusunda bulunan Özer, “Madem CHP’de değişim zamanı Didim’de de değişim yapsınlar, en doğru adayı belirlesinler” dedi. 

DİDİM, CHP’Yİ İSTİYOR AMA ATABAY’I İSTEMİYOR

31 Mart seçimlerinde CHP’nin Didim’i ‘çantada keklik’ olarak görmemesi gerektiğini anlatan Ülker Özer, “ 35 yıldır partiliyim, 22 yıldır da Didim’de yaşıyorum. Partim lehine konuşmam. Didim’i gerçekten iyi tanıyorum. Şu caddeden bir çıkayım herkes beni tanır. Bir yere gireyim ‘ne yapacağız hoca ?’ derler.  Bana diyorlar Kİ; ‘partide söyle eğer mevcut başkan seçilirse oyumuzu ona vermeyeceğiz.’ Geçen gün biri geldi yanıma ‘eğer Deniz Atabay seçilirse, 79 kişilik aileyiz biz burada yemin ederim vermeyeceğim’ dedi. Beni parti içinde de sokakta da iyi tanırlar. Ben rahat konuşurum. Atabay, elinden geleni hakikaten yaptı. Ama halkla bütünleşemedi. Belli bir grupla toplandılar, onlarla etkinlikle yaptılar. Kaç yıldır burada belediye başkanı, benim onunla hiç fotoğrafım yok, diğer belediye başkanları ile var. Yani park açılışında orada duruyordum o sıra hocam gel fotoğraf çektirelim deyince öyle bir tane fotoğrafım oldu. Ben yalakalığı sevmem. Neysem oyum. Ne parti lehimde konuşurum ne başka için lehinde konuşurum. Ama ben hasta partiliyim. Çünkü 1992 yılında partimizin adı kurtulsun diye çaba eden gizli bürolarda çalışmış insanım. Sırf partinin adı için. Atatürk’ün kurduğu parti 1980 ihtilalinde kapandı. CHP kapandı, yoktu. Bir sürü partiler kuruldu ama ben 35 yıllık da partiliyim. Emekli oldum hemen ertesi gün üye oldum partiye” dedi. 

DİDİM ARTIK ÇANTADA KEKLİK DEĞİL

Kentte birlik, beraberlik ve  bütünlüğün sağlanması konusunda eksiklikler ve aksaklıklar yaşandığına dikkat çeken Ülker Özer, CHP’nin örgütlenme tarzının unutulmaması gerektiğini vurguladı. Özer, Aydın Haberleri’nden gazeteci Ayşe Yılmaz’a verdiği özel röportajında şöyle konuştu; 

“Mesela başkan seçildiniz insanları ayırmadan; sadece bir yere kanalize olursanız AKP’den farkımız kalmaz. Ama sen CHP’den belediye başkanı olup gidip MHP’lileri toparlarsan, belediyeye koyarsan işte o zaman örgüt senden uzaklaşır. Benim duyduğum gördüğüm kadarı ile MHP’lileri aşırı derece de işe almış. Aldın da bizim gençlik kaldı dışarıda. Hatta ben bugün il başkanını aradım. Dedim ki; Didim sizin bildiğiniz Didim değil. Çanta da keklik biliyorlar ya, nasıl olsa kazanırız. Öyle değil. Gerçekten çok üzülüyorum. Madem değişim zamanı bir değişim yapsınlar. İstiyorum. Ben 20 senedir partideyim diyor ya ben hiç görmedim partide. Ben hep partideydim. Belediye başkanı olunca tanıdık, bu muymuş dedik. 

Aydın'da yılbaşı biletlerine talep nasıl? Aydın'da yılbaşı biletlerine talep nasıl?

BELEDİYECİLİK EKİP İŞİDİR

İnsanların rahatlıkla girip çıkabileceği, derdini anlatabileceği, güya anlatılıyormuş burada ben iki kere gittim anlatamadım çünkü. Ben kötü bir şeyini görmedim onun. Alışmışız örgüt bize samimidir. Candan, içten, derdini rahatlıkla anlatabilirsin. Mesele Özlem Çerçioğlu buraya ilk defa belediye başkanı adayı olduğu zaman biz kadınlarla bir otobüs gittik ona. Fikirlerimizi sordu. Bende başkanım benim buraya geldiğimden beri hayalim var. Geliyorsunuz Didim’e iniyorsunuz Altınkum’a şu kadar bir sahil balık istifi insanlar, yazın biz hiç denize gitmiyoruz. Niye? Aşırı kalabalık. O zamana ne yapılması lazım Kumtaş Oteli’nden başlayarak Marina’ya kadar bütün sahillerin açılması lazım. Artı oraya bir de bisiklet yolu yapılması lazım. Ay dedi bu çok güzel bir fikir. Bunu hemen not edeceğim dedi. Uğraştı ama yaptırmadılar. Mesela ne yapılacaksa, belediyecilik ekip işidir. Yapacağın projelerin olacak. O projelerini ekibe sunacaksın, fikirlerini alacaksın. Gerekirse Çankaya Belediyesi gibi referandum yapacaksın. Bu öyle değil. Ben yaptım oldu. Ama olmuyor yani. Çok demokratik bulmuyorum yapılanları. İstanbul Belediye Başkanı gayet güzel çalışıyor. En azından bir ekipleri var onlara danışıyor, ediyor. Açık yapıyor, şeffaf yapıyor ihalesini, osunu busunu. Ben beğeniyorum yani. Çalışkan baya, takip ediyorum kendisini. 

