Bugün size Pink Day’den bahsedeceğim. Her yılın Nisan ayının ikinci haftasında düzenlenen Pink Day haftasındayız. "Pink Day nedir?" dediğinizi duyar gibiyim, sevgili okurlar işte Pink Day’in hikayesi:
Yıl 2007... Kanada'da lise eğitiminin ilk gününde pembe tişört giyen bir erkek öğrenci, diğer öğrenciler tarafından zorbalığa maruz kalmıştır. Bu durumdan rahatsız olan iki öğrenci, olayın yaşandığı günün ertesinde pembe tişört giymekle kalmayıp ellerindeki 50 adet pembe tişörtü de diğer öğrencilere dağıtmıştır. Central King Rulor Lisesi'nde meydana gelen zorbalığa karşı oluşan tepki, tüm dünyada her Nisan ayında çok sayıda insanın katıldığı bir etkinliğe dönüşmüştür.
Pink Day işte anlattığım gibi bir gündür. Bir erkeğin pembe giymesi sebebiyle zorbalığa maruz kalması ne kadar kötü değil mi? 
Çocukluğumuzdan beri pembe ‘’kız rengi", mavi "erkek rengi" olarak dayatıldı bizlere ama erkekler de pembe renk kıyafetler giyebilir kadınlar da mavi renk kıyafetler giyebilir. Renklerin ve kıyafetlerin hiçbir zaman cinsiyeti olduğuna inanmadım, herkes istediği kıyafeti giyebilir; kim hangi rengin, hangi kıyafetin içinde mutluysa o kıyafetin ve rengin içine girsin. Günümüzde erkekler pembe, mor gibi renklerde; kadınlar da mavi, yeşil gibi renklerde kıyafetler ve aksesuarlar kullanıyor ve bence çok da yakışıyor,-. Bu hayatta hiçbir şeyin cinsiyeti olduğuna inanmamakla beraber sevgili okurlar, ben de cinsiyetsiz bir bireyim ve istediğim renkte istediğim kıyafeti giyebilir ve istediğim renkte istediğim aksesuarı takabilirim. Renklerin hiçbir zaman cinsiyeti olmaması gerektiğini düşünüyorum, kıyafetlerin de öyle, sadece toplumun bize öğrettikleri ile büyüdük. Buna marjinallik diyebilirsiniz veya başka bir şey... Ama unutmayın insan nasıl mutluysa o şekilde yaşamalı ve hayatını sürdürmelidir.