Arkadaşlarınızla buluşup iyi kötü günlerinizi paylaştığınız, müdavimi olduğunuz mekanlar kepenklerini tamamen kapattı. Keyifle dinlediğiniz müzisyenler, güler yüzü ile hizmet eden garsonlar artık işsiz. İşçinin işverenine “acıdığı” bu dönemde herkes ayakta kalmak için çırpınırken yardım çığlığı atan esnaf, “Yaramız derin, destek bekliyoruz” dedi. Aydın Haberleri olarak berber, kafe, kahvehane, butik, restoran işletmecileri ve işçiler ile konuştuk. Biraz dert dinledik çokça talep derledik. Esnafın AVM’lerden neden daha kıymetli olduğunu anlatmaya çalıştık. 5arlo Kafe Bar işletmecisi Altan Kemerci’nin de dediği gibi “Azıcık umudumuz var onun da ölmemesi için destek şart."

“EN AZ 100 KİŞİNİN EKMEKSİZ KALMASINA SEBEP OLDUK”
Aydın’da 12 yıldır işletmecilik yapan Altan Kemerci, Kovid-19 tedbirleri kapsamında kepenkler kapanınca en az 28 işçisinin ve 4 kişiden oluşan 7 müzik grubunun işsiz kaldığını söyledi. Bunun yanında toptancı, tedarikçi, nakliyeci ve daha bir çok sektör bileşeninin de kolunun kanadının kırıldığını, işletmecilerin çaresiz kaldığını anlattı.
Kemerci, sürece dair duygularını şöyle ifade etti; “ Bizim işletmemizin kapıları insanların iyi kötü günlerinde hep açıktı. Evlilik tekliflerinin ve toplantıların yapıldığı, doğum günlerin kutlandığı mekanlar olduk. Çoğu öğrenci olmak üzere birçok insanla çalıştık. Bugün yollarımızı ayırmak zorunda kaldık. En az 100 kişinin ekmeksiz kalmasına sebep olduk. Bu benim için çok ağır duygu. Sorunlarımızı anlatıyoruz, dar boğazdayız ama işçisi emekçisi, müzisyeni hepsi aynı durumda.”

"ESNAF İÇİN YAPMALI?"
İşletmelerin kapalı olmasına rağmen kira, stopaj ve vergilerini ödemek zorunda olduğunun altını çizen Kemerci, ne yapılması gerektiğini şu sözlerle anlattı; “Devletimiz işletmelere belgelediği rakamı, kapalı olduğu dönem için 1 yıl ödemesiz faizsiz kredi versin. Mesela ben temel giderlerini tam sağlayan bir işletmeyim, ayakta kalmalıyım. Bizim ödediğimiz vergilerin binde onunu bize kredi olarak versinler. Biz yardımdan da geçtik. Bu olursa ayakta kalmak için fırsatımız olur.


“12 YILLIK VERGİMİN 1 YILINI GERİ İSTİYORUM”
Acil ihtiyacımız olan şey; para ve devletten. 12 yıllık esnafım, ödediğim verginin, sağladığım istihdamın 6 aylığını veya bir yılını bana kredi olarak verirse kendimi toplama şansım olur. Hibe olarak bile istemiyorum. 11 yılım devletin olsun ama bu zor süreçte 1 yılımı bana geri versin.

“HİBE KREDİ VERİLSİN, STOK VE SİCİL AFFI GETİRİLSİN”
Öncelikle kira yardımı yapılsın, kredi ödemeleri ötelensin, hibe krediler verilsin, stok ve sicil affı getirilsin. Oda ve borsalar kayıtlı üyelerine “CAN SUYU” kredisi versin. Eğlence, tabela, katı atık, işgaliye gibi vergilerden feragat edilsin.

“YAPILANDIRMALAR ESNAF İÇİN HAYAL”
Bugün yapılandırmalar söz konusu; peki işletmesi kapalı olan bir kişi nasıl ödeyecek borcunu; ödeyemez. Hayalde kalır bu isteği. Daha doğrusu kursağında kalır. Mutlak suretle destekleme şart.

“ODA VE BORSALAR ‘CAN SUYU’ OLSUN”
Biz desteği sadece devletten hükumetten beklemiyoruz. Bağlı olduğumuz oda ve borsaların da bizim için bir şeyler yapmasını bekliyoruz. Daha önceki dönemlerde ‘Can Suyu’ kredisi verilmişti. Bugün yine gündeme gelmeli. Esnafın temel giderleri konusunda bakanlıkla görüşmeler yapılmalı, karara gelen sonuçları bize iletmeliler.

“ESNAFIN YARASI DERİN, 2 YILDA KAPANMAZ”
Biz işletmeciler her şeye rağmen umutluyuz. Aşı hedefine ulaşacak, pandemi bitecek, okullar açılacak ve toplanmaya başlayacağız. Yani en iyi niyetle iki yıllık bir süreci anlatıyorum. Bugün açılan yarayı 2022 ‘de anca toplarız. Esnafımızın yarası derin. İşletmesini kapatan çok arkadaşımız var. Derdimiz zararımızı asgariye indirmek, yine eskisi gibi kepenklerimizi açmak, ekmeğimizi bölüşmek.

AVM’LER NEDEN BİZDEN DAHA KIYMETLİ?
Bugün AVM’lere tanınan fırsatlar esnafa tanınmıyor. Önce biz kapatılıyoruz. Biz aşsız ekmeksiz kalıyoruz. Biz işçi çıkartıyoruz. Marketler zinciri kısmen istediği gibi satış yapabilirken benim esnafım için bu geçerli değil. Vatandaş da devlet de bilmeli, anlamalı. Biz esnaflar daha kıymetliyiz. Biz komşu, arkadaş, yoldaş, sırdaşız. Biz iyi kötü her günümüzü birlikte paylaşıyoruz. Buz gibi bir AVM kapısı değiliz.”

“SOKAKTA SES ÇIKARMAYA KORKAR OLDUK”
Siyasi, ekonomik ve hukuksal olarak çöküş zamanı yaşandığını belirten Altan Kemerci, yerel yönetimlerin de önemine değindi. Kemerci, “Ülke ekonomisi ve hukuk çökmüş durumda. Bugün sokağa çıkıp sorunlarımızı taleplerimizi dile getirmeye korkuyoruz. İşçisi,esnafı, köylüsü, çiftçisi; hiç birisi ses çıkartamıyor. Kredisini ödeyemeyen çiftçinin traktörü alınıyor elinden ama sesini çıkartamıyor. Hani deriz ya 'Devlet Babadır' biz babadan destek göremiyoruz. Yerel yönetimler bugün esnaf için maske, temizlik, dezenfekte, sosyal yardım, vergi kira gibi yardımlarda bulunuyor ancak kısıtlı. Aslında iyi ki belediyeler varmış dediğimiz bir süreçteyiz. Bugün hükumetin yapamadığını belediyeler yapıyor.”