DİDİM’İN SORUNLARI ÇÖZÜLMELİ

Didim’de imar sorunlarının çözülmesi lazım. Sahillerin korunması lazım. Altyapının tamamlanması lazım. Biz buraya ilk geldiğimizde altyapı yoktu, ondan sonra yapıldı tabi altyapı ama Didim çok genişledi. Altyapı yetersiz kaldı tabi. Eksik kalan kısımların tamamlanması lazım. Mesela burada katı atık yararlanılan şeyler var, önceki belediye başkanı zamanı başladı. Onu genişlettiler. Didim’in sahilde Barış Parkı var orası yoktu.  Söyleye söyleye her yerin parkı var bizim yok. Arkadaşlar sanayiye gitmiş arabaları için. Sanayide de kimse oy vermeyecek bize diyorlar. Kazanamayabiliriz o haldeyiz. Mümin Kamacı’da yüzde 25 ile kazandık. Tabi aday çok olunca bütün partilerden. İkinci seçimde yüzde 50’ye çıkardık oyu. Çünkü herkes memnun. Çok güzel şeyler yapılıyor. İkinci döneminden sonra oda dağıttı. Demek ki bu koltuk insanı bir yerden sonra dağıtıyor. Şu an 18 tane aday var hatta ilçe başkanı da aday olmuş. Hepsini tanımıyorum. Hepsini tanıyorum desem yanlış olur. Mesela Okan Kılıç bizim elimizde büyüdü. Gençlik Kolları’ndan gelme bir adam. Çok hevesli, çok hırslı, yapabilir diye düşünüyorum. Ama tanımadıkların içinde ondan daha iyi de olabilir ben şimdi kimsenin hakkına girmek istemem. Okan’ın bir özelliği örgütten gelmiş olması, örgütü tanıması. Okan Gençlik Kolları’ndayken bir konuşuyordu millet ayağa kalkıyordu. Biz onu çok seviyorduk. En azından dürüst çocuktur. 

KENTİN İHTİYAÇLARI HALKA SORULMALI

Atabay, kentin ihtiyaçlarını halka da sorarak yapması gerekir. Bir şey yaptığında sunum yapmalı, projemiz var siz ne diyorsunuz demeli.  Birkaç gün evvel TELE1’deydi konuşmasından bu belediyeciliği bıraktığını düşünmüştüm. Yaptıklarından anlatmadı. Oradan buradan bahsetti. Tarihi konumunu anlattı mesela Anfi Tiyatro’yu söyleyebilirdi orada. Gençlik merkezi yapıldı onu söyleyebilirdi. Büyükşehir’in katkıları ile yaptık diyebilirdi.  

Ben ilk geldiğimde sıkıldım Didim’den. Çünkü Ankara’dan gelmiştim baya sıkmıştı beni. Ama 3 ay sonra ne partiye gideceğim, ne derneğe gideceğim. Artık ben istemiyorum. Çok yorulmuştum çünkü. Pazara giderken CHP’ye girdik bir giriş o giriş. Bir daha çıkamadık. Yani kanımızda var. Atatürkçülük, demokrasi fikri, insan hakları bunlar yayılsın istiyoruz. 

AKP’LİYİZ AMA BELEDİYE DEYİNCE CHP’DİR

Son belediye seçiminde Aydın’a gittik hastaneye. Bak bu çok önemli. Eşimle üniversite hastanesine gittik. Orada beklerken seçime de bir hafta 10 gün falan var. Ben dayanamam, eğer biri seçim konuşursa giderim yanlarına. 7-8 erkek oturmuş orada bir konu açıldı bende daldım aralarına. Eşimde dedi nereye gidiyorsun dedim dur. Bir şey sormak istiyorum beyler dedim. Buyur bacım dediler. Ben burada yabancıyım dedim: acaba büyükşehir belediyesi olarak kimi düşünüyorsunuz dedim. Biri dedi ki bacı biz AKP’liyiz. Ama dedi belediye deyince CHP. Özlem gibi çalışan hiç kimseyi görmedim. Bizi tarlalarda bile buldu. Girip çıkmadığı ev yok. Herkesi etkisi altına aldı. İnsanlar diyor ki AKP’liyiz ama Özlem’e vereceğiz. 

ATABAY, ÖZLEM ÇERÇİOĞLU’NA ÇOK OY KAYBETTİRİR

Özlem Hanım , Deniz Atabay’ı yanına tekrar almak istiyormuş. Ona çok oy kaybettirir. Atabay, Özlem hanıma çok oy kaybettirir. Ya ucundan kazanırız diyorum ya ucundan kaybederiz diyorum. Ben şuaraya çıktığım zaman şu belediye başkanını seviyorum devam etsin dediğini duymadım. Bu yüzden aradım Hikmet Saatçi’yi. Süleyman Bülbül’ü aradım. Eğer biz partimizi düşünürsek, kişi demiyorum bak ama kesinlikle değişmesi lazım. Benim kendisiyle bir husumetim yok, gerçekten yok. Bunca sene belediye başkanı odasına hiç gitmedim. Onun bir ekibi var geldiğinden beri onunla götürmeye çalışıyor. Benim hoşuma gitmiyor. Tabi parti neye karar verir bilmiyorum. Parti yanlış yapar, büyük hata. Ben kişisel olarak konuşmuyorum, illa kadın olsun diye bir söylemimde yok. Tabi ki kadın olsun ama bu işi yapabilecek kadın olsun. Belediye de çalışan bir kadın illa belediye başkanı olacak diye bir şey yok. Bak o çok yanlış. Bu işi becerecek, aklı başında bir kadın olursa, tabi ki hepimiz yardımcı oluruz. Ona elimizden gelen desteği veririz eğer kadın aday seçerlerse.

Editör: Ayşe Yılmaz